Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 11. HUKUK DAIRESI


11. Hukuk Dairesi 2007/3943 E., 2008/5576 K.

11. Hukuk Dairesi 2007/3943 E., 2008/5576 K.
ALENİYETKISA KARARTEFHİM

1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 376 ]
1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 381 ]
1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 389 ]
"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen davada (Üsküdar Dördüncü Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 13.11.2006 tarih ve 2004/451-2006/331 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı İ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacılar vekili, davalıların maliki, sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısı bulundukları aracın çarpması sonucu, müvekkillerinin murisinin yaralandığını, sonra da vefat ettiğini ileri sürerek, şimdilik (9.600.000.000) TL tedavi gideri ve (5.000.000.000) TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı sürücünün 7/8, davacılann murisinin 1/8 oranında kusurlu bulunduğu olayda, davacıların manevi tazminat talep haklarının kalmadığı, davalı sigortacının bakıcı ücretinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle, manevi tazminat talebininreddine, (2.943.50) YTL maddi tazminatın (davalı sigortacının 2.068.50 YTL kısmından sorumlu olması kaydıyla) temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili ile davalı İ... Sigorta A.Ş. vekili temyiz etmiştir.

1- HUMK'nın 376. maddesi uyarınca, tarafların tüm delilleri toplanıp inceledikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra, hakimin, aynı Yasa'nın 388. maddesi uyarınca, karan gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada Yasa'nın 381/son fıkrası hükmüne dayanılarak, zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edil-mekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.

İşte bu gibi hallerde, HUMK'nın 389. maddesine uygun olarak taraflann hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa karan yazıp tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin, artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması yargılamanın aleniyetine, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa'nın 141. maddesi ile HUMK'nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykın bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni İle ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksi düşünce ve uygulama yargının, yargıcın ve kararlannın her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.

Somut olayda ise mahkemece, kısa kararda, hükmedilen alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 07.02.2004, diğer davalılar yönünden 10.03.2003 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verildiği belirtildiği halde, gerekçeli kararda bu hüküm yer almamıştır. Bu durum karşısında, mahkemece kurulan gerekçeli kararın infaz yeteneği bulunmadığı gibi, kısa ve gerekçeli kararlar arasında da çelişki oluştuğundan, mahkemece 10.04.1992 gün ve 1992/7 esas, 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Karan çerçevesinde, bu kısa kararla bağlı kalınmadan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

2- Bozma neden ve sekline göre, davacılar vekili ile davalı İ... Sigorta A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

Sonuç : Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenle, davacılar vekili İle davalı İ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), (2) no'lu bentte açıklanan nedenle, davacılar vekili ile davalı İ... Sigorta A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına/ ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 28.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu