Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 16. HUKUK DAIRESI (KYB)


16. Hukuk Dairesi 2011/7327 E., 2011/7680 K.

16. Hukuk Dairesi 2011/7327 E., 2011/7680 K.
KANUN YOLU EKSİKLİĞNE SAVCI İTRAZ ETMİŞ MAHKEME RETETMİŞ
"İçtihat Metni"

Ödeme şartını ihlal suçundan sanık A... R... İ...'in, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair, Burhaniye İcra Ceza Mahkemesinin 29/11/2010 tarihli ve 2010/324 esas, 2010/572 sayılı kararında kanun yolu bilgilerinin eksik gösterilmesi sebebiyle, infaz savcılığı olan Edremit Cumhuriyet Başsavcılığınca ek karar talebinin reddine dair aynı Mahkemenin 08/02/2011 tarihli ek kararına karşı yapılan itirazın keza reddine ilişkin Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2011 tarihli ve 2011/470 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya aleyhine,Adalet Bakanlığından verilen 15.08.2011 gün ve 2011/43204 sayılı kanun yararına bozma talebini içeren Yargıtay C.Başsavcılığının 28/09/2011 gün ve K.Y.B.2011/267696 sayılı tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle dosya incelendi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/11/2006 tarihli ve 2006/6-123 esas, 2006/229 sayılı ilâmı ile Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 13/07/2009 tarihli ve 2009/8068 esas, 2009/10789 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, Anayasa'nın 40/2, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34/2, 231/2, 232/6 ve 291/1-2. maddeleri uyarınca karar ve hükümlerde, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, sürenin ne zaman bağlayacağı, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin gerekmesi karşısında, söz konusu sanığın yokluğunda verilen Burhaniye İcra Ceza Mahkemesinin 29/11/2010 tarihli ve 2010/324 esas, 2010/572 sayılı kararında kanun yoluna başvuru süre başlangıç zamanının ve kanun yollarına başvuru şekillerinin gösterilmediği gibi kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin de gösterilmediği, anılan kararın bu haliyle kesinleşmemiş bulunduğu anlaşılmakla, itirazın bu yönlerden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309.maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/11/2006 tarihli ve 2006/6-123 esas, 2006/229 sayılı ilâmı ile; "Anayasanın 40/2, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, karar ve hükümlerde, başvurulabilecek yasa yolu, süresi, mercii ve başvuru şekli tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmelidir. Aksi halde, anılan Yasanın 40. maddesi uyarınca, eski hale getirme nedeni oluşturur. Yerel mahkemelerce hüküm ve kararlardaki bu eksiklikler, meşruhatlı duyuru ile taraflara bildirilmek suretiyle, tarafların eski hale getirme talebi ve bu sürede yasa yolu başvurusunda bulunmalarına olanak sağlanmalıdır." şeklinde verilen karar dikkate alındığında, söz konusu kararda itiraz süresinin başlangıcının ve başvuru şekli ile kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmediği gibi kanun yolu, süresi, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği hususunun çıkarılan meşruhatlı davetiyede de gösterilmediği, kararın kesinleşmemesi sebebiyle, infaz için gönderilen kararın kesinleşip kesinleşmediği hususunda Edremit Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine verilen aynı Mahkemenin 08/02/2011 tarihli ek kararına ilişkin itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğname yerinde görülmekle, Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2011 tarihli ve 2011/470 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 21.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu