Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)

10. Ceza Dairesi         2021/18674 E.  ,  2022/4812 K.191/1 S MADDEDEKI AYRI SORUSŞUTRAM KOVUŞTURMA YASAĞININ 6545 SAYILI YASA GEREĞINCE ZORUNLU HAGB'LERDE SOZKONUSU OLACAĞI, GENEL HÜKÜMLERE GÖRE VERILEN HAGB'LARDA AYRI SORUŞTURMA KONUSU OLABILECEĞI (DENETIM SÜRESINDE IŞILENENE EYLEMLER NEDENIYLE)CIHETLE DÜŞME KARARI VERILMESINDE ISABET BULUNMADĞI, ESASAS ILIŞKIN KARAR VERILEMSI GEREKTIĞINE YÖNELIK BOZMA ILAMIDIR
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, değişen suç vasfı itibarıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık G. K. hakkındaki İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2021 tarihli, 2020/74 esas ve 2021/135 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/10/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-) Konuyla İlgili Bilgiler: 1- Şüpheli Gökhan Karipçin hakkında, 08/09/2019 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 06/02/2020 tarihli, 2019/147008 soruşturma, 2020/3023 esas ve 2020/699 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, 2- İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 22/03/2021 tarihli, 2020/74 esas ve 2021/135 sayılı kararı ile eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek “ Sanık hakkında UYAP sisteminde yapılan araştırmada ve bir örneği dosya arasına alınan karar uyarınca, sanığın 13/01/2012 tarihinde işlediği kullanmak üzere uyuşturucu - uyarıcı madde bulundurmak suçundan, İstanbul Anadolu 50. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 28/12/2015 tarihinde kesinleşen, 2015/389 esas ve 2015/971 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, yargılama konusu eylemin de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının infazı sırasında 08/09/2019 tarihinde işlendiği ve ihlal niteliğinde eylem olduğu, TCK'nin 191/5 maddesi uyarınca bu eylemle ilgili ayrı soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı gerekçesiyle TCK’nın 191/5 ve CMK’nın 223/8. maddesi 1. cümlesi uyarınca kamu davasının düşmesine, İstanbul Anadolu 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/389 esas ve 2015/971 karar sayılı dosyasına ihbarda bulunulmasına” karar verildiği, kararın 30/03/2021 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği, 3- Dosya arasında bulunan İstanbul Anadolu 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/11/2015 tarihli, 2015/389 esas ve 2015/971 sayılı kararının incelenmesinde; Sanığın 13/01/2012 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 03/02/2012 tarihli ve 2012/545 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/06/2014 tarihli, 2012/148 esas ve 2014/633 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, denetime uymadığının bildirilmesi üzerine İstanbul Anadolu 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/11/2015 tarihli, 2015/389 esas ve 2015/971 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 28/12/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, Anlaşılmıştır. ./..
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi: Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık Gökhan Karipçin hakkında açılan kamu davasının kovuşturma yapılamayacağından bahisle düşürülmesine dair İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2021 tarihli, 2020/74 esas ve 2021/135 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre,Sanığın daha önce 13/01/2012 tarihinde işlediği “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olarak, hakkında açılan kamu davasında, İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/11/2015 tarihli, 2015/389 esas ve 2015/971 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5560 ve 5728 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmiş olduğundan bahisle 231/5. maddeleri uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 28/12/2015 tarihinde kesinleştiği, Ancak daha sonra sanığın denetim süresi içinde 08/09/2019 tarihinde işlediği işbu davaya konu olan “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan yargılama sonucunda, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2021 tarihli kararı ile her ne kadar yargılama konusu olan 08/09/2019 tarihli suçun, 13/01/2012 tarihli ilk suç bakımından verilen 17/11/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5 yıllık denetim süresi içinde işlenmiş olması nedeniyle bu kararın ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle düşme kararı verilmişse de,Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 30/11/2020 tarihli ve 2020/4034 esas ve 2020/8347 karar sayılı ilâmında yer alan "...İlk suça ilişkin olarak 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi uyarınca verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının “ihlali” niteliğinde olduğunun tespit edilmesi halinde, 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK’nın 191/5. maddesi gereğince ihlal niteliğinde olan suç bakımından ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğundan “davanın düşmesine” ve “ilk suça ilişkin hükmün açıklanması için ihbarda bulunulmasına” karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet kararı verilmesi,.." şeklindeki açıklama dikkate alındığında, somut incelemeye konu olayda, 13/01/2012 tarihli ilk suça ilişkin verilen 17/11/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun uyarınca verilmiş bir karar olmadığı, genel hükümlere göre 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi kapsamında verilmiş olduğu, bu nedenle 08/09/2019 tarihli ikinci suç bakımından 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesinin uygulanması suretiyle düşme kararı verilemeyeceği, yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında bir karar verildikten sonra mahkûmiyet kararı verilmesi halinde önceki hükmün açıklanması için ihbarda bulunulabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2021 tarihli, 2020/74 esas ve 2021/135 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir. C-) Konunun Değerlendirilmesi:Değişen suç vasfı itibarıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık Gökhan Karipçin hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2021 tarihli, 2020/74 esas ve 2021/135 sayılı kararı ile eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. ../...
Sanığın daha önce 13/01/2012 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 03/02/2012 tarihli iddianamesi ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, İstanbul Anadolu 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/11/2015 tarihli 2015/389 esas ve 2015/971 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 28/12/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Sanığın daha sonra denetim süresi içerisinde 08/09/2019 tarihinde işlediği kanun yararına bozma incelemesine konu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2021 tarihli kararı ile yargılama konusu olan 08/09/2019 tarihli suçun, 13/01/2012 tarihli ilk suç bakımından verilen 17/11/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5 yıllık denetim süresi içinde işlenmiş olması nedeniyle bu kararın ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle düşme kararı verilmişse de, İstanbul Anadolu 50. Asliye Ceza Mahkemesince, 13/01/2012 tarihli ilk suça ilişkin verilen 17/11/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/8. maddesi veya 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince kanuni zorunluluk üzerine verilmiş bir karar olmadığı, genel hükümlere göre 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi kapsamında verilmiş olduğu, bu nedenle 08/09/2019 tarihli ikinci suç bakımından 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesinin uygulanmasının söz konusu olamayacağı , 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesinde erteleme süresi içerisinde işlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı bir soruşturma veya kovuşturma yapılamayacağı şeklinde yer alan düzenlemenin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle düşme kararı verilemeyeceği, yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında bir karar verildikten sonra mahkûmiyet kararı verilmesi halinde önceki hükmün açıklanması için ihbarda bulunulabileceği gözetilmeden, kamu davasının düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.D-) Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında bir karar verildikten sonra mahkûmiyet kararı verilmesi halinde önceki hükmün açıklanması için ihbarda bulunulabileceği gözetilmeden, kamu davasının düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/03/2021 tarihli, 2020/74 esas ve 2021/135 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 13/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu