9. Ceza Dairesi 2022/3959 E. , 2023/2749 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.05.2014 tarihli ve 2014/109 Esas, 2014/168 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkûmiyet kararı verildiği,
2. Yargıtay 14. Ceza Dairesinin, 06.04.2021 tarihli ve 2017/698 Esas, 2021/2767 Karar sayılı ilamı ile kararın basit yargılama usulü yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulduğu,
3. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.11.2021 tarihli ve 2021/279 Esas, 2021/509 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usulü uygulanmaksızın sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkûmiyet kararı verildiği,
4. Dava dosyasının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 07.03.2022 tarihli ve 9-2022/6323 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olduğu,
anlaşılmıştır.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın ilk olarak mağdureye birlikte olmayı teklif ettiği, mağdurenin karşı çıkması üzerine de sanığın mağdurenin önüne geçerek onu engellediği, sanığın şaka yaptığını söylemesi üzerine mağdurenin evde kalmayı kabul ettiği ancak daha sonrasında istediğini elde edemeyen sanığın, mağdure ile zorla birlikte olmak amacıyla önceden tedarik ettiği ilacı mağdurenin içeceğine koyarak mağdurenin ilacın etkisiyle baygınlık geçirmesi üzerine, mağdurenin rızası dışında mağdureyle zorla cinsel ilişkiye girdiği ileri sürülerek sanığın eyleminin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğundan bahisle hükmün bozulması talep edilmiştir.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Esasa ilişkin tüm delillerin toplanmadığı, lehe delillerin hükme esas alınmadığı, yerel mahkemenin eksik yargılama gerçekleştirdiği ve değerlendirmesinin yanlış olduğu, sanığın üzerine atılı suçu işlemediği beyan edilerek sanığın beraatine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulması talep edilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın bir süredir arkadaşlık yaptığı mağdureyi bekar evine çağırdığı ve mağdureye birlikte olmayı teklif ettiği, mağdurenin ise kabul etmediği, bunun üzerine sanığın mağdureye kola içirdikten sonra yarı baygın hale gelen mağdureyi istismar ettiği iddia olunmuş ise de; sanıkla aralarında duygusal arkadaşlık ilişkisi bulunan mağdurenin kendi rızası ile herhangi bir zorlama olmaksızın sanığa ait bekar evine gittiği, sanığın beyanlarında ilişkinin rıza ile gerçekleştiğini ikrar ettiği anlaşılmakla; sanıkla mağdure arasında gerçekleşen cinsel ilişkinin zorla olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığından sanığın eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu kabul edilmiştir.
5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesi yönünden yapılan değerlendirme ile isnadın konusunu oluşturan ve bozma ilamına göre reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan ceza muhakemesine egemen olan delillerin müşterekliği, yüzyüzelik ilkesi ve 5271 sayılı Kanun'un 217 nci maddesi uyarınca atılı suçta delillerin mahkeme huzurunda duruşma açılarak tartışılması ve mahkemenin deliller ile bizatihi temas etmesinin sübuta yönelik yargısal faaliyette önem arz etmesi dolayısıyla basit yargılama usülünün takdiren uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin olaydan sonra sanıkla görüşmeye devam etmesi, sanığın ilişkinin rıza ile olduğu yönündeki beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, cinsel ilişkinin zorla olduğuna dair mağdurenin soyut ve hayatın olağan akışına aykırı beyanları dışında herhangi bir delil bulunmadığından bu yönüyle hükümde bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinde basit yargılama usulü düzenlenmiştir. Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir. Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkeme iddianameyi sanık, mağdur ve şikayetçiye tebliğ ederek beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmelerini ister. Yapılan tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir.
Basit yargılama usulünde, beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinde sayılan kararlardan birine hükmedilebilir.
5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre basit yargılama usulünün uygulanması sonucunda sanık hakkında mahkumiyet kararının verilmesi halinde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
Suç tarihine göre sanığın işlediği reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve Mahkemece bozma öncesi gerçekleştirilen yargılama sonucunda verilen ilk mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin, 06.04.2021 tarihli ve 2017/698 Esas, 2021/2767 Karar sayılı ilamı ile kararın basit yargılama usulü yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun basit yargılama usulü hükümleri açısından yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan bahisle bozulması üzerine söz konusu ilama uyan mahkemece esasen ceza miktarı itibarıyla sanığın lehine olan basit yargılama usulünün tatbiki suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması hukuka aykırı bulunmuştur.
Bozma sebebine uygun olarak Tebliğname'de onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.11.2021 tarihli ve 2021/279 Esas, 2021/509 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.05.2023 tarihinde karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ...'un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK'nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!