Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 18. HUKUK DAIRESI


18. Hukuk Dairesi 2006/7833 E., 2006/8810 K.

18. Hukuk Dairesi 2006/7833 E., 2006/8810 K.
ÇOCUĞUN TEMSİL EDİLMESİVELAYET

4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 336 ]
4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 342 ]
"İçtihat Metni"

Davacı Nurten Kaymak'a velayeten babası Mehmet Erol Kaymak ile Nüfus Müdürlüğü arasındaki dava hakkında Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 19/10/2004 gün, 2004/158 E., 175K. sayılı kararın temyiz edilmemekle kesinleşmesi ve yürürlükteki Kanuna aykırı olduğu iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığının 12.6.2006 gün ve Hukuk 163338 sayılı yazılarıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenmesi üzerine gereği düşünüldü.

YARGITAY KARARI

1 - Nüfus Kanununun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur.

Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması,

2 - Dava, evliliğin devamı sırasında eşlerden birisi tarafından, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilen küçüğe velayeten açılmış, mahkemece, diğer eşin katılması veya icazeti aranmadan davaya bakılıp kabulüne karar verilmiştir.

Türk Medeni Kanununun 336 ncı maddesinde, (eşlerden herhangi birisine öncelik veya üstünlük tanınmadan) evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın, velayeti birlikte kullanacağı öngörülmüş ve 342 nci maddesinde de anne ve babanın çocuğu velayetleri çerçevesinde temsil edecekleri ilkesi yine ayırım yapılmadan getirilmiş olup, kamu düzenini sağlamaya yönelik bulunan bu kuralların, yasanın yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden önceki olaylara uygulanması da, 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 2 nci maddesi hükmü gereğidir.

Emredici nitelikteki bu yasa kuralı evlilik birliği içinde velayetin kullanılması kapsamında ana ve baba tarafından çocuk adına açılacak tüm davalar yönünden de geçerlidir. Buna göre, asıl olan eşlerin birlikte dava açmaları ise de, bunlardan birisi tarafından açılacak davaya diğer eşin sonradan icazetini bildirip olumlu iradesini ortaya koyması da, velayetin birlikte kullanılması gerçekleşmiş olacağından yeterlidir. Diğer eşin katılımının veya rızasının sağlanamadığı davanın ise reddi gerekir.

Bu bakımdan mahkemece davacıya, eşinin davaya katılmak ya da duruşmada hazır bulunmak suretiyle icazetini bildirmesi veya icazetini gösteren imzası noterden onaylı belge ibraz etmesi için mehil verilip, bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eşlerden birisinin istemi yeterli bulunarak davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması,

Usul ve yasaya aykırıdır.

Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine 7/11/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu