Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 11. CEZA DAIRESI (KYB)

11. Ceza Dairesi         2021/41535 E.  ,  2022/1406 K.EDIMIN TEKDIDE BAĞLANMASI NEDENIYLE SANIK HAKKINDA HÜKMÜN AÇILANMASININ GERI BIRAKILMASI KARARI VERILMESI GEREKIRKEN TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) DOLANDIRICILIK
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13.07.2021 tarih ve 2020/13696 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.09.2021 tarih ve KYB-2021/94443 sayılı ihbarname ile; Dolandırıcılık suçundan sanık M. B. 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 503/1, 61 ve 522/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 12 gün hapis ve 600.000.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2002 tarihli ve 2000/252 esas, 2002/133 sayılı kararının kesinleşerek infazına geçilmesini müteakip, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeni ile yapılan uyarlama talebinin reddine ilişkin Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/06/2005 tarihli ve 2005/251 müteferrik sayılı kararını takiben, hükümlünün 02/12/2016 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik doğrultusunda karar verilmesine yönelik talebinin kabulü ile dosyanın uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için Uzlaştırma Bürosuna gönderilmesini müteakip, uzlaştırma işleminin yapıldığına ilişkin uzlaştırma raporunun Mahkemeye sunulması üzerine, kamu davasının düşürülmesine dair İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2020 tarihli ve 2000/252 esas, 2002/133 sayılı ek kararının "İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2020 tarihli ek kararının kanun yararına bozulması durumunda, anılan kararı müteakip, uzlaşmanın şarta bağlı yapıldığı ve şartın hükümlü tarafından yerine getirilmediğinin anlaşılması üzerine verilen 13/02/2020 tarihli ek kararının kaldırılmasına ve hükümlünün infazının kaldığı yerden devamına ilişkin İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2020 tarihli ve 2000/252 esas, 2002/133 sayılı ek kararı ile anılan ek karara yönelik itirazın kabulü ile ek kararın kaldırılmasına dair İstanbul Anadolu 14. Ağır Ceza MAhkemesinin 29/07/2020 tarihli ve 2020/776 değişik iş sayılı kararının hukuki değerden yoksun olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede,Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 12/09/2006 tarihli ve 2006/359 esas, 2006/7944 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alınarak yapılan incelemede,5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Mahkeme tarafından uzlaştırma" başlıklı 254. maddesinde yer alan; "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." şeklindeki düzenleme karşısında, dosya içeriğinde mevcut olan 26/12/2019 tarihli uzlaştırma raporuna göre, 15.000,00 Türk lirasının 29/05/2020 tarihinde ödenmesi şartı ile sanık ile müşteki arasında uzlaştırmanın sağlandığının anlaşılması karşısında, edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dosya incelendi, gereği görüşüldü: İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.02.2020 tarihli ek kararının kanun yararına bozulması durumunda, anılan kararı müteakip, uzlaşmanın şarta bağlı yapıldığı ve şartın hükümlü tarafından yerine getirilmediğinin anlaşılması üzerine verilen 13.02.2020 tarihli ek kararının kaldırılmasına ve hükümlünün infazının kaldığı yerden devamına ilişkin İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.07.2020 tarihli, 2000/252 Esas ve 2002/133 Karar sayılı ek kararı ile anılan ek karara yönelik itirazın kabulü ile ek kararın kaldırılmasına dair İstanbul Anadolu 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.07.2020 tarihli ve 2020/776 değişik iş sayılı kararının hukuki değerden yoksun olacağı değerlendirilerek ve infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alınarak yapılan incelemede,5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 254/2 maddesinde "Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def'aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231'inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231 inci maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." şeklinde belirtilmektedir. Söz konusu olayda edimin takside bağlanması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.02.2020 tarihli, 2000/252 Esas ve 2002/133 Karar sayılı ek kararı ile '' kamu davasının düşürülmesine" karar verilmesi isabetli olmadığından kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.02.2020 tarihli, 2000/252 Esas ve 2002/133 Karar sayılı ek kararının BOZULMASINA, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesinin 4. fıkrası uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 27.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu