Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 3. CEZA DAIRESI (KYB)

3. Ceza Dairesi         2022/33653 E.  ,  2022/6963 K.İDDİANAME DÜZENLENMESİ İÇİN GEREKEN YETERLİ ŞÜPHENİN TAKDİRİ CUMHURİYET SAVCISINA AİT(DELİL TAKDİRİDE ONA AİT OLUP BU NEDENLERLE İDDİANAME İADE EDİLMEZTÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) ÖRGÜT
"İçtihat Metni"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.07.2022  tarih ve 2022/95447 sayılı yazısı ile;  Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli K. K. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Kars Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 01/04/2022 tarihli ve 2019/7562 soruşturma, 2022/848 esas, 2022/121 sayılı iddianamenin iadesine dair Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/04/2022 tarihli ve 2022/61 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/04/2022 tarihli ve 2022/213 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesince, “...1-BYLOCK kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin ilamları da nazara alındığında suçun sübutuna mutlak derecede etki eden BYLOCK Tespit ve Değerlendirme Tutanağının dosya kapsamında temin edilmemiş olması, 2-BYLOCK Tespit ve Değerlendirme Tutanağına dair araştırma akabinde beyanları bulunan tanığın beyanlarını doğrular nitelikte delil araştırılıp bulunduğu takdirde araştırmalara rağmen BYLOCK Tespit ve Değerlendirme tutanağı temin edilmemiş olsa bile o haliyle değerlendirme yapılması gerektiği” hususu iddianamenin iadesi sebebi olarak gösterilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği,
Somut olayda, yapılan soruşturma kapsamında şüphelinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizli haberleşme programı olan bylock programını kullandığının tespit edildiği, dosyada mevcut 20/04/2018 tarihli araştırma tutanağı ile A. O. adına kayıtlı olan ….. numaralı GSM hattı üzerinden ByLock            
 kullanıldığı, ancak hattın gerçek kullanıcısının şüpheli K.K.olduğunun belirtildiği, yine A. O.'a yaptırılan 11/12/2019 tarihli kimlik tespit ve fotoğraf teşhis tutanağında şahsın şüpheliyi, şüpheye yer bırakmayacak şekilde kesin ve net olarak tespit ettiği ve "BTM olduktan sonra bana 4 evin sorumluluğunu verdiler, Bu Evlerin de ev abilerini belirlemiştik. Bunkar: K. K.K. TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ....Bu zaman zarfında toplantılara katılan kişiler şunlardı:  K. K.-BTM- HUSUSİ, .. Benim öğrenci gruplarından sorumlu mesullerim K. K.. İsimli kişilerdi.." şeklinde, ayrıca Ordu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 09/01/2018 tarihli ifadesinde de benzer beyanlarda bulunduğu, dosyada bulunan Ordu Valiliği Emniyet Müdürlüğünün 15/12/2017 tarihli yazısı ile de bylock tespit ve değerlendirme tutanağının bulunmadığının belirtilmesi karşısında, mevcut delillerin kamu davasının açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 22/06/2022 gün ve 94660652-105-36-13425-2022-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
II-OLAY;
İlk ve orta öğrenimini Kars'ta tamamladığını ve üniversiteye hazırlandığı 2010-2011 yıllarında da Kars FEM Dershanesine gittiğini, 2011 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi tarih öğretmenliği bölümünü kazandığını ve mezuniyetinden sonra 2017 yılında K. İlköğretim okulunda ücretli öğretmenlik yaptığı ancak yakalanıp, gözaltına alındığı tarih olan 25.04.2018 tarihi itibari ile her hangi bir işte çalışmadığını beyan eden ve de 2016 ila 2017 yıllarında, bir dönem, A. Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı ücretli öğretmen olarak çalıştığına dair kaydı bulunan, 01.01.1991 doğumlu şüpheli K. K. hakkında, aynı suçtan işlem yapılan ve etkin pişmanlıkta bulunan A. O.'ın beyanlarına istinaden bylock kullanıcısı olduğunun tespiti üzerine FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturma başlatılmıştır.  
15.12.2017 tarihli KOM ByLock sorgu sonucunu içerir rapora göre; A. O.'ın "…" nolu hattından ….ve ….. imei nolu cihazlarla 26.12.2014 tarihinden ve "…" nolu hattından da …. imei nolu cihaz ile 15.10.2014 tarihinden itibaren bylock kullandığı tespit edilen gerçek kullanıcı olduğu; fakat "user ıd" numaralarının tespit edilmediği belirtilmiştir. 15.12.2017 tarihli Emniyet Müdürlüğü yazısında da bylock tespit ve değerlendirme tutanaklarının user ıd tespit edilemediğinden bulunmadığı bildirilmiştir.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/180056 sayılı soruşturma dosyasından elde edilen verilerin gönderilmesi sonrası adına kayıtlı hatlardan ByLock kullandığı tespit edilen ve silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan Ünye Cumhuriyet Başsavcılığında yürütülen soruşturmada şüpheli sıfatı ile müdafii eşliğinde, etkin pişmanlıkta bulunduğu, 13.10.2016 tarihli, kollukta alınan ifadesinde    
 özetle; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni iken 2016 yılında darbe girişimi sonrası ihraç edildiğini, maddi imkansızlıklar nedeni ile dershanelerine gitmesi ile ilişkisinin başladığını belirttiği örgüt içerisinde; 2009 ve 2014 yıllarında eğitim gördüğü ve sonrası öğretmenlik yapıp, ev ve yurtlarında kaldığı Erzurum'da bulunduğu dönemde "ev abisi, BTM, hususi 11 ve hususi 12" adı verilen ayrıca mezuniyeti sonrasında da "Diyanet" ünitesinde mesul görevlerde bulunduğunu, 4-5 ay kadar ByLock programını kullanmış ise de sonrasında sildiğini, 2015 yılında da yapıdan uzaklaşmak istediğinden Ordu iline yerleştiğini ve süreçte irtibatını kopardığını beyan eden A. O.'ın, düzenlenen ifade tutanağında ''….'' nolu telefon numarası iletişim numarası olarak belirtilmiştir. Aynı tarihte Ünye Cumhuriyet Başsavcılığında, müdafii eşliğinde, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyanla verdiği ifadesinde de kollukta verdiği beyanlarının doğru olduğunu; ayrıca Erzurum ilinden  Ankara'da astsubay olmak için okuyan öğrencilere de abi olarak görevlendirildiğini, ByLock programını önceki ifadesinde olduğu gibi ekli kişileri de belirterek kullandığını beyan etmiştir. Bu ifade tutanağında da ''….'' nolu telefon numarası iletişim numarası olarak belirtilmiştir.
Ordu Cumhuriyet Başsavcılığında, 2017/13007 soruşturma sayılı ve 09.01.2018 tarihli, müdafii istemediğini de beyanla şüpheli sıfatı ile verdiği ifadesinde A.O. bu kez; …. numaralı kulanımında olan hattından 2016 yılına kadar bylock programını kullandığını ancak "….." numaralı hattı kendisinin kullanmadığını, Erzurum Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi olan K. K.'ın 2013-2014 yıllarında kendisinden telefon almak için ricada bulunduğunu, Erzurum'da öğretmenlik yaptığından ricasını kıramadığını, Turkcell bayiinden kendi adına taksitle telefon aldıklarını, ancak adına hat çıkartılmadığını düşündüğünü, muhtemel telefonu alırken bayiinin kendisi adına hat çıkartmış olabileceğini, hattın Turkcell olması nedeni ile muhtemel bu şahıs tarafından kullanılmış olabileceğini, BTM olarak görev yaptığı dönemde K.'ın sorumluluğu altındaki evlerden birisinde ev abiliği yaptığını, sonrasında K.'a BTM görevi verildiğini duyduğunu, bu hattan da ByLock kullanmış olsa idi mutlaka söyleyeceğini beyan etmiştir.
Ordu Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.01.2018 tarih, 2017/13007 soruşturma, 2018/24 karar sayılı ayırma kararı ile şüpheli A. O.'ın bylock çıkan hattı 2013-2014 yıllarında K.'ın kendisinden ricası üzerine telefon aldığı esnada çıkartılmış olabileceğini söylediğinden silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hakkında soruşturma başlatıldığı belirtilen şüpheli K. K. hakkında ki evrakın, bylock HIS kayıtlarının Erzurum ilinden gerçekleşmesi nedeni ile yetkisizlik kararı verilmesi için tefrikle 2018/352 soruşturma numarasına kayıt edilmesine karar verilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığının 09.01.2018 tarih, 2018/352 soruşturma, 2018/57 sayılı yetkisizlik kararı ile de evrakın Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderilen tahkikat evrakları, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/2439 soruşturmasına kayıt edilmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/2439 sayılı soruşturması kapsamında hattın şüpheli tarafından kullanılıp kullanılmadığına dair yapılan araştırmalarda, 13.02.2018 tarihli kolluk tutanağında ",,," nolu telefonun K.K. tarafından iletişim bilgisi olarak bildirildiğine dair bir bulguya yapılan sistem sorgulamasında rastlanılmadığı, ByLock sorgusunda il kısmının Ordu olarak görüldüğü, user ıd numarası olmadığından içeriklerinin bulunmadığı belirtilmiştir. Şüphelinin örgütle irtibatının araştırılmasına ilişkin tanzim olunan kolluğun 20.04.2018 tarihli araştırma tutanağında da K.K.'ın Kars/Arpaçay'da ikamet ettiği; kimlik numarasından yapılan sorguda "." numaralı A. O.ın gsm hattından tespiti yapılan bylock programının gerçek kullanıcısı olduğun tespit edildiği; Bank Asyada kaydının olmadığı, iltisaklı şirketlerden SGK kaydının olmadığı, dernek üyeliğinin bulunmadığı; dijital verilerde bilgi ve kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
24.04.2018 tarihli talimatla gözaltına alınması kararı verildiği Kars Cumhuriyet  Başsavcılığına bildirilen ve 25.04.2018 tarihinde de SEGBİS sistemi ile ifadesinin alınması için hazır edilmesi istenen şüpheli K. K.n, 25.04.2018 tarihinde, Dağköyü'nde bulunan adresinde yakalanıp, gözaltına alınmıştır. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/2439 soruşturma sayısı ile müdafii eşliğinde, SEGBİS sistemi aracılığı ile 25.04.2018 tarihinde şüpheli sıfatı ile verdiği ifadesinde özetle; etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini, 2010-2011 yıllarında Kars'ta FEM dershanesine gittiğini, 2011 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Tarih Öğretmenliği bölümünü kazandığını, üniversite arkadaşları ile bu dönemde bir evde kaldığını, bu evin örgüte müzahir olmadığını, evde kalan insanları ise hatırlamadığını, her sene farklı kişilerin kaldığını, mezun olduktan sonra 2017 yılında Kars Kardeştepe'de bulunan bir okulda ücretli öğretmenlik yaptığını, ….. numaralı hattı 3-4 yıldır kullandığını, bundan önce kullandığı numarayı hatırlamadığını, "….." nolu hattı alıp kullanmadığını, örgütle bir bağının olmadığını, A. O.'ı tanımadığını, ev abiliği veya talebe mesulü olmadığını beyan etmiştir. Adli kontrol istemi ile sevk edildiği Erzurum 1. Sulh Ceza Hakimliğinde 25.04.2018 tarih, 2018/257 sorgu sayısı ile SEGBİS sisteminden yapılan ve müdafii istemediğini beyan ettiği sorgusunda da savcılıkta verdiği ifadesini tekrar ettiğini beyan etmiş ve de hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının "…..," nolu A. O. adına kayıtlı hattın aidiyet tutanağının teminine dair talimatı kapsamında gönderilen belgede,  "….." nolu hattın süreçte İ.A. Tarafından çeşitli operatörler üzerinden 22.10.2010 tarihinden itabaren kullanıldığı belirtilmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığının istemi doğrultusunda, Erzurum 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 02.05.2018 tarih ve  2018/1797 değişik iş sayılı kararı ile de "…" nolu hattın 01.01.2014-02.05.2018 tarihleri arası iletişimin tespitine karar verilmiştir.
 "….." hat yerine "…." numaralı hattın verilerin temin edilmesine müteakip, Cumhuriyet Başsavcılığınca kolluktan HTS kayıtlarının analizi ile FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantılı olan kişilerle görüşmeler yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması istenilmiştir. Tanzim olunan 16.05.2018 tarihli raporda;           
 "….." numaralı K. K.'ın kullandığı ancak İ.A adına kayıtlı olduğu belirtilen hattın iletişim kurduğu kişiler arasında silahlı terör örgütü suçundan soruşturma yürütülen şahıs bilgilerine rastlanılmamıştır. Cumhuriyet Başsavcılığının talimatları doğrultusunda yapılan araştırma neticesinde düzenlenen 09.08.2018 tarihli araştırma tutanağında ise şüphelinin, A. O.adına kayıtlı bylock kullanılan hattın gerçek kullanıcısı olduğuna dair veri girişinin bulunduğu, kamu personeli olmadığı, yurt dışı çıkış kaydının bulunmadığı, örgüte müzahir dernek, SGK, Vakıf ve eğitim kayıtlarının bulunmadığı, Bank Asya hesap artırım kaydının bulunmadığı, örgütle irtibatın ilişkin bir kayda rastlanılmadığı belirtilmiştir.
 03.09.2018 tarihli dilekçesi ile müdafii, müvekkilinin 10.09.2018 tarihinde askerlik hizmeti nedeni ile birliğine teslim olacağından adli kontrol kararının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Cumhuriyet Başsavcılığınca istemin reddi talebi ile gönderilen evraka yönelik yapılan inceleme neticesinde; Erzurum 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 05.09.2018 tarih ve 2018/3271 değişik iş sayılı kararı ile imza atma yükümlülüğüne ilişkin tedbirin kaldırılmasına ancak yurt dışı çıkış yasağına ilişkin adli kontrol tedbirinin ise devamına karar verilmiştir.
Örgütle irtibatına dair yapılan araştırmalarda bir kaydına rastlanılmayan şüpheli hakkında düzenlenen 04.09.2019 tarihli kolluk araştırma tutanağında da yapılan havuz sorgusunda şüphelinin, A. O.adına kayıtlı olan "…." numaralı hattından tespit edilen 26.12.2014 ilk tespit tarihli ByLock'un gerçek kullanıcısının olduğuna dair kaydının bulunduğu, ByLock user ıd bilgisinin olmadığı, tespitin Ordu Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/4783 sayılı soruşturması kapsamında yapıldığı, şüphelinin Arpaçay'da ikamet kaydının bulunduğu, havuz sorgusunda örgütle irtibatına ilişkin bir bilginin bulunmadığı, mevcut soruşturması haricinde başkaca soruşturma kaydının olmadığı, müdürlükçe alınan etkin pişmanlık ifadelerinde hakkında bir beyan yahut bilginin bulunmadığı belirtilmiştir.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 21.10.2019 tarih ve 2018/2439 soruşturma, 2019/1710 karar sayılı yetkisizlik kararı ile şüphelinin Arpaçay ilçesinde yakalanarak Kars İl Emniyet Müdürlüğünde savunmasının alındığı, ifadesinin başlangıç kısmında mukim olduğu yerin Arpaçay/Kars olarak belirtildiği, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun işlendiği yerin temadinin kesildiği yer olduğundan soruşturma yapma yetkisinin CMK'nın 13/1 maddesi ve yetki konusunda "eylem yoğunluğu" yerine bu hükmü ölçü alan Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2019/2821 esas, 2019/4198 karar ve 10.04.2019 tarihli kararı uyarınca Kars Cumhuriyet Başsavcılığı olduğu gerekçesi ile yer itibariyle yetkisizlik kararı verilmiş ve yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının tespiti amacıyla da dosyanın Oltu Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Oltu Ağır Ceza Mahkemesi, 11.11.2019 tarih, 2019/488 değişik iş sayılı kararı ile  Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 21.10.2019 tarih, 2019/2439 soruşturma, 2019/1710 karar sayılı yetkisizlik kararı gerekçesi ile birlikte usul ve yasaya uygun bulunduğundan, Kars C. Başsavcılığının yetkili olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosya, Kars Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/7562 soruşturma numarasına kayıt edilmiştir. 03.01.2020 tarihli müzekkere ile Kars Cumhuriyet Başsavcılığı, İl       
 Emniyet Müdürlüğünden şüpheli hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturma yapıldığı da dikkate alınarak, şüphelinin kimlerle hangi aralıklarla hangi süre ve kaç kez konuştuğunun tespiti, hem şüphelinin hem de konuştukları şahısların bulundukları yerlerin tespiti bakımından sinyal alınan bölgelere ilişkin değerlendirme yapılması, şüphelinin görüşme yaptığı kişiler hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak ve anayasayı ihlal suçlarından soruşturma yürütülüp yürütülmediğine dair ayrıntılı araştırma yapılması, söz konusu analizin grafiksel olarak ve anlaşılır bir şekilde tanzim edilmesi, yine bunun dışında soruşturmaya konu olaya ışık tutacak nitelikte analiz ve araştırma yapılması ile ikmal olunacak evrakın gönderilmesi, kolluktan istenmiştir. 06.01.2020 tarihli HTS analiz raporu ile "……" numaralı hattın 01.01.2014- 02.05.2018 tarihleri arası incelemesi yapılmıştır. Raporda özetle; hattın İ.A. adına kayıtlı olduğu, hattın sorgu tarihleri arasında şüpheli tarafından kullanıldığına dair bir tespit yapılamadığı, 15-16 temmuz 2016 tarihlerine ait bir irtibatına rastlanılmadığı, en fazla irtibat kurduğu şahısların tablo olarak belirtdiği, FETÖ/PDY şüphelileri ile olan irtibatı incelenmiş ancak karşı numaraların verileri bulunmadığından abone bilgilerinden sorgulamaların yapıldığı ve irtibatına rastlanılmadığı, şüphelinin irtibat kurduğu hatlardan bylock haberleşme programı içeren gsm hattına rastlanılmadığı belirtilmiştir.
13.02.2020 tarihinde şüphelinin adına olan hatların sorgulaması savcılıkça yapılmıştır. Tespiti yapılan hatlar ile "…." nolu hattın iletişiminin tespitine yönelik yapılan istem doğrultusunda; Kars Sulh Ceza Hakimliği 17.02.2020 tarih, 2020/332 değişik iş sayılı kararı ile 01.01.2013-13.02.2020 tarihleri arası CMK'nın 135 maddesi uyarınca iletişimin tespitine karar verilmiştir.
Bu süreçte dosya içeriğine, Erzurum 4.Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/279 esas ve 24.12.2019 tarihli müzekkeresi ve 12.12.2019 tarihli Ordu İl Emniyet Müdürlüğünün yazısı ekinde sanık A.O.'ın ifade ve teşhis tutanağı gönderilmiştir. Müdafii eşliğinde, şüpheli sıfatı ile etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini beyanla örgüt içerisinde ev abiliği, BTM'lik, hususi 11 ve hususi 12 gibi görevlerde bulunduğuna dair  beyanlarda bulunan A. O.'ın 11.12.2019 tarihinde kollukta verdiği ifadesinde, büyük bölgede BBTM olan kişinin yaptığı istişare toplantılarına BTM ve hususi olan K. K.'ında katıldığını ayrıca kendisinin sorumlu olduğu evlerden birinin ev abisinin yine sorumlu olduğu askeri okullara girebilecek öğrenci gruplarından sorumlu mesullerden birinin de K. K. olduğunu beyan etmiştir. 11.12.2019 tarihli, müdafiinin bulunmadığı, iki kez fotoğaftan yaptırılan teşhislerde de A. O., teşhis ettiği kişiler arasında fotoğrafı gösterilen K.'ı, şüpheye mahal bırakmayacak şekilde kesin ve net teşhis ettiğini beyan etmiştir.
Cumhuriyet savcısının "…." numaralı hat ile diğer hatlara ilişkin istemi doğrultusunda hazırlanan 24.06.2020 tarihli HTS analiz raporunda: 01.01.2013-13.02.2020 tarihlerine ilişkin yapılan incelemede; 533...241- 533..318- 534...703- 537..541- 544..959 numaralı hatların abone bilgilerinin K. K. ancak "……" numaralı hattın ise A. O. adına kayıtlı olduğu; bahse konu hatların şüpheli şahıs tarafından kullanıldığına dair herhangi bir    
 tespitin yapılamadığı, 15-16 Temmuz tarihlerinde belirtilen hatlardan …. ve "……" numaralı hatların Erzurum'dan baz verdiği, hatların en sık görüştükleri kişiler ile il dışı baz bilgilerinin rapor ekinde sunulduğu, FETÖ/PDY soruşturması bulunan kişilerle ilgili "……" numaralı ve 544...959 nolu hatlardan aralarında A. O.'ında bulunduğu kişilerle irtibatların bulunduğu, 534...703 nolu telefonun Hakkari, 544...959 nolu telefonun Arpaçay, "……" nolu hattın en çok Palandakön/Erzurum'dan, 0533..241 nolu hattın Küçükçekmece, 533..318 nolu hattın ise Tekirdağ'dan baz verdiği, "……" nolu hattın aralarında A. O.'ında bulunduğu ByLock kullandıkları kişiler ile irtibatların tespitinin yapıldığı, ortak irtibatların ekte sunulduğu, "….." nolu hattın Zaman, Kakao talk gibi örgütle iltisaklı kurum ilişkisinin olduğu belirtilmiştir.
 21.09.2020 tarihli savcılık müzekkeresi ile kolluktan, "…." numaralı hattın fiili/gerçek kullanıcısının ve de bylock içeriklerinin tespit edilmesi istenilmiştir. 26.10.2020 tarihli araştırma tutanağı ile özetle; "….." nolu hattın şüpheli K. K.'ın babası olan H. M.K. adına kayıtlı olan hat ile 26.11.2014 - 27.01.2016 tarihleri arasında 392 kez irtibatın bulunduğu;  annesi olan H. K. adına kayıtlı olan hat ile 25.09.2015 tarihinde 3 görüşme kaydının bulunduğu; amcası E. K. adına kayıtlı hat ile 04.06.2015 - 26.05.2016 tarihleri arasında 5 görüşme kaydının olduğu, amcası E. K. ile 22.12.2014 - 26.01.2016 tarihleri arasında 182 görüşme kaydının olduğu; halasının eşi olan K. Ç. adına kayıtlı hatla 22.12.2014 - 02.02.2014 tarihlerinde 122 görüşme kaydının olduğu; "…." nolu hattın CGNAT kayıtlarında 23.08.2015 tarihinde Melikköyü ve Kars ilinde baz verdiği;  ailesinin ikamet adresinin Dağköyü/ Arpaçay'da olduğu, A. O.'ın ise Kars ilinde ikamet kaydına rastlanmadığı, K. K.'ın ikamet adresinin ve A. O.'ın ikamet adresinin sorgulamasında 14.07.2014 - 12.2015 tarihleri arasında, Erzurum Palandöken de bulunan adresin mernis adresi olduğu, A.O.'ın ise 10.01.2011 tarihinden 19.01.2016 tarihleri arasında Erzurum'da adres beyanında bulundukları, değerlendirmede A.O. adına kayıtlı olan ve Bylock yüklü "….." numaralı hattın şüpheli tarafından kullanılmış olabileceğinin değerlendirildiği belirtilmiştir.
Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.10.2020 tarih, 2019/279 esas; 2020/216 karar sayılı A. O. hakkında, etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK'nın 314/2, 3713 sayılı TMK'nın 5/1, TCK'nın 221/4-5, 62/1, 63, 58/9 maddelerince 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK'nın 231/5 maddesince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı dosyaya celp edilmiştir. Ancak bu kararda sanık A.O.'ın örgütün gizli haberleşme ağı bylock programını "…." ve "….. numaralı hatları üzerinden yükleyerek kullandığının kabul edildiği görülmüştür.
01.02.2021 tarihli savcılık müzekkeresi ile "…." numaralı hattın CGNAT kayıtlarının temin edilmesi; şüpheli K. K. hakkında beyan bulunup 
 bulunmadığının bildirilmesi kolluktan istenmiştir. Süreçte CGNAT kayıtları celp edilmiş, 02.03.2021 tarihli ByLock CBS sorgu sonucunda da "…." nolu  A… O…ad ve soyadı ile ByLock kullanılan hattın gerçek kullanıcısının K. K. olduğu belirtilmiştir. 02.03.2021 tarihli Kars İl Emniyet Müdürlüğünün yazısı ile "….." numaralı hattın user ıd'si tespit edilemediğinden, ByLock değerlendirme ve tespit tutanağının bulunmadığı, şüpheli hakkında bir beyana rastlanılmadığı bildirilmiştir. 
2019/7562 sayılı soruşturma kapsamında tanık sıfatı ile A. O.; 12.01.2022 tarihinde SEGBİS sistemi aracılığı ile dinlenilmiş ve verdiği yeminli beyanda özetle ve belirtildiği şekli ile; "...FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Erzurum'da yargılama yapıldı, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandım, hakkımda HAGB kararı verildi....K. K.  isimli şahsı tanıyorum. Daha önce emniyette kendisini teşhis etmiştim. Orada verdiğim ifadeleri aynen kabul ederim. Verdiğim önceki ifadelere ek olarak; K. K. ile 2011-2013 yılları arasında tanıştım. 2011 yılında benim kaldığım evde ev imamlığı görevi K. K.'a verilmişti. O tarihte evde başka kimlerin kaldığını şu an hatırlamıyorum. K. da öğrenciydi, tarih bölümünde okuyordu. 2012 ve 2013 yıllarında hususi 11 ve hususi 12 öğrencileri gruplarının bir tanesinden sorumlu kişi K. oldu.  2013 yılında ben Erzurum'a öğretmen olarak atandım. O tarihten sonra bana örgüt içerisinde diyanet ünitesi görevi verildi. Ben atandıktan sonra K. beni arayıp kamu görevlilerine avantajlı telefon olduğunu ve kendisine alıp alamayacağımı sordu. Ben de kırmayıp telefon aldım, daha sonra telefonun içinde hat olduğunu da bu soruşturma kapsamında öğrendim. Telefonu verdiğim tarihlerde K.'ın örgüt içinde BTM olarak görev yaptığını biliyorum. K.'ın kod adı M.'di. Ben kesinlikle …..numaralı GSM hattını kullanmadım. Bu hattı K. K.kullanmıştır..." şeklinde beyanda bulunmuştur.
 05.01.2022 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığının talebine istinaden Kars Sulh Ceza Hakimliğinin 12.01.2022 tarih ve 2022/193 değişik iş sayılı kararı ile Erzurum 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 25.04.2018 tarih, 2018/257 sorgu sayılı kararı ile şüpheli hakkında 5271 sayılı CMK'nın 109/3-b maddesi gereğince belirli yerlere başvurmak sureti ile verilen adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına, yurt dışına çıkmamak adli kontrol tedbirinin uygulanmasının ise devamına karar verilmiştir.
Kars Cumhuriyet Başsavcılığının 01.04.2022 tarih, 2019/7562 soruşturma, 2022/848 esas ve 2022/121 iddianame değerlendirme nolu kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli K. K.'ın 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı TMK 'nın 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istenilmiştir. İddianame anlatımının ilgili kısımları belirtildiği şekilde ve özetle;
"...A.O.adına kayıtlı olan … numaralı GSM hattında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca kullanılan kriptolu haberleşme programı olan bylock programının kullanıldığının tespit edildiği, A. O.'ın alınan ifadesinde "...(ifadesinin yazıldığı görülmekle)" şeklinde beyanda bulunması üzerine K. K. hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan soruşturmaya başlanılmıştır.
...Şüphelinin alınan ifadesinde; "...(ifadesinin yazıldığı görülmekle)" şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
...Cumhuriyet Başsavcılığımızca tanık sıfatıyla ifadesi alınan A. O. beyanında K. K. ile ilgili olarak  "...(ifadesinin yazıldığı görülmekle)" beyanda bulunmuştur.
...Kars İl Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen 26.10.2020 tarihli araştırma evrakından, ByLock programı kullanılan ….. numaralı GSM hattının HTS kayıtlarından K… K….'ın...ByLock yüklü olan … numaralı GSM hattının şüpheli K. K. tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır.
...Kars İl Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen 24.06.2020 tarihli evrak ekinde gönderilen HTS analiz CD'sinin incelenmesinde şüphelinin haklarında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan soruşturma yürütülen birçok kişi ile irtibatının olduğu ve ...Kars Arpaçay Melikköyü...baz verdiği anlaşılmıştır.
...Yukarıda anlatılan deliller doğrultusunda, şüphelinin örgüte ait evlerde kaldığı, abilik yaptığı, BTM'lik yaptığı, örgüt tarafından kendisine M. kod ismi verildiği, A. O. adına olan ancak şüphelinin kullandığı …. numaralı hattan bylock kullandığının tespit edildiği, düzenlenen HTS analiz CD'sinde birçok FETÖ/PDY şüphelisi ile irtibatının olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin örgütün Erzurum il yapılanmasında bölge talebe temsilcisi olarak yer aldığının değerlendirildiği, eylemlerindeki süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik göz önüne aldığında örgütte hiyerarşik yapıya dahil olmak suretiyle  FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile organik bağ kurduğu ve bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmakla... karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur." şeklindedir.
İddianame Cumhuriyet savcısınca 01.04.2022 tarihinde imzalanmıştır. 04.04.2022 tarihinde Cumhuriyet Başsavcısınca görüldüsü; 05.04.2022 tarihinde ise Mahkeme Başkanı tarafından havalesi yapılmıştır.
Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.04.2022 tarih, 2022/61 iddianame değerlendirme nolu kararı ile iddianamenin 5271 sayılı CMK'nın 174/1-b maddesi uyarınca iadesine, oy birliği ile itiraz kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Kararda belirtildiği şekli ile iade nedenleri, özetle;
"...1-ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin ilamları da nazara alındığında suçun sübutuna mutlak derecede etki eden Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağının dosya kapsamında temin edilmemiş olması,
2-ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına dair araştırma akabinde beyanları bulunan tanığın beyanlarını doğrular nitelikte delil araştırılıp bulunduğu takdirde araştırmalara rağmen ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı temin edilmemiş olsa bile o haliyle değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmakla, suçun sübutuna mutlak etki edecek delil toplanmadan düzenlenen iddianamenin CMK 174/1-b maddesi uyarınca iadesine karar verilerek ..hüküm kurulmuştur." şeklindedir. Kararın elektronik imzaları 07.04.2022 tarihinde tamamlanmıştır. 07.04.2022 tarihinde iade kararı Cumhuriyet savcısınca UYAP sisteminden okunmuştur.
13.04.2022 tarihinde Cumhuriyet savcısınca, iade kararının kaldırılmasına ilişkin mahkemeye itirazda bulunmuştur. İtiraz nedenleri özetle ve belirtildiği şekli ile;
"...şüphelinin kulandığı GSM hattına ait bylock içerikleri ve CGNAT kayıtları 01.02.2021 tarihinde istenilmiş olup, 02.03.2021 tarihinde gelen cevabi yazıda bylock programı yüklü bulunan …. numaralı gsm hattının user ıd (içeriklerin) tespit edilemediğinden bylock tespit ve değerlendirme tutanağının bulunmadığı" nın belirtildiğinin anlaşıldığı,
Her ne kadar... ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı temin edilmediği gerekçesi ile iade edilmiş ise de 02.03.2021 tarihli tutanaktan da anlaşılacağı üzere şüphelinin bylock tespit ve değerlendirme tutanağının tespit edilemediği anlaşılmakla,
İtirazımızın kabulü ile ...kararının kaldırılması, mahkemeniz aksi kanaatte ise itirazımızın incelenmek üzere itiraz merciine gönderilmesi kamu adına talep olunur. "
İtiraz dilekçesi 13.04.2022 tarihinde elektronik olarak Cumhuriyet savcısınca imzalanmıştır. Aynı tarihte mahkeme katibince dilekçe okunmuş ve 14.04.2022 tarihinde de Mahkeme Başkanınca dosyaya havale edilmiştir.
 Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.04.2022 tarihli kararı ile itiraz reddedilerek, dosyanın itirazı incelemeye yetkili ve görevli merciiye gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir. Karar başlığında üye hakimlerin sicillerinin hatalı ve de 207513 sicilinin kararın imza kısmına yazıldığı görülmüş ise de; elektronik imzalarda eksik veya hata bulunmamaktadır.
Cumhuriyet savcısının Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesine sunduğu 21.04.2022 tarihli mütaalasında özetle; atılı suç bakımından delillerin toplanmış olduğu ve dosyanın  tekemmül ettiği anlaşıldığından, itirazın kabulü ile iade kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.04.2022 tarih, 2022/213 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine, kesin olarak, oy birliği ile karar verilmiştir. Karar gerekçesi şöyledir;
"Mahkememizce yapılan değerlendirmede, Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan itirazın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanısına varılmıştır."
26.04.2022 tarihli Kars Cumhuriyet Başsavcılığının yazısı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne Kars 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 21.04.2022 tarih ve 2022/213 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması ihbar ve görüşünde bulunulmuştur. İhbar ve görüş yazısı özetle ve belirtildiği şekli şöyledir;
"... itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır şöyle ki;
...Toplanan deliller bakımından CMK 170/2 maddesinde yer alan "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller,suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler" hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu,
Dosya içeriğindeki 02.03.2021 tarihli tutanaktan da anlaşılacağı üzere şüphelinin ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının tespit edilemediği, ayrıca alınan ifadeler, hts kayıtları ve dosyadaki diğer deliller değerlendirildiğinde                  
 şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli şüphe oluştuğu, mahkemece gerek   görülürse ayrıca Bylock Tespit ve Değerlendirme Tutanağının temin edilebileceği,
...açıklanan nedenler ile CMK 170 maddesinde belirtilen tüm zorunlu şartları taşıyan ve mevcut deliller bakımından kamu davasını açmak için yeterli delilleri olan iddianamenin iade edilme gerekçesinin yerinde olmadığı..." belirtilmiştir.
  Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 22.06.2022 tarih ve 94660652-105-36-13425-2022-Kyb sayılı yazısı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2022/213 değişik iş sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN  UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan şüphelinin cezalandırılması istemi ile  düzenlenen iddianamenin, 5271 sayılı CMK'nın  174/1-b maddesi gereğince iade edilmesinde ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kararda isabet bulunup bulunmadığına ilişkindir.
IV-HUKUKİ DEĞERLENDİRME;
Somut olayda uygulanacak bazı yasalardaki düzenleme şu şekildedir:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
Kamu davasını açma görevi
Madde 170
(1)Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2)Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3)Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a)Şüphelinin kimliği,
b)Müdafii,
c)Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d)Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e)Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f)Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
g)Şikâyetin yapıldığı tarih,
h)Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i)Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j)Suçun delilleri,
k)Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve  tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
gösterilir.
(4)İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5)İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6)İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
İddianamenin iadesi
Madde 174 – (Değişik: 25.5.2005 - 5353/27 md.)
(1)Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a)170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b)(Değişik:17.10.2019-7188/20 md.) Suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c)(Değişik:17.10.2019-7188/20 md.) Önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
d)(Ek:17.10.2019-7188/20 md.) Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2)Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3)En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4)Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5)İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.
Belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde konu değerlendirildiğinde;
Ceza muhakemesinin amacı, maddi gerçeğin insan onuruna yaraşır biçimde araştırılıp bulunmasıdır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
CMK’nın 160/1 maddesinde yer alan “bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâl” ifadesinden anlaşılacağı üzere belli bir suç şüphesine karşı soruşturmaya başlanılabilmesinin maddi koşulu, o suça ilişkin başlangıç şüphesinin var olmasıdır. Başlangıç şüphesi, soyut bir izlenimle değil; suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıalar ile oluşur. Cumhuriyet savcısı, başlangıç şüphesinin olup olmadığını yani, suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıaların bulunup bulunmadığını değerlendirerek soruşturmaya başlayacaktır. Kısaca, başlangıç şüphesinin bulunup bulunmadığını değerlendirme yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir (V.Ö., N.M. K., K. D., P. B., İ.T., Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınlar, Ankara, 2011, sayfa 186 ve devamı).   
 Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. "Yeterli şüphe", şüphelinin müsnet suçtan yargılanması için gerekli ve yeterli olan şüphe derecesini ifade eder. Bu şüphenin, hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delile dayanması gerektiğinde kuşku yoktur. Cumhuriyet savcısı topladığı  delillerin iddianame düzenlemek için yeterli olup olmadığını takdir edecek, delilleri olaylarla ilişkilendirerek yeterli şüpheyi ortaya koyacaktır. Kamu davasının açılmasında yeterli şüpheden bahsedebilmede önemli olan, suçun işlendiğine yönelik tartışılabilirlik ve  mahkûmiyetin ne derecede mümkün olabilirliğidir.
 Dava açılması yönünden karma sistemi benimseyen ceza yargılaması hukukumuza göre; ''Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler (CMK madde 170/1-2).'' Anılan sistemde aslolan dava açma mecburiyeti, istisna ise CMK'nın 171. maddesinde yer alan Cumhuriyet savcısının kamu davası açmada takdir yetkisini kullanmasıdır. 5271 sayılı CMK'da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek celse”de bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen yeniliklerden biridir. Bunun gerçekleştirilebilmesi soruşturma safhasında mevcut tüm delillerin toplanmış olması ile mümkündür. 5271 sayılı CMK’nın 170/3. maddesinde, iddianamede nelerin gösterileceği, 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceği tahdidi olarak belirtilmiştir. Suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez. İddianamenin iadesi üzerine yapılan itiraz kapsamında verilen itiraz merciinin kesinleşmiş kararının bağlayıcılığının, Cumhuriyet savcısının dava açma görev ve sorumluluğunu ortadan kaldıracak ve yeterli şüpheye dayanan, suç teşkil ettiği değerlendirilen fiille ilgili olarak dava açılmamasını netice verecek biçimde ve esas itibari ile yasanın kesin olarak yasakladığı (CMK madde 174/2) bir hususa dayanan iade sebeplerini de kapsadığı şeklinde anlaşılmaması gerekir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; aynı suçtan yargılanıp, etkin pişmanlıktan faydalandırılarak hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ve iş bu soruşturmada da tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan A. O.'ın süreçte verdiği, adına kayıtlı hattın şüpheli tarafından kullanıldığına ve bu hat üzerinde bylock kullanılmış ise şüphelinin kullanmış olabileceğine ilişkin beyanlarına, bylock kullanımına dair temin edilen belge ve raporlar ile  "şüphelinin örgüte ait evlerde kaldığı, abilik yaptığı, BTM'lik yaptığı,örgüt tarafından kendisine Muhsin kod ismi verildiği, düzenlenen HTS analiz CD'sinden birçok FETÖ/PDY şüphelisi ile irtibatının olduğundan şüphelinin örgütün Erzurum il yapılanmasında bölge talebe temsilcisi olarak yer aldığı" tespitlerini içeren A. O.'ın beyanlarına nazaran, şüpheli hakkında müsnet suçtan kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak somut delillerle ilgili değerlendirmenin iddia makamına ait olduğu gözetildiğinde, iddianamenin iadesine ve yapılan itirazın reddine dair verilen kararlarda hukuki isabet bulunmamaktadır.
V-SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen, 07.07.2022 tarih ve 2022/95447 sayılı tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.04.2022 tarih ve 2022/213 değişik iş sayılı  kararının CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin icrasını teminen dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2022  tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu