Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 6. HUKUK DAIRESI


6. Hukuk Dairesi 2009/5751 E., 2009/10608 K.

6. Hukuk Dairesi 2009/5751 E., 2009/10608 K.
ÖNALIM HAKKIÖNALIM HAKKINA KONU PAYIN İPTALİ
"İçtihat Metni"

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava önalım hakkına konu payın iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı 26.09.2006 tarihinde açmış olduğu bu dava ile davaya konu 1402 ada 2 nolu parselde paydaş olduğunu, bedelde muvazaa yapılmak suretiyle 31.08.2006 tarihinde davalıya satılan payın önalım hakkı nedeniyle iptali ve adına tescilini satıştan önce pay üzerine konan ipoteğin fekkini istemiştir. Davalı davacı ile payını satan kardeşi M…

… B…

… arasında taşınmazın fiilen taksim edildiğini, her ikisinin de mevcut evlerinin yıkılmasından sonra fiili kullanımın devam ettiğini payını satanın evinin yerini ve bahçesini satın aldığını davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, fiili taksimin kabulü için her paydaşın aynı parselde belli ve muayyen bir yer kullanmasının şart olmadığı ve eskiden fiili bir kullanımın var olduğuna göre davacının dava açmasının objektif iyi niyet kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Eskiye dayalı olarak, taşınmaz üzerinde her iki paydaşça evler yapılarak uzun süre bu evlerde yaşandığı ve daha sonra her iki evin ve eklentilerinin yıkıldığı, enkazların kaldırılarak kullanıma son verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak mahallinde yapılan her iki keşif neticesinde ve mahkemenin zabıtlara geçen gözlem bilgileri ile düzenlenen bilirkişi raporlarından 754 m²

² büyüklüğündeki taşınmazın arsa vasfında olduğu, üzerinde fiili taksimin varlığını ispat edecek duvar, sınır gibi herhangi belirtiye rastlanmadığı, herkesin üzerinden rahatlıkla gelip geçebileceği şekilde bulunduğu tespit edilmiş, keşif mahallinde dinlenen davalı tanığı M…

… F…

… B…

…'nın anlatımından da taşınmaz üzerindeki evlerin ve arsanın kullanımının 2002 senesinde sona erdiği ve o tarihden sonra paydaşların taşınmazdan el çektikleri ve kullanmadıkları anlaşılmaktadır. Önalım davalarında ileri sürülen ve önalım hakkının kullanılmasını önleyen fiili taksimde asıl olan paydaşların iradesi, eylemi ve iyiniyetidir.

Olayımızda satım tarihinden çok önce 2002 yılında paydaşların taksime ilişkin iradelerinin bozulduğu ve eyleme son verildiği, taksimin ortadan kalktığı sabit olduğundan, davacı kötü niyetli kabul edilemez. Önalım hakkını kullanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece tarafların diğer iddia ve savunmaları üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 7.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu