Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 11. CEZA DAIRESI (KYB)

11. Ceza Dairesi         2021/41589 E.  ,  2022/773 K.EKSIK SORUTURMA YAPILARAK KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA KARAR VERILMESITÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) DOLANDIRICILIK
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13.07.2021 tarih ve 2021/9692 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.09.2021 tarih ve KYB-2021/94578 sayılı ihbarname ile;Kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan şüpheli O. E. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/10/2020 tarihli ve 2020/121222 soruşturma, 2020/91171 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/12/2020 tarihli ve 2020/7697 değişik iş sayılı kararının "müştekinin şüpheli ile emekli bir astsubay vasıtasıyla tanıştığını, şüphelinin kendisini İçişleri Bakanlığı'nda görevli memur olarak tanıttığını, bir ihale olduğunu, kazanması halinde kendisine de kar payı vereceğini belirterek kendisinden bunun için 22.500 Euro borç para aldığını, ancak kendisini sürekli oyaladığını, kar payı vermediği gibi parasını da iade etmediğini, parasını geri istediğinde "Ö. bak babanın adresini biliyorum, senin için iyi olmaz" demek suretiyle kendisini tehdit ettiğini belirterek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için fail tarafından kullanılacak hileli davranışın mağduru kandıracak mahiyette olması gerektiği, somut olayda ise şüphelinin iş yapmak amacıyla müştekiden borç para aldığı ve borç aldığını kabul ettiği, bu halde taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, şüphelinin adli sicil kaydında yer alan Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2018 tarihli ve 2018/102 esas, 2018/196 sayılı karar içeriği incelendiğinde şüphelinin benzer şekilde katılanlara ambulans şoför alımı yapılacağını, bunun için KPSS puanının yeterli olmadığını, onlar için bazı görüşmeler yapabileceğini ancak 10.000,00 Türk lirası masraf gerektiğini belirtip müştekileri inandırarak, 500,00 Türk lirası borç olmak üzere toplam 10.500,00 Türk lirası alarak müştekileri dolandırdığı gerekçesiyle mahkumiyetine karar verildiği ve kararın temyizen onanarak kesinleştiği nazara alındığında, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanı ile whatsap mesajlaşmalarının müştekiyi doğrulaması karşısında, şüphelinin üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği hususunda mevcut delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince takdir edilip, değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla, Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kendisini kamu görevlisi olarak tanıtan şüpheli O.'ın ismini de ilk başta M. olarak belirtmek suretiyle müştekide güven oluşturup bir ihaleye para yatırması için borç vermesi halinde hem borç parayı hem de bir miktar kar payını müştekiye vereceğini söyleyerek oyaladığı ve ödeme yapmadığı iddiası ile İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma üzerine , ihtilafın hukuki mahiyette olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de ; müştekinin, tanık beyanı ile de uyumlu istikrarlı anlatımı, şüphelinin ismini farklı söyleyip kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması, ortada ihalede olmadığı halde ihaleye girip kar payı vereceğinden bahisle menfaat sağlaması ve sürekli telefon numarasını değiştirmesi, çeşitli bahanelerle müştekiyi oyalaması karşısında, kamu davası açmaya yeterli delil bulunduğundan şüphelinin hukuki durumunun mahkemesince tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi isabetli olmadığından kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 22.12.2020 tarihli ve 2020/7697 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 19.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu