Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 14. HUKUK DAIRESI


14. Hukuk Dairesi 2008/5387 E., 2008/6321 K.

14. Hukuk Dairesi 2008/5387 E., 2008/6321 K.
GÖREVLİ MAHKEMEMER'A OLARAK SINIRLANDIRMAMUHDESATIN KÜTÜĞÜN BEYANLAR HANESİNDE GÖSTERİLMESİTAPU İPTALİ VE TESCİLTAPU İPTALİ VE TESCİL CEZA MAHKEMESİ KARARLARININ HUKUK DAVASINA ETKİSİ

818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 53 ]
3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 16 ]
3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 19 ]
3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 33 ]
"İçtihat Metni"

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.02.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.11.2007 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Dava, mer'a olduğu halde kadastro sırasında davalılar adına tespit ve tescil edilen 18,19 ve 20 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptal ve tescil istemiyle açılmıştır.

Davalılar, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptali ile davacı Hazine adına tesciline, taşınmazlar üzerinde bulunan muhtesat niteliğindeki ziraatçı bilirkişi raporunda; belirtilen ağaçların tespit maliklerine ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiştir.

Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.

18, 19 ve 20 parsel sayılı taşınmazların 2000 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu belgesiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalılar adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, aynı yer Sulh Ceza Mahkemesinin 1996/163 Esasında kayıtlı kamu davasında yapılan uygulama sonucu çekişmeli parsellere ait olduğu saptanan yerlerin mer'a niteliğinde bulunduğu, davalıların da mer'aya elatma suçundan yargılanarak cezalandırıldığı görülmektedir. Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi hükmünce hukuk hakimi, Ceza Mahkemesinin verdiği beraat kararı ile bağlı değil ise de, ceza hakiminin yaptığı maddi saptama hukuk hakimini bağlar. Kısaca ifade etmek gerekirse, dava konusu taşınmazların mer'a olduğu, Ceza Mahkemesi kararı ile sabittir.

Açıklanan bütün bu nedenlerle, davalıların temyiz itirazları yerinde değildir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/B maddesi hükmünce mer'aların parsel numarası verilmek ve yüzölçümü hesaplanarak özel siciline yazılması gerekirken, değişik vasıflarla Hazine adına tapuya tescili doğru olmamıştır.

Diğer taraftan; beyanlar, tapu kütüğünün diğer sütunlarında yer almayan, fakat tapu kütüğüne yazılarak alenileştirilmesinde fayda görülen hukuki ilişki veya fiili durumlardır. Tapu Kütüğünün beyanlar sütununa ancak, düzenlemelerin yazılmasını öngördüğü hususlar yazılabilir. Gerçekten, kadastro ekiplerince tespiti yapılan taşınmaz üzerinde malikten başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait olan yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe gibi dikilen şeyler varsa, bunların tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesi olanaklıdır. Bunun yasal dayanağı da 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesidir. Anılan Yasa'nın 33. maddesinde aynı Yasa'nın 14, 15, 17, 18, 20 ve 21. maddelerinin Kadastro Kanunu'nun uygulandığı yerler dışında bulunan taşınmaz mallar hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmış ve ancak 19. madde ayrı tutulmuştur. O nedenle, genel mahkemelerin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine göre işlem yapmaları, başka bir ifadeyle muh-desatı tapu kütüğünün beyanlar hanesine tescil etmeleri olanağı yoktur.

Kararın açıklanan bu sebeplerle bozulması gerekir ise de, temyiz edenin sıfatına göre düşülen yanlışlıklar bozma nedeni yapılmamış, düşülen yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile temyiz edenin sıfatlarına göre, bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), 15.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu