Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU


Hukuk Genel Kurulu 2009/19-194 E., 2009/298 K.

Hukuk Genel Kurulu 2009/19-194 E., 2009/298 K.
TAZMİNAT DAVASI
"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Silivri Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 15.06.2004 gün ve 2002/295 E-2004/1125 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 05.06.2006 gün ve 2006/1222-5999 sayılı ilamı ile;

(“

“...Davacı vekili, müvekkili şirketin 30.07.2001 ile 18.01.2002 tarihleri arasında davalıdan satın alınan kalorifer yakıtının ayıplı olduğunu malın ayıplı olduğunun yapılan tahlil sonucu tesbit edildiğini ayıplı mal nedeniyle davalıya fazla ödemede bulunduklarım ve kalorifer sisteminde malın ayıbından dolayı arıza meydana geldiğini ve bunun için de masraf yaptıklarını iddia ederek fazlaya dair haklar saklı kalarak 40.000.000.000.TL. nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Taraflar arasında 4 nolu kalorifer yakıtı alımı konusunda anlaşma yapılıp 30.07.2001 tarihinden başlamak üzere 18.01.2002 tarihine kadar mal alımını yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Davacının talebi üzerine 09.01.2002 tarihinde teslim olunduğu beyan edilen yakıtın boşaltıldığı belirtilen davacıya ait depodan davalının huzuru ile alınan numune üzerinde yapılan inceleme sonucu yakıtın 4 nolu değil 6 nolu kalorifer yakıtı olduğu tesbit edilmiştir. 09.01.2002 tarihinde anlaşmaya aykırı şekilde farklı mal teslim edilmesi nedeniyle bu teslimata ilişkin olarak 4 nolu yakıt için fatura karşılığı yapılan ödeme ile 6 nolu yakıt için ödenmesi gereken fiyat arasındaki farkdan davalı sorumludur.

Ne varki 09.01.2002 tarihinde teslim alınan yakıtın dışında kalan ve tüketilen diğer yakıtların anlaşmadaki 4 nolu yakıttan farklı nitelikte olduğu yolunda bir tesbit bulunmadığı ve kanıtlanamadığı halde tüm satım konusu malın 6 nolu yakıt olduğu kabul edilerek zarara hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Diğer yandan 4 nolu yakıt ile 6 nolu yakıt arasındaki fiyat farkı ile fazla ödemenin tesbiti için alınan delil tesbiti raporunda 4 nolu yakıtın birim fiyatı (537.000) olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Oysa dosyaya mübrez ve davacı yancada itiraza uğramadan kayıtlarına alınan satış faturalarında 4 nolu yakıt bedeli olarak (315 000 ile 510.00) arasında değişen fiyatlarda alım yapıldığı ve bu faturalara ödemede bulunulduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca zararın tesbiti için itiraza uğramayan faturalardaki fiyatlar ile yapılan ödeme ve 6 nolu yakıt için ödenmesi gereken miktar arasındaki fark (her bir fatura için ayrı ayrı) hesaplanması gerekirken ve davalının bu yöndeki itirazı da dikkate alınmadan eksik inceleme ile düzenlenen tesbit raporuna göre zarara hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Öte yandan, davalıya yönelik diğer zarar iddiası 4 nolu yakıt yerine 6 nolu yakıt verilerek kalorifer sisteminde arızaya yol açılması ve tamirat gideri ödenmesidir.

Hükme esas alınan tesbit raporunda 6 nolu yakıt kullanılmasının enerji kaybına neden olacağı ve pompa arızası, brulör değişimi ve baca çekiş problemi doğacağı belirtilmiştir.

Davacının davalıdan ilk yakıt alışının 30.07.2001 tarihi olduğu ve bu malın ayıplı olduğunun ispat edilemediği 08.08.2001 tarihinde yapılan tadilata kadar başka yakıt almadığı ve tadilat sonrası 18.01.2002 tarihine kadar yakıt almaya devam ettiği ve kullandığı 08.08.2001 ile 18.01.2002 tarihleri arasında sistemde arıza olduğuna dair bir tesbit bulunduğunun iddia ve ispat edilemediği 09.01.2002 tarihinde alınan ve 6 nolu olduğu anlaşılan yakıt ile 08.08.2001 tarihindeki tadilat arasında zararın meydana gelmesi yönünden uygun illiyet bağı bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde sistem arızası nedeniyle yapılan masraftan da davalının sorumlu tutulması hatalıdır.

Yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davalı yararına bozulması gerekirken Dairemizin 21.10.2005 tarih 13482-10516 sayılı ilamı ile onandığı anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir...”

”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, davalının taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı şekilde, davacıya 4 numara yerine 6 numaralı kalorifer yakıtı teslim ettiği ve böylece fazla para aldığı, ayrıca, davacının kalorifer sisteminde arızalara ve fazla yakıt tüketimine, dolayısıyla da zarara neden olduğu iddiasına dayalı, tazminat istemine ilişkindir.

Davacı K...... G... İşletmecilik Turizm ve Tic.A.Ş. vekili, taraflar arasında kalorifer yakıtı alım-satımı konusunda mutabakata varıldığını, 30.07.2001 tarihinden 18.01.2002 tarihine kadar muhtelif zamanlarda davalının faturalar karşılığında davacıya sözde kalorifer yakıtı sattığını, davacının kalorifer tesisatında süregelen arızalar sonucu, sorunun yakıttan kaynaklandığının teknik elemanlarca tespit edildiğini, 09.01.2002 tarihinde de davacının aldığı yakıtın arıza verdirmesi sonucu, satılan yakıtta problem olduğunun anlaşıldığını, durumun sözlü olarak davalıya aktarıldığını, müteakip zamanlarda da durumun aksettirilmesi sonucunda, davalının temsilcisi T..... T.....’u 23.01.2002 tarihinde gönderdiğini, O’nun da huzuruyla, aynı gün noter aracılığıyla davalının sattığı yakıttan alınan numunenin dava dışı Petrol Ofisi A.Ş.ne ait H...... Tesisat Müdürlüğüne analiz için gönderildiğini, 24.01.2002 tarihli analiz raporunda, satılan yakıtın T..... Kalorifer Yakıtı Şartnamesine uygun olmadığının belirtildiğini, zararın tazmini istemiyle davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak sonuçsuz kaldığını; daha sonra 28.01.2002 tarihinde de mahkeme aracılığıyla ve delil tespiti yoluyla yakıttan örnek alınarak analize gönderildiğini, düzenlenen analiz raporunda da aynı sonucun bildirildiğini, böylece, davalının davacıya hileli ve gizli ayıplı mal sattığının ortaya çıktığını, davalının bu nedenle, sattığı kötü yakıt ile şartnameye uygun yakıt arasındaki bedel farkını ödemekle, makinelerdeki arızadan kaynaklanan zararı tazminle yükümlü olduğunu, ayrıca, kötü yakıt kullanımından doğan fazla enerji ve fazla yakıt sarfı sonucu oluşan zararı da tazmin etmesi gerektiğini ileri sürerek, davacıya kötü yakıt satılmış olmasından ötürü, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40 milyar TL. tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı S..-P.. Petrol Ürünleri San.ve Tic.Ltd.Şti.vekili, davacının davalıdan yakıt satın aldığını, dava dilekçesinde sözü edilen analiz raporlarının da doğru olduğunu, ancak, analizlerin davalıdan satın alınan yakıt numuneleri üzerinde yapılmadığını, bu nedenle analiz sonuçlarının davalıyı ilgilendirmediğini; süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmaması nedeniyle davanın dinlenemeyeceğini, aldığı yakıtlarla ilgili altı adet fatura bedelini ödememiş olan davacının, borcunu ödemeyi geciktirmek amacıyla işbu davayı açtığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme; davalı şirketin davacıya sözleşme ve faturalara uygun olmayan ayıplı ürün teslim ettiği ve bu nedenle ayıplı mal tesliminden doğan zararlardan sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalıdan satın alınan kalorifer yakıtının standartlara uygun olmaması nedeni ile meydana gelen zarar bedeli olarak ve istemle bağlı kalınarak 40.000.000.000.-TL.nin temerrüt tarihi 06.03.2002’den itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar vermiş; Özel Daire bu kararı metni yukarıda bulunan ilamla bozmuş; Yerel Mahkeme bozmaya kısmen uyulmasına ve kısmen direnilmesine karar vermiştir.

1-Yerel Mahkemece, bozma ilamının bedel farkına ilişkin bölümüne uyulmak suretiyle verilen karara ilişkin temyiz itirazlarını inceleme görevi Özel Daireye ait bulunduğundan, bu yönden inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

2- Direnme kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:

Taraflar arasında, davacının davalıdan 4 nolu kalorifer yakıtı satın alması konusunda yazılı şekilde düzenlenmeyen bir sözleşmenin bulunduğu, bu sözleşme çerçevesinde davalının davacıya 30.07.2001, 24.08.2001, 18.09.2001, 20.10.2001, 24.10.2001, 29.10.2001, 06.11.2001, 15.11.2001, 21.11.2001, 26.11.2001, 29.11.2001, 03.12.2001, 08.12.2001, 12.12.2001, 14.12.2001, 18.12.2001, 20.12.2001, 22.12.2001, 24.12.2001, 28.12.2001, 13.01.2002, 08.01.2002, 09.01.2002, 17.01.2002, 18.01.2002 tarihli faturalar karşılığında kalorifer yakıtı satarak teslim ettiği, faturalarda satıma konu kalorifer yakıtının (4) nolu olduğunun belirtildiği, bu faturaların münderecatına davacı tarafça itiraz edilmediği çekişmesizdir.

Dosya kapsamına göre; davacının başvurusu üzerine, tarafların temsilcilerinin de hazır bulunmasıyla, Silivri 1.Noterliğince, davacıya ait tesislerin ısıtılmasında kullanılan ve davalı tarafından 09.01.2002 tarihinde 4 numaralı kalorifer yakıtı olduğu bildirilerek teslim edilen, tespit sırasında tank içerisinde bulunan yakıttan tahlil yapılmak üzere numune alınmış; yapılan analiz sonucunda düzenlenen 24.01.2002 tarihli raporda, numunenin T..... Kalorifer Yakıtı Şartnamesine viskozite yönünden uygun bulunmadığı, %52 oranında fuel-oil; %48 oranında kalorifer yakıtı karışımı olduğu belirtilmiştir.

Davacı, davalıdan yakıt alımını durdurduktan sonra, 28.01.2002 günlü dilekçeyle delil tespiti istemiş ve yapılan tespit sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda da, numunesi alınan ürünün (6) nolu fuel-oil özelliği gösterdiği açıklanmıştır. Ancak, delil tespiti sırasında alınan numunenin, hangi tarihli faturayla satılan yakıta ilişkin olduğu belirsizdir.

Bu durumda, ortada sadece 09.01.2002 tarihli faturayla satılıp teslim edilen yakıtın sözleşmeye ve faturaya uygun bulunmadığı yönünde bir belirleme bulunmaktadır. Tarihleri yukarıda belirtilen diğer faturalara konu yakıtlar bakımından ise herhangi bir tespit mevcut değildir.

Bu durumda, varsayıma dayalı olarak, 09.01.2002 tarihli fatura dışındaki diğer faturalara konu yakıtın da (6) numaralı yakıt olduğunun kabulüne ve davadaki tazminat kalemlerinin bu kabul çerçevesinde değerlendirilmesine hukuken olanak yoktur.

Davadaki tazminat isteminin konusunu oluşturan kalemlerden biri, kötü yakıt kullanılmasından kaynaklanan arıza nedeniyle oluşan zararın tazminidir. Davacı taraf, bu konuda sadece yapılan tamirata ilişkin olduğunu bildirdiği 08.08.2001 tarihli faturaya dayanmıştır. Bu faturanın tarihinden önce, davacının davalıdan bir kez, 30.07.2001 tarihli fatura karşılığında yakıt aldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı gibi, bu faturayla satılan yakıt üzerinde herhangi bir tespit yapılmış değildir. (6) numaralı olduğu tespit edilen 09.01.2002 tarihli faturaya konu yakıtın, yaklaşık beş ay önce oluşan arızaya neden olduğunun kabulü de mümkün değildir.

Hal böyle olunca, Yerel Mahkemece yapılması gereken, 09.01.2002 tarihli fatura dışında kalan diğer faturalara konu yakıtların (6) numaralı olduğu yönündeki davacı iddiasının kanıtlanamadığı benimsenmek suretiyle, kötü yakıt kullanımından doğan fazla enerji ve fazla yakıt sarfı sonucu oluşan zarara ilişkin tazminat talebinin sadece 09.01.2002 tarihli faturaya konu yakıtla sınırlı olarak değerlendirilmesi, bu konuda ek bilirkişi raporu alınmak suretiyle, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bu talep hakkında hüküm kurulması; davalının teslim ettiği yakıtlarla arıza arasında nedensellik bağı bulunduğunun kanıtlanamamış olmasından dolayı, buna yönelik tazminat talebinin ise reddine karar verilmelidir.

Yerel Mahkemece, gerekçesi ve sonucu itibariyle aynı yönde bulunan bozmaya uyulması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle önceki kararda direnilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

S O N U Ç : 1-Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle, bozmaya kısmen uyulmak suretiyle oluşturulan karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine,

2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının yukarıda ikinci bentte ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığından, 01.07.2009 günü ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu