Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY CEZA GENEL KURULU


Ceza Genel Kurulu 2008/5-154 E., 2009/135 K.

Ceza Genel Kurulu 2008/5-154 E., 2009/135 K.
YETKİYİ KÖTÜYE KULLANMAK SURETİYLE ZİMMETZİMMET

5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 247 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 37 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 43 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 53 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 55 ]
5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 62 ]
5320 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ... [ Madde 8 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 202 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 102 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 104 ]
1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 321 ]
"İçtihat Metni"

Sanıklar S...., D..., A...D..., G... ve N...'in 644.51 lirayı zimmetlerine geçirdikleri ve 5237 sayılı TCY hükümlerinin sanıklar lehine olduğu kabul edilerek, 5237 sayılı Yasanın 37. maddesi delaletiyle 247/1, 43 ve 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı beşer yıl ikişer ay onbeşer gün hapis cezaları ile cezalandırılmalarına haklarında 53/1 ve 63. maddelerinin uygulanmasına ilişkin N..... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 28.02.2007 gün ve 29-68 sayılı hüküm, sanıklar N...Ö..., S....K...., A...S..., A....D..,. K...G..., G... T.... müdafiileri ile sanıklar N...D..., G... T..., A...D..., K...G..., A...S..., N...Ö... ve D...U.... tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 06.03.2008 gün ve 14610-1551 sayı ile;

“5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle zimmet suçunu işledikleri kabul edilen sanıklar hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uygulanmamış ve 55. maddeye göre de kazanç müsaderesine hükmedilmemiş ise de, güvenlik tedbiri mahiyetinde olup, bu hususlarda infaz aşamasında mahkemesinden karar alınması da mümkün bulunduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.

Sanıklar S..... K....., D.....U....., A.....D..., G... T.... ve N.... D.... haklarında zimmet suçundan kurulan hükmün tetkikinde,

Delillerle iddia ve savunma duruşma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanıklar müdafiilerin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümlerin tebliğname gibi onanmasına,

Sanıklar A....S...., K....G...., N....Ö...., S....K.... ve D....U.... haklarında sahtecilik suçundan kurulan hükme gelince,

Oluşa, dosya içeriğine göre, A..... Belediyesi başkanı ve yöneticisi olan sanıkların suça konu belediye encümen kararını düzenlemeye görevli ve yetkili olmaları, imzalarını da inkar etmemeleri, yine encümen kararına konu yol yapım işinin ihalenin verildiği bildirilen A....T... tarafından yapılarak bitirilmiş olması ve 08.03.1994 tarihli bir encümen kararı ile ilgiliye 100 milyon ödenmekle yapılan işin bedeli olarak 225.984.085 TL. kalan alacağı olduğunun A....Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/140 esas, 2000/69 sayılı Yargıtay tarafından da onanmakla kesinleşen kararıyla tespit edilmiş olması karşısında, 09.11.1993 günlü belediye encümen kararının sanıklarca düzenlenip imzalamasından sonra belediye evrak kayıtlarına işlenmemesi şeklinde gerçekleşen eylemde, suça konu belgenin sahteliğinden söz edilemeyeceği ve olayda unsurları itibariyle sahte evrak düzenlemek suçunun oluşmadığı, alınan encümen kararının usulüne uygun olarak deftere işlenip yeni yönetime de devredilmemesinin görevi ihmal suçu kapsamında olduğu, bu suç için öngörülen cezanın tutarı ve 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık asli ve ilave dava zamanaşımına tabi bulunduğu ve suç tarihi olan 09.11.1993'den karar tarihine kadar da bu sürenin gerçekleştiği halde kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde sahtecilik suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi,

Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nun 321. maddesi uyarınca bozulmasına,”

” karar verilmiştir.

Yargıtay C.Başsavcılığınca 29.05.2008 gün ve 141602 sayı ile;

Sanık G....T....’ın askere alındığı 27.02.1993 tarihinden sonra, diğer sanıkların suçlarına iştiraki mümkün olamayacağından ve 765 sayılı TCK’nun 202/1. maddesine uygun düşen fiili nedeniyle işlediği kabul edilen bu suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; dava, 765 sayılı TCK’nun 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunmakla; 17.02.1993 tarihinden itibaren Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 06.03.2008 tarihli onama kararına kadar 15 yıllık sürenin dolduğu, gerekçeleriyle itiraz yasayoluna başvurularak Yargıtay 5. Ceza Dairesinin onama kararı kaldırılarak zamanaşımı nedeniyle N....Ağır Ceza Mahkemesince sanık hakkında verilen hükmün, düşmesine karar verilmesi, talep olunmuştur.

Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanık G.... T... hakkında Özel Dairece incelemenin yapıldığı 06.03.2008 tarihinde dava zamanaşımı süresinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.

Dosyanın incelenmesinde;

Mutemet G....T.... tarafından, 16.02.1993 tarihli verile emri ile bankadan 9.232.700 liranın çekildiği, oysa verile emrinin 7.732.700 lira olarak düzenlendiği, fazladan çekildiği anlaşılan 1.500.000 liranın belediye hesabına yatırılmadığı, sanığın soruşturma aşamasındaki beyanlarına göre, fazla paranın muhasebeci S....K....’e verildiği ancak buna ait bir belge ve yazının bulunmadığı, iddiasıyla sanık hakkında zimmet suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.

A.... Belediye Başkanlığınca düzenlenen görev yazısına göre, sanık G....T....’ın, 27.03.1992-15.04.1992 tarihlerinde mutemet olarak görev yaptığı, 01.03.1993 tarihinde askere gittiği, 13.10.2004 tarihinde ise askerden döndüğü, 01.01.1993-01.03.1993 tarihleri arasında su bakım memuru olarak görev yaptığı, ancak askere gidinceye kadar mutemet olarak görevlendirildiği, Özel Daire onama ilamından sonra sanık tarafından Yargıtay C.Başsavcılığına hitaben gönderilen 08.05.2008 tarihli dilekçeye eklenen N... Asker Şubesi Başkanlığınca düzenlenen 03.04.2008 tarihli belgeye göre de, sanığın 27.02.1993 tarihinde askere sevk edildiği ve 27.09.1994 tarihinde terhis edildiği anlaşılmaktadır.

Sanığa isnat edilen eylem diğer sanıklarla birlikte tahsil edilen paraların mal edinilmesi, zimmete geçirilmesidir. 27.02.1993 tarihinde askere sevk edilen, belediye başkanlığının yazısına göre de, 01.03.1993 tarihinden itibaren asker olduğu saptanan sanığın, diğer sanıklarla birlikte hareket ettiği kabul edilse dahi, bu sanık yönünden suç tarihinin 27.02.1993 olarak kabulü zorunlu olup, sanığa isnat edilen basit zimmet suçu, cezasının üst sınırı itibariyle 765 sayılı TCY’nın 102/3. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabidir, bu süre, kesen nedenlerin varlığı halinde 765 sayılı TCY’nın 104/2. maddesi uyarınca en fazla 15 yıla uzayabilmektedir. Suç tarihi ile Özel dairenin onama kararı verdiği 06.03.2008 tarihleri arasında 765 sayılı TCY’nın 102/3 ve 104/2. maddesinde öngörülen 15 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunduğundan, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire onama kararının kaldırılıp, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi uyarınca kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmelidir.

SONUÇ :

Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABÜLÜ ile Yargıtay 5. Ceza Dairesince sanık G....T... hakkında verilen 06.03.2008 gün ve 14610-1551 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,

2- N.... Ağır Ceza Mahkemesinin 28.02.2007 gün ve 29-68 sayılı hükmünün sanık G....T.... yönünden BOZULMASINA,

3- 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi yollamasıyla, 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesinin Yargıtay Ceza Genel Kuruluna tanıdığı yetki kullanılmak suretiyle, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, 765 sayılı TCY’nın 102/3 ve 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CYY’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE,

4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.05.2009 günü oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu