Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)

10. Ceza Dairesi         2021/18655 E.  ,  2022/4009 K.HUKUKI KESINTI FARK EDILMEDEN IKI AYRI CEZA VERILMESI DURUMUNDA KANUNUN 311.MADDESI UYARINCA YARGILAMANIN YENILENMESI OLARAK DEĞERLENDIRILEREK EN AĞIR SONÇ DOĞURACAK CEZA ESAS ALINIP 43. UYGULANIR ORTAYA ÇIKAN SONUÇ NETICE CEZADAN HAFIF ISE EK CEZA VERILMESINE YER OLMADIĞINA , DAHA AĞIR ISE EK CEZA VERILMESINE KARAR VERILMELIDIR. TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 62TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 31
"İçtihat Metni"TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLEN YARGITAY KARARI
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık H. İ. A. hakkındaki İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/08/2019 tarihli, 2019/802 Değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 05/06/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-)Konuyla İlgili Bilgiler: 1-Şüpheli H. İ. A.’nın 20/06/2014 ve 04/08/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/10/2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, Erzurum Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 16/01/2015 tarihli iddianamesi ile Erzurum Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı, Erzurum Çocuk Mahkemesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/109 esas, 2015/570 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62.maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, 2-Şüphelinin 21/11/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 22/01/2018 tarihli ve 2018/3961 soruşturma, 2018/2036 esas, 2018/1603 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, 3-İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2018 tarihli ve 2018/163 esas, 2018/356 sayılı kararı ile, sanığın 21/11/2017 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3.Ceza Dairesinin 27/06/2019 tarihli ve 2018/3050 esas, 2019/1107 sayılı istinaf başvurusunun esastan reddi kararıyla kesinleştiği, 4-Şüpheli H. İ.A. hakkında, 20/01/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 27/03/2018 tarihli ve 2018/39500 soruşturma, 2018/14379 esas ve 2018/11173 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,53 ve 58.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede, şüpheli hakkında 16/01/2015 tarihinde Erzurum Çocuk Mahkemesine 2015/109 esas sayılı dava açıldığı, yargılama sonunda mahkumiyetine karar verildiği hususunun belirtildiği,
./.. 5-İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 sayılı kararı ile, sanığın 20/01/2018 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 10/07/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği, 6-İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2018 tarihli ve 2018/163 esas, 2018/356 karar sayılı ilamına konu suç tarihinin 21/11/2017 olduğu, İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 karar sayılı ilamına konu suç tarihinin 20/01/2018 olduğu, ilk iddianamenin 22/01/2018 tarihinde düzenlendiği, eylemler arasında hukuki kesinti olmadığı, her iki dosyanın birleştirilerek 5237 sayılı TCK’nın 43.maddesinin uygulanması gerektiği, gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulmasının talep edildiği, İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/07/2019 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 sayılı ek kararı ile; “mahkemenin 02/07/2018 tarihli kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi gerektiği” gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine, infazın durdurulmasına, kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına, karar verildiği, 7-İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi kararına itiraz edilmesi üzerine, itirazı inceleyen mercii İzmir 3.Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 15/08/2019 tarihli ve 2019/802 değişik iş sayılı kararı ile; ek kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle “itirazın reddine” kesin olarak karar verildiği, Anlaşılmıştır.B-)Kanun Yararına Bozma İstemi: Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan sanık H. İ. A.'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 sayılı kararını müteakip, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/1. maddesi gereğince yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine, infaz durdurulması talebinin kabulüne ilişkin aynı Mahkemenin 29/07/2019 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair mercii İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/08/2019 tarihli ve 2019/802 değişik iş sayılı kararını kapsayan onaylı dosya sureti incelendi. Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 21/11/2017 tarihli uyuşturucu madde kullanmak eylemi nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 22/01/2018 tarihli ve 2018/2036 esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2018 tarihli ve 2018/163 esas, 2018/356 sayılı sanığın mahkumiyetine yönelik kararın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi ile kesinleştiği, 20/01/2018 tarihli uyuşturucu kullanmak eylemi nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 27/03/2018 tarihli ve 2018/14379 esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği, 20/01/2018 tarihli uyuşturucu madde kullanmak eylemi nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27/03/2018 tarihli 2018/14379 esas sayılı iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği ./..
anlaşılmış ise de; sanığın bahse konu eylemlerinin ilk hukukî kesintiyi oluşturan İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/163 esas sayılı dosya kapsamında yer alan 22/01/2018 tarihli iddianameden önce olması karşısında, birleştirme kararı verilerek, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkûmiyet kararı verilip, zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği anlaşılmakla birlikte, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/07/2017 tarihli ve 2017/2358 esas 2017/3525 karar sayılı ilâmı ile, "… her iki mahkeme tarafından hüküm tarihinde bilinmeyen ve sonradan ortaya çıkan bu durumun ilk kez kanun yararına bozma yolu ile incelenmesi mümkün olmayıp, yasaya aykırı olduğu iddia edilen mahkeme kararlarına karşı başvurulacak diğer kanun yolları tükenmediğinden, yargılama sona erdikten sonra ortaya çıkan bu durumun CMK’nın 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi kapsamında değerlendirilebileceği" şeklinde belirtildiği üzere, sonradan ortaya çıkan bu durumun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311 ve devamı maddeleri uyarınca yargılamanın yenilenmesi yoluyla mahallinde çözümlenebileceği gözetilmeksizin, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/08/2019 tarihli ve 2019/802 değişik iş sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir. C-)Konunun Değerlendirilmesi: Sanığın 21/11/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 22/01/2018 tarihli ve 2018/3961 soruşturma, 2018/2036 esas, 2018/1603 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2018 tarihli ve 2018/163 esas, 2018/356 sayılı kararı ile, sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi ile kesinleştiği, Sanık hakkında, 20/01/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27/03/2018 tarihli ve 2018/39500 soruşturma, 2018/14379 esas ve 2018/11173 sayılı iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 sayılı sanığın mahkumiyetine yönelik kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği, Sanığın bahse konu eylemlerinin ilk hukukî kesintiyi oluşturan İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/163 esas sayılı dosyası kapsamında yer alan 22/01/2018 tarihli iddianameden önce olması karşısında, birleştirme kararı verilerek, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkûmiyet kararı verilip, zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği, Somut olayda, zincirleme suç oluşturan aynı nitelikteki iki suç nedeniyle farklı mahkemelere iki ayrı dava açılması üzerine, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2018 tarihli ve 2018/163 esas, 2018/356 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, ayrı ayrı mahkûmiyet hükmü kurulması kanuna aykırıdır.Açıklanan nedenlere göre; Sanığın her iki eylemi arasında hukuki kesinti bulunmaması, eylemlerin zincirleme suç oluşturması hususu her iki mahkeme tarafından hüküm tarihinde bilinmiyor olsa da, yargılama sona erdikten sonra ortaya çıkan bir durum olmadığından CMK’nın 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi kapsamında ./..değerlendirilemeyeceği, kanuna aykırılığın kanun yararına bozma yolu ile giderilebileceği, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2018 tarihli ve 2018/163 esas, 2018/356 sayılı kararının istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğu, bu nedenle kanun yararına bozma incelemesine konu edilmesine kanuni imkan bulunmadığı, ancak İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 sayılı kanun yoluna gidilmeden kesinleşen kararına karşı, kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği anlaşıldığından; Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında 21/11/2017 ve 20/01/2018 tarihlerinde iki kez "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu işlediği ve bunların "zincirleme suç oluşturduğu" anlaşıldığından, davaların birleştirilmesine karar verilerek, tek bir kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyet kararı verilip zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2018 tarihli ve 2018/163 esas, 2018/356 sayılı kararının istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğu, bu nedenle kanun yararına bozma incelemesine konu edilmesine kanuni imkan bulunmadığı anlaşıldığından, suçların “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlenip işlenmediğinin ve buna bağlı olarak belirtilen suçların zincirleme suç oluşturup oluşturmadığının tartışılarak belirlenmesi, zincirleme suç oluşturduğunun saptanması durumunda, bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43. maddesi gereğince artırılmasına ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunması”, aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde” zorunluluk bulunması, nedeniyle, İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 sayılı kararına karşı, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdirinin sağlanması için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.D-) Karar: Açıklanan nedenlere göre; İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/07/2018 tarihli ve 2018/371 esas, 2018/569 sayılı kararına karşı, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdirinin sağlanması için dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE,03/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu