Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 4. HUKUK DAIRESI


4. Hukuk Dairesi 2009/10912 E., 2009/12535 K.

4. Hukuk Dairesi 2009/10912 E., 2009/12535 K.
CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİİFTİRA SUÇU

5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 102 ]
765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 285 ]
818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 60 ]
"İçtihat Metni"

Davacı C…

… F... Ç…

… ve diğerleri vekili Av. S…

… T…

… tarafından, davalı A…

… B…

… ve diğeri aleyhine 11/04/2008 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen 18/06/2009 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Davalıların şikayet dilekçeleri üzerine haklarında soruşturmalar yapıldığını, sahtecilik suçundan dolayı takipsizlik, güveni kötüye kullanmak suçundan dolayı da beraet kararı verildiğini, suçlamaların haksız ve kötü niyetli olduğunu belirten davacılar, kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istemişlerdir. Yerel mahkemece, dava konusu edilen eylemler yönünden Borçlar Yasası'nın 60/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği benimsenerek istem reddedilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur.

Borçlar Yasası'nın 60/2. maddesi gereğince zarara yol açan eylemin, aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresidir. (Uzamış) ceza zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için ceza davası açılması gerekmediği gibi cezalandırma kararı verilmesine de gerek yoktur. Ceza mahkemesince suç öğelerinin oluşmadığı veya suç sayılan eylemi sanığın gerçekleştirmediği gerekçesiyle beraet kararı verilmesi durumu dışında, eylemin suç oluşturup oluşturmadığının hukuk yargıcı tarafından saptanması gerekir.

Somut olayda, şikayetlerle ilgili olarak başlatılmış bir ceza soruşturması ya da ceza mahkemesi kararı bulunmadığından, dava konusu edilen açıklamaların aynı zamanda suç oluşturup oluşturmadığının mahkemece değerlendirilmesi gerekir. Dava konusu edilen eylemler 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın 285/1. maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturabilecek niteliktedir ve uygulanacak ceza zamanaşımı süresi de Türk Ceza Yasası'nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıldır.

Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, işin esasının incelenmesi gerekirken, zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/11/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu