Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 12. CEZA DAIRESI (KYB)

12. Ceza Dairesi         2022/2062 E.  ,  2022/5241 K.2863 SAYILI KÜLTÜR VE TABIAT VARILKILARIN KORUMA KANUNU KAPSAMINDA SUÇ KONUCU OLMAYAN VE BULUNDURULMASI DA YASAK OLMAYAN SAHTE TABLONUN MÜLKEYITE KONU OLDUĞU, MÜLKIYET HAKININ ISE YALNIZCA KAMU YARARI AMACIYLA SINIRLANABILECEĞI, YÖNETMELIK HÜKMÜNE DAYANARAK SINIRLANAMAYACAĞI GÖZETILMEDEN, ESERIN MÜZEYE TESLIMINE ILIŞKIN KARAR YAPILAN ITIRAZIN KABULÜ YERINE REDDINE KARAR VERILMESINDE ISABET GÖRÜLMEDIĞINDEN BOZMA VERILMIŞKÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU (2863) Madde 25
"İçtihat Metni"2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa aykırı davranmak suçundan şüpheli G. G. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/07/2020 tarihli ve 2019/38192 soruşturma, 2020/31901 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bursa 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/09/2020 tarihli ve 2020/4244 değişik iş sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, katılan kurum vekilinin söz konusu eserin müzeye teslim edilmesi talebinin kabulü ile eserin müzeye teslimine ilişkin Bursa 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/07/2020 tarihli ve 2020/3176 değişik sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair merci Bursa 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/02/2021 tarihli ve 2021/1145 değişik sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.21/07/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun “Korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları” kenar başlıklı 23. maddesinde;(Değişik: 17/6/1987 – 3386/9 md.) Jeolojik, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait, jeoloji, antropoloji, prehistorya, arkeoloji ve sanat tarihi açılarından belge değeri taşıyan ve ait oldukları dönemin sosyal, kültürel, teknik ve ilmi özellikleri ile seviyesini yansıtan her türlü kültür ve tabiat varlıkları;Her çeşit hayvan ve bitki fosilleri, insan iskeletleri, çakmak taşları (sleks), volkan camları (obsidyen), kemik veya madeni her türlü aletler, çini, seramik, benzeri kab ve kacaklar, heykeller, figürinler, tabletler, kesici, koruyucu ve vurucu silahlar, putlar (ikon), cam eşyalar, süs eşyaları (apirüs), yüzük taşları, küpeler, iğneler, askılar, mühürler, bilezik ve benzerleri, maskeler, taçlar (diadem), deri, bez, apirüs, parşümen veya maden üzerine yazılı veya tasvirli belgeler, tartı araçları, sikkeler, damgalı veya yazılı levhalar, yazma veya tezhipli kitaplar, minyatürler, sanat değerine haiz gravür, yağlıboya veya suluboya tablolar, muhallefat (religue’ler), nişanlar, madalyalar, çini, toprak, cam, ağaç, kumaş ve benzeri taşınır eşyalar ve bunların parçaları,2863 sayılı Kanunun “Yönetim ve gözetim” kenar başlıklı 24. maddesinin birinci fıkrasında;“Devlet malı niteliğini taşıyan korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarının Devlet elinde ve müzelerde bulundurulması ve bunların korunup değerlendirilmeleri Devlete aittir. Bu gibi varlıklardan gerçek ve tüzelkişilerin ellerinde bulunanlar, değeri ödenerek Bakanlık tarafından satın alınabilir.”2863 sayılı Kanunun 25. maddesinin “Müzelere alınma” kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmında; “Dördüncü maddeye göre Kültür ve Turizm Bakanlığına bildirilen taşınır kültür ve tabiat varlıkları ile 23 üncü maddede belirlenen korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bilimsel esaslara göre tasnif ve tescile tabi tutulurlar. Bunlardan Devlet müzelerinde bulunması gerekli görülenler, usulüne uygun olarak müzelere alınırlar.Korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarının tasnifi, tescili ve müzelere alınmaları ile ilgili kıstaslar, usuller ve esaslar yönetmelikte belirlenir.Tasnif ve tescil dışı bırakılan ve müzelere alınması gerekli görülmeyenler, sahiplerine bir belge ile iade olunurlar. Belge ile iade olunan kültür varlıkları üzerinde, sahipleri her türlü tasarrufta bulunabilirler. Bir yıl içinde sahipleri tarafından alınmayanlar, müzelerde saklanabilir veya usulüne uygun olarak Devletçe satılabilir.”2863 sayılı Kanunun “Elkoyma ve müzeye teslim” kenar başlıklı 75. maddesinin birinci fıkrasında;“Bu Kanun kapsamında kalan suçlar nedeniyle elkonulan taşınır kültür ve tabiat varlıkları müzeye teslim edilir.” şeklindeki,İlgili Yönetmeliğin “Tasnif ve tescil dışı bırakılan kültür ve tabiat varlıkları” kenar başlıklı 9. maddesinde;“(1) Değerlendirme Komisyonu tarafından, korunması gerekli görülmeyerek tescil dışı bırakılan kültür ve tabiat varlıkları, sahiplerine bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-1 sayılı Tescil Dışı Taşınır Kültür ve Tabiat Varlığı Belgesi ile iade edilir. Ancak yanıltıcı nitelikleri sebebiyle piyasada dolaşımı uygun görülmeyen tescil dışı bırakılan kültür varlıkları müzede alıkonulur. Müzeyi yanıltmak amacıyla sahte kültür varlığı getirdiği tespit edilenler hakkında suç duyurusunda bulunulur.(2) Mahkemeler tarafından iade edilmesine karar verilen sahte kültür varlıkları için müze müdürlüklerinin bilgilendirilmesi amacıyla masrafları getiren tarafından karşılanması kaydıyla varlığın bilgi ve görüntülerini içeren yeteri kadar malzeme temin edildikten sonra tescil dışı bırakılan varlık sahibine iade edilebilir.” şeklindeki,Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (Sözleşme) ek 1 No.lu Protokolün 1. maddesinde;“Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez.” şeklindeki,Anayasanın “Mülkiyet hakkı” kenar başlıklı 35. maddesinde;“Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” Anayasanın 13. maddesinde;“Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”Şeklinde düzenlemeler ışığında, dosya kapsamına göre yapılan incelemede somut olayda, 02/05/2019 tarihinde S. S., G. G., M. S. A. ve H. Y. isimli şüphelilerin ellerinde bulundurdukları eski eserleri (obje, heykel, tablo vb.) satmak amacıyla müşteri aradıkları bilgisinin öğrenilmesi üzerine yapılan operasyon sonucunda şüphelilerin ellerinde bulunan tarihi eser niteliğindeki malzemeler ile yakalandıkları, şüpheli G. G.'e ait siyah plastik çantanın içerisinde beyaz renkli ipek kumaşa sarılı 71x48 cm boyutlarında papulus kağıt üzerine çini mürekkep ile fırça ile çizildiği düşünülen 11.03.55 tarihli Picasso imzalı Don Kişot çizimi bulunan Picasso tablo olduğunun görüldüğü, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Konservasyon ve Restorasyon Bölümünden alınan bilirkişi raporuna göre; "söz konusu tablonun orijinal olmadığı kanaatine varıldığı, Ancak eserin, bilinçli üretilmiş bir kopya olduğu gerçeğinin dikkate alınması gerektiği, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı özelliği bulunmadığının" bildirildiği ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa aykırı davranmak suçundan şüpheli G. G. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/07/2020 tarihli ve 2019/38192 soruşturma, 2020/31901 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bursa 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 17/09/2020 tarihli ve 2020/4244 değişik iş sayılı kararının verildiği, bunun üzerine her ne kadar katılan kurum vekilinin söz konusu eserin müzeye teslim edilmesi talebinin kabulü ile eserin müzeye teslimine ilişkin Bursa 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 09/07/2020 tarihli ve 2020/3176 değişik sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair merci Bursa 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/02/2021 tarihli ve 2021/1145 değişik sayılı kararı verilmiş ise de;
Benzer bir olaya ilişkin Anayasa Mahkemesinin 04/07/2019 tarihli ve 2016/7508 sayılı bireysel başvuru sonucu verilen kararında, "Anayasanın 35. maddesinde, mülkiyet hakkı sınırsız bir hak olarak düzenlenmemiş; bu hakkın kamu yararı amacıyla ve kanunla sınırlandırılabileceği öngörülmüştür. Mülkiyet hakkına müdahalede bulunulurken temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin genel ilkeleri düzenleyen Anayasanın 13. maddesinin de gözönünde bulundurulması gerekmektedir. Dolayısıyla mülkiyet hakkına yönelik müdahalenin Anayasaya uygun olabilmesi için müdahalenin kanuna dayanması, kamu yararı amacı taşıması ve ayrıca ölçülülük ilkesi gözetilerek yapılması gerekmektedir.""Anayasanın 35. maddesinin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin kanunda öngörülmesi gerektiği ifade edilmiştir. Öte yandan temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin genel ilkeleri düzenleyen Anayasanın 13. maddesi de hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanabileceğini temel bir ilke olarak benimsemiştir. Buna göre mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerde dikkate alınacak öncelikli ölçüt, müdahalenin kanuna dayalı olmasıdır.""Sahte veya taklit eserlerin yanıltıcı özellik taşımak kaydıyla dolandırıcılık gibi suçlarda kullanılmasını önlemek amacı çerçevesinde müzelerde alıkonulması konusunda kanun koyucunun belirli bir takdir yetkisinin olduğu kabul edilmelidir. Ancak bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında 2863 sayılı Kanunda veya başka bir kanunda taşınır kültür ve tabiat varlığı niteliğinde olmayan sahte veya taklit olduğu anlaşılan eşyanın müzede alıkonulabilmesi veya müsadere edilebilmesine yönelik herhangi bir hükme yer verilmediği görülmektedir. Nitekim olayda Sulh Ceza Hâkimliğinin müsadere kararında ve konuya ilişkin Yargıtay Dairesinin kararlarında da böyle bir kanuni dayanak gösterilememiştir. Buna göre söz konusu tablonun suç konusu olmadığı gibi ilgili kanun hükümlerine göre bulundurulmasının da yasak olmadığı anlaşılmaktadır.""Mülkiyet hakkına müdahaleye yol açan yanıltıcı özellik taşıyan eşyanın müzede alıkonulması veya müsaderesi gibi tedbirlerin ise kanunla düzenlenmemiş olup öngörülebilir biçimde de uygulanmadığı dikkate alındığında belirtilen kanunilik güvencesinin sağlanmadığı sonucuna varılmıştır. Buna göre mevcut hâliyle somut olay bağlamında başvurucunun mülkiyet hakkına yapılan müdahale Anayasanın 13. ve 35. maddelerinde öngörülen kanunilik ölçütünü karşılamamaktadır." şeklindeki kararında değinildiği üzere suç konusu olmayan ve ilgili kanun hükümlerine göre bulundurulması da yasak olmayan tablonun mülkiyete konu olduğu ve mülkiyet hakkının yalnızca kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği, yönetmelik hükmüne dayanarak sınırlanamayacağı gözetilmeden, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 16/02/2022 gün ve 94660652-105-16-241-2022-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/04/2022 gün ve 2022/26888 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/02/2021 tarihli ve 2021/1145 Değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu