Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 4. CEZA DAIRESI (KYB)

4. Ceza Dairesi         2020/1566 E.  ,  2020/10733 K.KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARRI İTİRAZI İNCELEYEN CMK'NUN 173. MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN YASAL SÜREÇ İŞLETİLMEDEN KURULAN İTİRAZIN KABULÜNE İLİŞKİN MERCİ KARARLARINDA İSABET BULUNMADIĞI.CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) ADLÎ KOLLUK VE GÖREVİ
"İçtihat Metni"Kasten yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından şüpheliler A. S.ve diğerleri hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/07/2019 tarihli ve 2017/3812 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/6651 değişik iş sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10/03/2020 gün ve 94660652-105-06-17019-2019-Kyb sayılı istemleri ve  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/03/2019 gün ve 2020/35201 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kasten yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından şüpheliler A. S. ve diğerleri hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/07/2019 tarihli ve 2017/3812 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/6651 değişik iş sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10/03/2020 gün ve 94660652-105-06-17019-2019-Kyb sayılı istemleri ve  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/03/2019 gün ve 2020/35201 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi: İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliğince "genel anlamda müşteki beyanları ve şüpheli ifadelerine yer verildiği, ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın içeriğinde şüphelilerin üzerine atılı ve şüphelilerce işlendiği iddia olunan suçların hangi müştekiye yönelik olduğu hususunda açık ve anlaşılır bir şekilde değerlendirmede bulunulmadığı, bu haliyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın denetime elverişli olmadığı anlaşılmakla itirazın kabulüne" şeklinde gerekçe ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de;5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 71. maddesi ile değişik 173/3. maddesinde yer alan, “Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder...” ve aynı Kanun’un 173/4. maddesindeki “Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” şeklindeki düzenleme karşısında, Sulh Ceza Hâkimliğince soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi ve Cumhuriyet savcılığınca söz konusu bu hususlarla ilgili eksiklikler giderildikten sonra şüpheliler hakkında itirazla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan itiraz ile ilgili karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.Hukuksal Değerlendirme: Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. "2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer  olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
CMK'nın 173. maddesi "(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. (2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.(3) (Değişik fıkra:  18/06/2014-6545 S.K./71.  md)  Sulh  ceza  hâkimliği,  kararını  vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.(4)(Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir. (5)Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz. (6)(Değişik fıkra: 2/1/2017-680 S.K.H.K./11. md)  İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172. maddenin ikinci fıkrası uygulanır." biçimindedir.Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer  olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli mahkemenin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir. CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnat edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.Somut olayda; müştekiler ........ vekilinin, müvekkilleri adına şüpheliler ...... şikayetçi olması üzerine yürütülen soruşturma neticesinde, şüpheliler hakkında tehdit, basit yaralama vehakaret suçlarından, Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığınca "müştekilerin bu hususa ilişkin şikayetleri ile ilgili dava açılmasını gerektirecek makul ve yeterli şüphe elde edilemediği yine müştekilerin şikayetlerinin önemli bir kısmı hakkında soruşturmaların yapıldığı, şikayetlerin bu soruşturmanın konusu olmadığı yargılama safhasına geçildiği mala zarar verme eylemi ile ilgi dosya içerisinde mala zarar vermeye ilişkin bir tutanak yada belgenin bulunmadığı,müştekilerin suç tarihinde araçlarına kimin ne şekilde zarar verdiğini beyan etmedikleri bir kısım şüpheliler hakkında azmettirme ile ilgili şikayetçi olunmuşsa da adı geçen şüphelilerin suç işlemek kastı ile bir başkaların azmettirdiklerini gösterir haklarında dava açılmasını gerektirecek makul ve yeterli şüphe bulunmadığı" gerekçesiyle 28/07/2019 tarihli ve 2017/3812 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği, ek  kovuşturmaya  yer  olmadığına dair karara müştekilerce 13/09/2019 tarihli dilekçe ile süresi içerisinde itiraz edildiği, söz konusu itirazda kararda açık ve net bir şekilde kabul ve reddedilen hususların belirtilmediğinin iddia edildiği, Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/6651 değişik iş sayılı kesin nitelikteki kararıyla "anılan ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda genel anlamda müşteki beyanları ve şüpheli ifadelerine yer verildiği, ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın içeriğinde şüphelilerin üzerine atılı ve şüphelilerce işlendiği iddia olunan suçların hangi müştekiye yönelik olduğu hususunda açık ve anlaşılır bir şekilde değerlendirmede bulunulmadığı bu haliyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın hukuken denetime elverişli olmadığı" gerekçeleriyle şüpheliler hakkında tehdit, basit yaralama ve hakaret suçları yönünden itirazın kabulüne, ek kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer  olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli hakimliğin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen hakimlik, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya dosyada yer alan delillerin itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için yeterli olmadığı durumlarda soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.Mahkemece, müşteki ve şüphelilerin ifadeleri, tanık beyanları ve dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirildikten sonra, soruşturmanın eksik yapılıp yapılmadığı hususu belirlenerek, itirazın kabulü veya reddi ya da dosyada yer alan delillerin itirazla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi için yeterli olmadığı yönünde bir kanaat edinilmesi halinde ise soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerekirken, bu süreç işletilmeden kurulan itirazın kabulüne ilişkin mercii Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/6651 değişik iş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle,Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, mercii Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/6651 değişik iş sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK'nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 07/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu