Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY CEZA GENEL KURULU


Ceza Genel Kurulu 2008/1-273 E., 2009/108 K.

Ceza Genel Kurulu 2008/1-273 E., 2009/108 K.
ADAM ÖLDÜRMEKKASTEN ÖLDÜRME

5252 S. TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ ... [ Madde 6 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 448 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 450 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 59 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 73 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 82 ]
"İçtihat Metni"

Hükümlü E... Ö...’ın, maktûl H... P....’nu kasten öldürme suçundan 765 sayılı TCY’nın 450/9 ve 59. maddeleri uyarınca müebbet ağır hapis, maktûl U... T...’u kasten öldürme suçundan da 765 sayılı TCY’nın 448 ve 59. maddeleri uyarınca 20 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve bu cezaların aynı Yasanın 73 ila 82. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ayı geceli gündüzlü hücrede geçirilmek suretiyle müebbet ağır hapis cezası olarak içtimaına ilişkin A... 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 24.10.2002 gün ve 135-405 sayılı hüküm, Yargıtay 1. Ceza Dairesince 22.04.2004 gün ve 3353-1484 sayılı kararla onanarak kesinleşmiştir.

01.06.2005 tarihinde 5237 sayılı TCY’nın yürürlüğe girmesi nedeniyle, dosyayı yeniden ele alan A... 3. Ağır Ceza Mahkemesince, 21.06.2005 gün ve 135-405 sayılı ek karar ile; “

“Yeni yasalar sanık lehine bir düzenleme getirmediğinden uyarlama yapılmasına yer olmadığına, ancak 5252 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca “

“ağır hapis”

” cezasının, “

“hapse”

” çevrilmesine”

” hükmedilmiş olup, re’sen temyize tabi olan bu hüküm, hükümlü müdafii tarafından da temyiz edildiğinde, Yargıtay 1. Ceza Dairesince 24.05.2006 gün ve 1656-2116 sayı ile; usule ilişen bir nedenle bozulmuştur.

Bozma üzerine, A... 3. Ağır Ceza Mahkemesince 09.10.2006 gün ve 229-437 sayı ile; “

“5237 sayılı Yasada içtima hükümlerinin bulunmaması nedeniyle, 765 sayılı Yasa daha lehe olduğundan, uyarlama yapılmasına yer olmadığına ve önceki ilamın aynen infazına”

” hükmedilmiş, re’sen temyize tabi olan bu hüküm, hükümlü müdafii tarafından da temyiz edilmekle, Yargıtay 1. Ceza Dairesince 02.11.2007 gün ve 5680-8051 sayı ile; “

“Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 17.04.2007 gün ve 2004/1-32 esas 2007/97 karar sayılı kararı uyarınca; 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlarda, her suç yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak lehe olan yasanın tespit edilerek uygulanmanın lehe olan yasaya göre yapılması, cezaların içtimaında ise infaz aşamasında 765 sayılı TCK nun 69 ila 77. maddelerindeki ilkelerin göz önüne alınması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde kesinleşmiş hücreli cezanın lehe olduğunun kabul edilmesi ve kabule göre de; 18.05.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5349 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 6. maddesinin 1 fıkrasına göre, kesinleşmiş hüküm fıkrasındaki ‘

‘ağır hapis’ ibarelerinin ‘

‘hapis’ olarak düzeltilmemesi..”

” isabetsizliklerinden bozulmuştur.

A... 3. Ağır Ceza Mahkemesince 24.04.2008 gün ve 378-154 sayı ile bozmaya karşı direnilirken; (özetle) “

“sonuç cezanın müebbeten hapis olduğu durumlarda, 765 sayılı TCY’nın 31 ve 33. maddelerinin, 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesine göre daha lehe olacağı ile 5252 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ‘

‘ağır hapsin’, ‘

‘hapse’ çevrilmesi için, bunun kararda gösterilmesinin şart olmadığı”

” gerekçelerine dayanılmıştır.

Re’sen temyize tabi olan bu hükmün, hükümlü E... Ö... müdafii tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “

“bozmaya uyulması gerektiği”

” görüşünü içeren 16.12.2008 gün ve 243541 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Temyiz incelemesi; hükümlü E... Ö.... hakkında, maktûller H.... P.... ve U... T...’u kasten öldürme suçlarından verilen hükümlere hasren yapılmıştır.

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, hükümlünün, maktûllere karşı eylemleriyle ilgili olarak lehe olan yasanın belirlenmesine ilişkin ise de; öncelikle, hükmün yeni bir hüküm mü, direnme kararı mı olduğu hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Dosya incelendiğinde;

Yerel mahkemece; ilk hükümde, içtima hükümlerine yer veren 765 sayılı TCY’na göre kurulacak olan hükmün, içtima hükümlerine yer vermeyen 5237 sayılı TCY’na göre verilecek hükümden daha lehe olacağı sonucuna varılmış ve uyarlama istemi reddedilmiştir. Özel Dairece, Ceza Genel Kurulunun yerleşik uygulamalarına uygun olarak, 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlar açısından, 5237 sayılı TCY uyarınca verilecek hükümlerde dahi içtima hükümlerinin uygulanabileceği belirtilmek ve ayrıca 5252 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ağır hapsin, hapse çevrilmemiş olmasının hukuka aykırı bulunduğu vurgulanmak suretiyle bozma kararı verilmiş, Yerel Mahkeme ise, maktûl H....’ın öldürülmesi olayı açısından, müebbet hapse hükmedilen hallerde, 765 sayılı TCY’nın 31 ve 33. maddelerinin 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesine göre daha lehe sonuç doğurduğundan bahisle uyarlama isteminin reddine, ağır hapsin hapse çevrilmesinin de yasal bir zorunluluk olması nedeniyle kararda gösterilmesinin şart olmadığına karar verilmek suretiyle önceki hükümde direndiğini belirtmiştir.

Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre,

a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,

b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,

c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,

d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,

e) Bozma ilamına uyulduğu belirtilmekle beraber, bozmaya konu hükmün aynen tekrarlanması,

Suretiyle verilen karar, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma ve uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.

Yerel Mahkemece, 765 sayılı Yasa hükümlerinin sanık lehine bulunduğu gerekçesiyle önceki uygulama aynen tekrar edilmiş ise de, lehe yasanın belirlenmesiyle ilgili olarak son hükümde önceki hükümden farklı bir gerekçeye dayanılmak suretiyle, bozmaya eylemli olarak uyulmuştur. Özel Dairece incelenmeyen bir hususun doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması olanaksız bulunduğundan, saptanan eylemli uyma nedeniyle dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Saptanan eylemli uyma nedeniyle dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.04.2009 günü oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu