Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 16. HUKUK DAIRESI


16. Hukuk Dairesi 2007/3591 E., 2007/3627 K.

16. Hukuk Dairesi 2007/3591 E., 2007/3627 K.
KAYIT VE BELGELERİN KAPSAMINI BELİRLEMESINIR TESPİTİ

3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 20 ]
"İçtihat Metni"

Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 126 ada 8 parsel sayılı 10942.42 metrekare yüz-ölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Ahmet adına tespit edilmiştir. Davacı Bektaş, yasal süresi içinde adına tespit ve tescil edilen 126 ada 9 parselin uygulanan tapu kaydına göre eksik tespit edildiği, buna göre 943 metrekare eksikliğin dava konusu 8 sayılı parselin kuzey sınırının hatalı ölçülmesinden kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli 126 ada 8 sayılı parselin tespit gibi davalı Ahmet adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Bektaş vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece, taraflar arasındaki ortak sınırın su hendeği olduğu, fiili sınıra göre davalı parselinin davacı parseline tecavüzünün olmadığı, kadastroca da mevcut sınıra itibar edildiği ve sınırın sabit olduğu kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise.de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, adına tespit edilen 9 sayılı parseldeki (tapu kaydına göre) 942.41 metrekare eksikliğin, dava konusu 8 sayılı parselin kuzey sınırının hatalı tespit edilmesinden kaynaklandığını iddia etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ortak sınıra ilişkindir. Davacının dayanağını oluşturan ve kadastro tespitinde 126 ada 9 sayılı parsele uygulanan 16.06.1983 tarih 16 sıra numaralı tapu kaydının tesis kaydı olan 29.03.1972 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydının Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.05.1971 tarih ve 1970/109 esas, 1971/127 karar sayılı tescil ilamı ile ve 9080 metrekare olarak oluştuğu ve tedavülü olan 30.11.1977 tarih 45 sıra numaralı tapu ile hükmen iki kısma ifraz görerek 7080 metrekare olarak tescil edildiği, 16.06.1983 tarih 16 sıra numaralı tapu kaydında mahkeme ilamı ile kuzey hududunun tashih edildiği ve tapuya dayanak tescil dosyası, hudut tashihi dava dosyası ve dayanak krokilerinin bulunduğu, yine davalı parsele uygulanan 19.08.1972 tarih 45 sıra numaralı davalı tapusu 29.03.1972 tarih 42 sıra numaralı tapu kaydından geldiği ve davalı tapusunun da davacı tapusu gibi Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 03.05.1971 tarih 1970/109 esas, 1971/127 karar sayılı tescil ilamı ile 16840 metrekare olarak oluştuğu ve tedavül kayıtlarında 19.08.1972 tarih 45 sıra numaralı tapu ile 8840 metrekare olarak ifraz ve taksim nedeniyle tescil edildiği, dava konusu 8 sayılı parselin tapu miktarı 8840 metrekare iken kadastro tespitinde niza konusu 126 ada 8 parsel 10942.42 metrekare olarak ve tapu kaydına göre 2102.42 metrekare fazla tespit edildiği, davacı dayanağı tapu kaydı miktarı 7080 metrekare iken davacı adına 126 ada 9 sayılı parselin 6134.59 metrekare olarak ve 942.41 metrekare eksik tespit edildiği, davacının dayanağını oluşturan 16.06.1983 tarih ve 16 sıra numaralı tapu kaydının güney hududu "Mustafa" olarak davalı tapu kaydı ilk malikini, davalı dayanağı 19.08.1972 tarih ve 45 sıra numaralı tapu kaydının kuzey hududu "Bektaş" olarak davacıyı okuduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece tarafların dayandığı tapu kayıtları ve iktisap sütununda geçen mahkeme ilamlarına ilişkin dava dosyaları ve dayanak harita ve krokiler celp edildiği halde, teknik bilirkişi tarafından tescil ilam ve krokileri uygulanarak kayıt kapsamları krokiye göre belirlenmemiş, tapu kayıtlarının dayanağı haritaların infaz kabiliyetinin bulunmaması halinde taraflar arasındaki su hendeğinin kadim ve sabit sınır teşkil edip etmediği araştırılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için, taşınmaz başında yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yerel bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, keşif sırasında davacı dayanağı tapu kaydı ile tespite esas olan davalı tapusu ihdasından itibaren tüm tedavülleri ile birlikte okunup uygulanmalı, tarafların dayandığı tapu kayıtları ihdasında tescil ilamı ile oluştuğu ve tescil krokisi bulunduğundan, kadastro paftasının ölçeği ile tarafların dayandığı tapu kaydının dayanağı tescil krokilerinin ölçeği eşitlenmen, her iki harita çakıştırılmak suretiyle yerine uygulanmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca kapsamı haritasına göre belirlenmeli, uygulamada her iki haritada tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, teknik bilirkişiye bu hususta ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, böylece kayıt kapsamları krokiye göre belirlenmeli, tapu kayıtları haritalarının uygulama kabiliyetinin bulunmaması halinde ortak sınırın bilirkişi ve tanık sözlerine göre belirlenmeli, her iki taşınmaz arasında söz edilen su hendeğinin kadim ve sabit olup olmadığı araştırılmalı, davacı yerindeki eksikliğin nereden kaynaklandığı kesin olarak belirlenmeye çalışılmalı ve böylece ortak sınır ihtilafı çözümlenmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 15.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu