Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 4. CEZA DAIRESI (KYB)


4. Ceza Dairesi 2008/21516 E., 2009/13754 K.

4. Ceza Dairesi 2008/21516 E., 2009/13754 K.
İŞLEME KOYMAMA-4483 E GÖRE SAVCI YETKİLİ MERCİYE GÖNDERMEK ZORUNDA
"İçtihat Metni"

Görevi kötüye kullanma suçundan şüpheli E... İ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30.1.2008 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara karşı yapılan itirazın reddine dair, Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınca verilen 16.6.2008 tarihli ve 2008/836 müteferrik sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından 6.11.2008 gün ve 55720 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 1.12.2008 gün ve 245067 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:

Tebliğnamede "Dosya kapsamına göre, müştekinin 19/07/2007 tarihli şikâyet dilekçesinde, 22/05/2003 tarihinde izinsiz olarak konutuna giren K... Belediyesi görevlilerinin isimlerini aynı yer Kaymakamlığına eksik bildiren K... Belediyesi Eski Başkanı E... İ... hakkında yasal işlem yapılmasını talep etmesi üzerine, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İçişleri Bakanlığına yazılan 26/07/2007 tarihli yazı ile adı geçen şüpheli hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca bir karar verilmesinin istenildiği hâlde, İçişleri Bakanlığınca bu hususta herhangi bir karar verilmeden şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşılması karşısında, şüpheliye atılı suçun 4483 sayılı Kanun kapsamında olduğu ve ortada yetkili merci tarafından anılan Kanun gereğince verilmiş bir karar bulunmadığı gözetilmeden itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir" denilmektedir.

Gereği görüşüldü;

4483 Sayılı Yasanın 4/1. maddesinde "Cumhuriyet başsavcıları, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bu Kanun kapsamına giren suçlarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde ivedilikle toplanması gerekli ve kaybolma ihtimali bulunan delilleri tespitten başka hiçbir işlem yapmayarak ve hakkında ihbar veya şikayette bulunulan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesine başvurmaksızın evrakın bir örneğini ilgili makama göndererek soruşturma izni isterler."4/3. maddesinde "Bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddî bulgu ve belgelere dayanması, ihbar veya şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur." 4/4 maddesinde Üçüncü fıkradaki şartları taşımayan ihbar ve şikâyetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikâyette bulunana bildirilir. Ancak iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgâh adresinin doğruluğu şartı aranmaz. Başsavcılar ve yetkili merciler ihbarcı veya şikâyetçinin kimlik bilgilerini gizli tutmak zorundadır." 5/3. maddesinde "Ön inceleme, izin vermeye yetkili merci tarafından bizzat yapılabileceği gibi, görevlendireceği bir veya birkaç denetim elemanı veya hakkında inceleme yapılanın üstü konumundaki memur ve kamu görevlilerinden biri veya birkaçı eliyle de yaptırılabilir. İnceleme yapacakların, izin vermeye yetkili merciin bulunduğu kamu kurum veya kuruluşunun içerisinden belirlenmesi esastır. İşin özelliğine göre bu merci, anılan incelemenin başka bir kamu kurum veya kuruluşunun elemanlarıyla yaptırılmasını da ilgili kuruluştan isteyebilir. Bu isteğin yerine getirilmesi, ilgili kuruluşun takdirine bağlıdır. 6/1. maddesinde "Ön inceleme ile görevlendirilen kişi veya kişiler, bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerini haiz olup, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre işlem yapabilirler; hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesini de almak suretiyle yetkileri dahilinde bulunan gerekli bilgi ve belgeleri toplayıp, görüşlerini içeren bir rapor düzenleyerek durumu izin vermeye yetkili mercie sunarlar. Ön inceleme birden çok kişi tarafından yapılmışsa, farklı görüşler raporda gerekçeleriyle ayrı ayrı belirtilir." 6/2 maddesinde "Yetkili merci bu rapor üzerine soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine karar verir. Bu kararlarda gerekçe gösterilmesi zorunludur." 7/2 maddesinde "Yetkili merci, herhalde yukarıdaki fıkrada belirtilen süreler içinde memur veya diğer kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi konusunda karar vermek zorundadır." 9/1 maddesinde "Yetkili merci, soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin kararını Cumhuriyet başsavcılığına, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisine ve varsa şikayetçiye bildirir." 9/2 maddesinde "Soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi; soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı ise Cumhuriyet başsavcılığı veya şikayetçi itiraz yoluna gidebilir. İtiraz süresi, yetkili merciin kararının tebliğinden itibaren on gündür." hükümleri yer almaktadır. 4483 sayılı Yasa kapsamındaki bir suçu işleyen memur veya kamu görevlisi hakkında Cumhuriyet savcılarının re'sen soruşturma yapma yetkileri bulunmamaktadır. Belirtilen yasa hükümlerine göre, soruşturmanın başlaması yetkili merci tarafından izin verilmesi koşuluna bağlıdır. Yetkili merci izin vermedikçe soruşturma aşamasına geçilemeyeceğinden şüpheli kişi veya kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilmesi de olanaklı olmayacaktır. Takipsizlik kararı ancak yetkili merci tarafından soruşturma şartı niteliğindeki izin verildikten sonra yapılacak soruşturma sonunda verilebilecektir.

İncelenen dosyada; yakınan D... Ö...'ün 20.7.2007 havale tarihli yakınma dilekçesi üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, şikayet edilen kamu görevlilerinin eylemleri arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmadığından öncelikle ayırma kararı verildiği, şüpheli belediye başkanının, idari görevine ilişkin olarak işlediği suç nedeniyle İçişleri Bakanlığından 26.7.2007 tarihinde soruşturma izni istendiği, dosyanın İçişleri Bakanlığınca 4483 sayılı Yasa uyarınca yapılacak işlemlere esas olmak üzere gereği için 10.8.2007 tarihinde İzmir Valiliğine gönderildiği, İzmir Valiliğince yakınanın şikayet dilekçesinde yer alan diğer kamu görevlileri hakkında ihbar ve şikayetin işleme konulmaması kararı verildiği, bu karara karşı yakınanın yaptığı itirazın da İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 24.10.2007 tarihli kararıyla reddedildiği, İçişleri Bakanlığının, İzmir Valiliğince yapılan işlemleri sıralayan 22.11.2007 tarihli yazısını İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına ilettiği görülmektedir. Dosyadaki kronolojik gelişimden de anlaşılacağı üzere İçişleri Bakanı, şüpheli belediye başkanı hakkında 4483 sayılı Yasanın 4/3 maddesindeki koşulları taşıyan şikayet nedeniyle işleme koymama kararı vermediği gibi ön inceleme başlatıp soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi kararı da vermemiştir. 4483 sayılı Yasa hükümlerine uygun olarak verilmiş bir karar bulunmadığından şüpheli belediye başkanı hakkında bir soruşturmanın başladığından söz edilemeyeceği gibi takipsizlik kararı da verilemeyecektir. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, idari görevinden dolayı suç işlediği ileri sürülen şüpheli hakkında istediği soruşturma izni gereğince, yetkili merciin, 4483 sayılı Yasa hükümlerine uygun bir karar vermesinin zorunlu olduğunda kuşku yoktur. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, 4483 sayılı Yasa hükümlerini dikkate almadan verdiği 30.1.2008 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı ile bu karara yönelik itirazı inceleyen Karşıyaka 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 16.6.2008 tarihli kararının hukuka aykırı olduğu açıktır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yukarıda belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden, görevi kötüye kullanma suçundan şüpheli E... İ... hakkında Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınca itiraz üzerine verilip kesinleşen 16.6.2008 gün ve 008/836 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı C.Y.Y.'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince sonraki işlemlerin yerinde tamamlanmasına, 8.7.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu