Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 12. CEZA DAIRESI (KYB)

12. Ceza Dairesi         2021/10 E.  ,  2021/4732 K.TAKSIRLE YARALAMA VE TRAFIK GÜVENLIĞINI TEHLIKEYE SOKMA AYNI ANDA YARGILAMADA IZLENECEK YOL. TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 89TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 22
"İçtihat Metni"TÜRK MİLLETİ ADINAY A R G I T A Y İ L A M I
Esas No : 2021/10 Karar No : 2021/4732Tebliğname No : KYB - 2020/105059
İNCELENEN KARARIN;Mahkemesi : Gaziantep 4. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 21/05/2013Numarası : 2012/376 - 2013/395
Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanık F. K.'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/4, 22/3, 179/3 delaletiyle 179/2 ve 62. (2 kez) maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 25 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarının anılan Kanunun 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2013 tarihli ve 2012/376 esas, 2013/395 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2013 tarihli kararının 27/06/2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 29/06/2013 tarihinde hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, dosyanın yeniden ele alınarak, hapis cezalarının aynen infazına dair Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/02/2018 tarihli ve 2017/542 esas, 2018/124 sayılı kararının, Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2013 tarihli kararının kanun yararına bozma yoluyla bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;1-Dosya kapsamına göre; Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 01/03/2016 tarihli ve 2015/4097 esas, 2016/3289 karar sayılı ilâmında “…..Türk Ceza Kanununun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması halinde Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu- tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikâyetin gerçekleşmemesi ya da şikâyetten vazgeçme nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın Türk Ceza Kanununun 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının gerektiği…” şeklinde belirtildiği üzere, somut olayda, trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçlarından sanık hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, sanığın taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/4, 22/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına da karar verildiğinin anlaşılması karşısında, aynı eylem nedeniyle ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan mahkûmiyet kararı verilemeyeceğinin gözetilmemesinde;2-Sanık hakkında yalnızca taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçundan cezalandırılma yoluna gidilebileceği gözetilerek yapılan inceleme sonunda ise, 5237 sayılı Kanunun 89/4. maddesinde düzenlenmiş olan taksirle yaralama eyleminin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253. maddesinin 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değişiklik öncesi haliyle de, anılan maddenin 253/1-a maddesi gereğince uzlaşmaya tâbi olması karşısında, sanık ve katılanların soruşturma aşamasında yapılan uzlaştırma teklifini kabul ettikleri gözetilerek davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde;İsabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 11/11/2020 gün ve 94660652-105-27-10037-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık 72 promil alkollü şekilde idaresindeki otomobille, meskun mahalde, gece vakti, parke kaplı caddede trafik akışına ters şekilde seyrederken, sol ön köşe kısımlarıyla, karşıdan gelen resmi ekip otosunun sağ ön kısmına çarpmasıyla, tam kusuruyla üç kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda; sanığın hakkında TCK'nın 89/4, 22/3, 62, 53/6, 53/1, 51, 51/3-6-7. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının 1 yıl 6 ay süreyle denetime tabi tutularak ertelenmesine ve TCK'nın 179/2-3, 62, 51, 51/3-6-7. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezasının 1 yıl süreyle denetime tabi tutularak ertelenmesine karar verildiği, 27/06/2013 tarihinde kesinleşen bu hükümlerin denetim süresi içinde 29/06/2013 tarihinde sanığın kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını işlediği, Kilis 2. Asliye Ceza Mahkemesinin anılan suçlardan sanığın mahkumiyetine karar verdiği ve kararların 10/07/2017 tarihinde kesinleşmesi üzerine yapılan ihbar neticesinde dosyanın yeniden ele alınarak, Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/02/2018 tarihli ve 2017/542 esas, 2018/124 sayılı kararı ile Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2013 tarihli kararı gereğince verilen hapis cezalarının aynen infazına karar verildiği, Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2013 tarihli kararının kanun yararına bozma yoluyla bozulması halinde aynen infaza ilişkin anılan kararın infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;1-)TCK'nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırıldığı gözetildiğinde, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ''hüküm verilmesine yer olmadığına'' kararı verilmesi yerine bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi, 2-)TCK'nın 89/5. maddesine göre, bilinçli taksirle yaralama suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının, aynı Kanunun 89/1. maddesindeki yaralanma hali hariç olmak üzere, şikayete tabi olmadığı, ancak TCK 89. maddedeki bütün hallerin şikayete tabi olsun veya olmasın CMK'nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, uzlaşma kapsamında olan suç hakkında soruşturma aşamasında sanığın ve müştekilerin karşılıklı uzlaşmak istediğini beyan etmesine rağmen CMK’nın 253. maddesi gereğince sanıkla müştekiler arasında uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma aşamasında da, aynı Kanunun 254. maddesi uyarınca bu eksikliğinin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK'nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve taraflar uzlaşamazsa trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığı kararı verilerek, yalnızca birden fazla kişinin taksirle yaralanmasına sebebiyet vermekten yargılamaya devam edilmesi, tarafların uzlaşması halinde ise birden fazla kişinin taksirle yaralanmasına sebebiyet vermekten sanık hakkında düşme kararı verilerek yalnızca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yargılamaya devam edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsiz görüldüğünden,Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2013 tarihli ve 2012/376 esas, 2013/395 sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu