Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)

10. Ceza Dairesi         2021 E.  ,  18624 K.191/6. MAD. UYARINCA DOĞRUDAN AÇILAN DAVADA CEZA VERILMIŞ ISE 191/6. YA DAYANACAK KARARIN BOZULMASI ( KADEK'IN USULE UYGUN KARARLARI VERMESI NEDENIYLE) KARŞISINDA KADEK KARARININ USULE UYGUN KESINLEŞIP KESINLEŞMEDIĞININ ARAŞTIRILARAK SONUCUNA GÖRER KARAR VERILMESI GEREKIRDI, GEREKÇESIYLE VERILEN BOZMA OLAYIDIR. TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 53
"İçtihat Metni"TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLENYARGITAY KARARI
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık S. S. E. hakkındaki Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/02/2016 tarihli ve 2015/1335 esas, 2016/205 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 28/09/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-) Konuyla İlgili Bilgiler:1- Şüpheli S. S.E. hakkında, 30/06/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 19/09/2015 tarihli ve 2015/17859 soruşturma, 2015/5901 esas, 2015/4794 sayılı iddianamesi ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüpheli hakkında daha önceden 2014/21094 soruşturma dosyasında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, ihlal nedeniyle kamu davası açıldığı, TCK’nın 191/6.maddesi gereğince yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,2- Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 02/02/2016 tarihli ve 2015/1335 esas, 2016/205 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 10/02/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,3- İncelemeye esas suçun işlenmesinden önce;a-) Şüpheli hakkında, 10/10/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca 16/12/2014 tarihli ve 2014/21094 soruşturma, 2014/393 sayılı karar ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği,b-) Sakarya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, şüphelinin yükümlülüklerine uymaması nedeniyle dosyanın kapatıldığının bildirilmesi üzerine, erteleme kararının kaldırılarak Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 12/03/2015 tarihli ve 2014/21094 soruşturma,2015/1776 esas,2015/1401 sayılı iddianamesi ile Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,c-) Sakarya 7.Asliye Ceza Mahkemesinin 22/06/2015 tarihli ve 2015/436 esas, 2015/763 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verildiği, ./..
 
d-) Kanun yararına bozma incelemesine konu karar ile denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine;Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarihli ve 2016/422 esas, 2016/888 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 07/06/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,e-) Bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidildiği, Dairemizin 09/06/2021 tarihli ve 2021/2574 esas, 2021/7230 sayılı kararı ile; durma kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarihli ve 2016/422 esas, 2016/888 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına karar verildiği,Anlaşılmıştır.B-) Kanun Yararına Bozma İstemi :Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında; “Uyuşturucu madde kullanmak suçundan sanık S. S. E. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/12/2014 tarihli ve 2014/21094 soruşturma, 2014/393 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve sanık hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, adı geçen sanık hakkında erteleme şartlarını ihlal ettiğinden bahisle kamu davası açılmasını takiben, 30/06/2015 tarihinde uyuşturucu madde kullandığı tespit edilen sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6.maddesine dayalı olarak kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/02/2016 tarihli ve 2015/1335 esas, 2016/205 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Dosya kapsamına göre, sanığın 10/10/2014 tarihinde işlemiş olduğu suç sebebiyle Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/12/2014 tarihli ve 2014/21094 soruşturma, 2014/393 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve sanık hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, adı geçen sanığın yükümlülüğünü ihlâl etmesi sebebiyle Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açılmasını takiben, 30/06/2015 tarihinde uyuşturucu madde kullandığı tespit edilen sanık hakkında anılan kanunun 191/6. maddesi uyarınca inceleme konusu olan kamu davasının açıldığı anlaşılmış ise de, Kamu davası açılmasına dayanak alınan Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarihli ve 2016/422 esas, 2016/888 sayılı kararına karşı Bakanlığımız tarafından 94660652-105-54-10753-2020 sayılı kanun yararına bozma başvurusunda bulunulduğu, kanun yararına bozma başvurusundaki, "5237 sayılı Kanun'un 191/2. maddesi uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise ne soruşturma ve denetimli serbestlik sürecinde ne de kovuşturma sırasında hiçbir aşamada sanığa bu hakkının bildirilmediği, bu hâliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği cihetle, mahkemesince, açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, sanık hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden" karar verilmesinde isabet görülmediği şeklindeki bozma gerekçesine göre, usul ve yasaya aykırı olduğu tespit edilen Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarihli ve 2016/422 esas, 2016/888 sayılı kararına konu davanın anılan kanunun 191/6. maddesi uyarınca kamu davası açılmasına dayanak alınamayacağı anlaşıldığından, usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılan dayanak davaya istinaden sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin ./..
02/02/2016 tarihli ve 2015/1335 esas, 2016/205 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.C-) Konunun Değerlendirilmesi:Sanık S. S. E. hakkında, 10/10/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/12/2014 tarihli ve 2014/21094 soruşturma, 2014/393 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve sanık hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı takiben, erteleme şartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılmasından sonra, 30/06/2015 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulunduran sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi gereğince doğrudan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/02/2016 tarihli ve 2015/1335 esas, 2016/205 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır. 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, şüpheliye itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle kararın kesinleşmediği, bu nedenle, kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerindedir.Ancak; TCK’nın 191/6. maddesi gereğince kamu davası açılmasına dayanak alınan Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarihli ve 2016/422 esas, 2016/888 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma başvurusunda bulunulduğu, Dairemizin 09/06/2021 tarihli ve 2021/2574 esas, 2021/7230 sayılı kararı ile; durma kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarihli ve 2016/422 esas, 2016/888 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından; kanun yararına bozulmasından sonra, durma kararı verilip verilmediğinin, erteleme kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilip edilmediğinin, karardaki kanuna aykırılığın giderilip giderilmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre sanığın
./..
hukuki durumunun değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. D-)Karar:Açıklanan nedenlerle, Dairemizin 09/06/2021 tarihli ve 2021/2574 esas, 2021/7230 sayılı kararı ile kanun yararına bozulmasına karar verilen Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarihli ve 2016/422 esas, 2016/888 karar sayılı dosyasında durma kararı verilip verilmediğinin, kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilip edilmediğinin, karardaki kanuna aykırılığın giderilip giderilmediğinin belirlenmesi ve sonucuna gore sanığın hukuki durumunun değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan, Sakarya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/02/2016 tarihli ve 2015/1335 esas, 2016/205 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,09/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu