Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 7. HUKUK DAIRESI


7. Hukuk Dairesi 2008/6701 E., 2008/5560 K.

7. Hukuk Dairesi 2008/6701 E., 2008/5560 K.
ASKI İLAN SÜRESİGÖREVKADASTRO DAVALARI

3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ]
"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü :

İddia ve savunmaya, mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre dava, niteliği ve içeriği itibariyle kadastro tespitine itiraz davası niteliğindedir. Dava ve temyize konu 108 ada 26 parsel sayılı taşınmaz 01.04.2007 tarihinde, tutanağında belirtilen hukuksal nedenlere dayanılarak davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı taraf, tespite karşı askı ilan süresinden önce 22.05.2008 tarihinde dava açmıştır. Gerçekten taşınmazın 30 günlük askı ilanının 24.06.2008 ve 23.07.2008 tarihleri arasında yapıldığı dikkate alındığında, açılan davanın kadastro tespitine karşı açıldığı "PEŞİN DAVA" NİTELİĞİNDE olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

Kural olarak öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında kararlılık kazanan görüşlere göre, kadastro davalarının mutlaka askı ilan süresi içerisinde açılacağı yolunda bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Aksinin kabulü hukukun temel kurallarına aykırıdır. Kuşkusuz askı ilan süresinden sonra, bir başka anlatımla kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra açılan davaların kesinleşen kadastroya karşı açılan dava niteliğinde olduğu, anılan davaların ise3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmü uyarınca genel mah-kemede çözümleneceği tartışmasızdır.

Somut olayda dava, 30 günlük askı ilan süresinden önce Kadastro Mahkemesine açılmıştır. Hal böyle olunca, davanın Kadastro Mahkemesinde görülmesi zorunludur. Görev kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa da yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir.

Mahkemenin bu olguları gözardı ederek yazılı şekilde hüküm kurması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de yargılamada vekille temsil edilen Hazine yararına mahkemenin işten elini çekmesi nedeni ile karar yerinde davalı Hazine yararına avukatlık parasının takdir ve tespiti gerekirken, bu olguların da gözardı edilmesi isabetsiz, davalı Hazine'nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenlerine göre de sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 23.12.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu