Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY CEZA GENEL KURULU


Ceza Genel Kurulu 2009/1-79 E., 2009/106 K.

Ceza Genel Kurulu 2009/1-79 E., 2009/106 K.
KASTEN ÖLDÜRMEÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜSRUHSATSIZ AV TÜFEĞİ BULUNDURMAK

5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 35 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 58 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 62 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 63 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 81 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 31 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 33 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 40 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 448 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 59 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 549 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 62 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 71 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 75 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 81 ]
"İçtihat Metni"

Hükümlü T... A...’ın; B... U...’ı kasten öldürme suçundan 765 sayılı TCY’nın 448, 59 ve 81/1-3. maddeleri uyarınca 20 yıl 1 ay 14 gün ağır hapis, katılan H... U...’ı öldürmeye teşebbüs suçundan, 765 sayılı TCY’nın 448, 62, 59 ve 81/1-3. maddeleri uyarınca 13 yıl 5 ay 14 gün ağır hapis, katılan Ş... U...’ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 765 sayılı TCY’nın 448, 61, 59 ve 81/1-3. maddeleri uyarınca 6 yıl 9 ay 14 gün ağır hapis, ruhsatsız av tüfeği taşımak suçundan 765 sayılı TCY’nın 549 ve 59. maddeleri uyarınca 45.437.000 TL ağır para cezalarıyla cezalandırılmasına,

765 sayılı TCY’nın 71, 75/2 ve 77/1. maddeleri uyarınca sonuç olarak 36 yıl ağır hapis ve 45.437.000 TL ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında 31, 33 ve 40. maddelerin uygulanmasına ilişkin, B... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12.12.2003 gün ve 164-152 sayılı hükmü, uyarlama istemi üzerine değerlendiren B... Ağır Ceza Mahkemesi 25.11.2005 gün ve 164-152 sayı ile; “

“hükümlü T... A...’ın, maktûl B... U...’ı öldürmek, müdahil Ş... U...’ı kasten öldürmeye eksik teşebbüs ve ruhsatsız av tüfeği taşımak suçlarından cezalandırılmasına ilişkin hükümlerde 765 sayılı TCY hükümlerinin lehe olduğu kabul edilerek, hükmedilen ağır hapis ve ağır para cezalarının 5252 sayılı Yasanın 5 ve 6. maddeleri uyarınca “

“hapis”

” ve “

“adli para”

” cezalarına dönüştürülmesine,

Hükümlünün katılan H... U...’ı öldürmeye teşebbüs suçundan ise; 5237 sayılı TCY hükümlerinin lehe olduğu kabul edilerek; 5237 sayılı TCY’nın 81, 35 ve 62. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,

Hükümlü hakkında 5237 sayılı TCY’nın 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,

Hükümlünün 5237 sayılı TCY’nın 53/1-a-b-d-e bendlerinde belirtilen haklardan işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına,

Hükümlü hakkında 5237 sayılı TCY’nın 63. maddesinin uygulanmasına,

Karar verilmiştir.

Sanık müdafii tarafından temyiz edilen hüküm, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 05.02.2007 gün ve 5442-209 sayı ile;

“İçtima ve infaz hükümleri nazara alındığında hükümlü T... hakkında maktûl B..., mağdur H... ve mağdur Ş...’e yönelik eylemleri ile ilgili olarak 765 sayılı TCK ile kurulan ve 1. Ceza Dairesince 10.05.2005 tarihinde onanmak suretiyle kesinleşen hükmün sanığın hürriyetini daha az kısıtlayacağı ve bu nedenle lehe olduğu anlaşıldığından sözkonusu suçların tümü yönünden uyarlama talebinin reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hükümlü aleyhine olacak şekilde mağdur H...’e yönelik eylemde 5237 sayılı TCK ile uygulama yapılması,”

” isabetsizliğinden bozulmuştur.

Yerel Mahkemece 09.11.2007 gün ve 164-152 sayı ile;

Lehe yasa uygulamasında infaz hükümlerinin ayrı, maddi ceza hükümlerinin de ayrı bir paket halinde değerlendirilmesi, içtima ve infaza ilişkin hükümler dikkate alınmaksızın her suç yönünden ayrı ayrı lehe yasanın belirlenmesi ve ona göre hüküm kurulması gerektiği görüşüyle önceki hükümde direnilmesine karar verilerek bu kez hükümlü T... A...’ın, müdahil H... U...’ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı TCY’nın 81, 35 ve 62. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,

Hükümlünün 5237 s. TCY’nın 53/1-a-b-d-e bendlerinde belirtilen haklardan işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesinin 3. fıkrası nazara alınarak kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin (c) bendinde belirtilen haklardan ise koşullu salıverilme tarihine kadar geçerli olmak üzere yoksun bırakılmasına,

5237 sayılı TCY’nın 63. maddesi gereğince hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş sürelerin hükmolunan hapis cezasından indirilmesine,”

” karar verilmiştir.

Hükümlü müdafii tarafından bu hükmün de temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının içtimaya karar verilmemesi nedeniyle “

“bozma”

” ve “

“düzelterek onama”

” istekli 13.11.2008 gün ve 180534 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Hükümlünün katılan H... U...’ı, tahrik altında öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasında herhangi bir isabetsizlik ve bu kapsamda suçun sübutu ve nitelendirilmesinde de herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, lehe yasa belirlemesinin her suç yönünden ayrı ayrı mı, yoksa infaz hükümleri de dikkate alınmak suretiyle içtimalı ceza miktarı üzerinden mi yapılacağına ilişkindir.

Ancak uyuşmazlık konusunun değerlendirilmesine geçmeden önce, incelemenin kapsamının belirlenmesi gerekmektedir.

Şöyle ki, hükümlünün kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs ve ruhsatsız av tüfeği taşımak suçlarından cezalandırılmasına ilişkin hükümlere yönelik uyarlama kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesince bozulmuş olmasına karşın, Yerel Mahkemece, hükümlünün maktûl B... U...’ı kasten öldürme, katılan Ş... U...’ı öldürmeye teşebbüs ve ruhsatsız av tüfeği bulundurmak suçları ile ilgili olarak herhangi bir hüküm verilmeksizin, katılan H... U...’a yönelik hükümde direnilmek suretiyle, bu eylemle sınırlı olarak hüküm kurulmuştur. Ceza Genel Kurulu ve Özel Daire kararlarında vurgulandığı üzere, açıkça onanmayan bir hüküm tüm yönleriyle bozulmuş olduğundan, Yerel Mahkemece, hükümlünün, maktûl B... ile katılan Ş...’e yönelik suçlar ile ruhsatsız av tüfeği bulundurmak eylemi nedeniyle de, karar verilmesi gerekmektedir. Ancak Yerel Mahkemece bu konularla ilgili olarak direnme kararında herhangi bir hüküm verilmemiş olup, temyize konu hüküm de, katılan H...’e yönelik adam öldürmeye teşebbüs suçuna ilişkin uyarlama kararıdır. Diğer hükümlerle ilgili olarak herhangi bir değerlendirme yapma olanağı bulunmayan bu halde yanılgılı uygulamaya işaretle, katılan H...’e yönelik eylemle sınırlı olarak inceleme yapılarak, uyuşmazlık değerlendirilmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.04.2007 gün ve 32-97 ile 06.11.2007 gün ve 190-228 sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında da ayrıntılı olarak vurgulandığı üzere;

1- Cezaların içtimaı bir infaz kurumu ve işlemidir.

2- İçtimaa dâhil olan suçlar hukuken bağımsızlıklarını korurlar ve her suç yönünden ayrı ayrı sonuç doğururlar,

3- İnfaza ilişkin uygulamalar kazanılmış hak oluşturmadığından, içtima uygulaması sırasında lehe oluşan hatalar da kazanılmış hakka konu olmazlar,

1412 sayılı CYUY, 765 sayılı TCY ve 647 sayılı CİY döneminde kabul edilen bu ilkeler, 5271 sayılı CYY, 5237 sayılı TCY ve 5275 sayılı CGTİY döneminde de geçerliliğini korumaktadır. Yeni yasal dönemde yasa koyucu cezaların içtimaına ilişkin kurallara 5237 sayılı Yasa içinde yer vermemek suretiyle, infaz hukukunu daha net ve daha doğru bir yasal temele kavuşturmuştur.

Bu ilkeler ve yasal düzenlemeler kapsamında, lehe yasa belirlenmesinde 765 sayılı Yasa kapsamındaki içtimalı cezaların değil, her suç yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, her biri için tayin edilen cezanın dikkate alınması yasal zorunluluktur. Böyle bir kabul 5252 sayılı Yasanın 9/3 ve 23.02.1938 gün ve 23/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının da doğal sonucudur.

Somut olayda, Yerel Mahkemenin, hükümlünün katılan H... U...’a yönelik öldürmeye teşebbüs suçu nedeniyle lehe Yasanın 5237 sayılı Yasa hükümleri olduğuna ilişkin hükmü isabetlidir. Her ne kadar ilk uyarlama hükmünde mükerrirlere özgü infaz rejimine hükmedilmesi ve 53. madde uygulaması hatalı ise de, direnme kararında bu iki yanılgıdan tekerrüre ilişkin hususun düzeltildiği, 53. madde ile ilgili hatalı uygulamanın ise “

“hükümlünün 5237 s. TCY’nın 53/1-a-b-d-e bendlerinde belirtilen haklardan işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesinin 3. fıkrası nazara alınarak kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin (c) bendinde belirtilen haklardan ise koşullu salıverilme tarihine kadar geçerli olmak üzere yoksun bırakılmasına,”

” karar verilmek suretiyle kısmen düzeltildiği, oysa kendi alt soyu dışındaki kişiler yönünden de 1. fıkranın (c) bendindeki haklardan ceza süresince yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen uygulamada bulunan, 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesi uyarınca Ceza Genel Kurulunca da karar verilmesi olanağı bulunduğundan, Yerel Mahkeme hükmünün 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümünün düzeltilmesi suretiyle onanmasına karar verilmelidir.

Diğer yönden, tebliğnamede içtimaya karar verilmemesi isabetsizliğinden, direnme hükmünün bozulmasına ve yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda düzelterek onama kararı verilmesi talep edilmiş ise de, direnme hükmünün, katılan H... U...’a yönelik eylemle sınırlı olduğu, diğer eylemler yönünden direnme kararında herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, bu aşamada cezaların içtimasına karar verilmesi olanağı da bulunmamaktadır.

SONUÇ

:

Açıklanan nedenlerle;

1- Suç niteliğinin belirlenmesi ve sair uygulamalar yönünden isabetli olan Yerel Mahkeme direnme hükmüne, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, “

“sanığın 5237 sayılı Yasanın 53/1. fıkrasının (c) bendindeki haktan ceza süresince yoksun bırakılmasına”

” ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, 28.04.2009 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu