Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)

10. Ceza Dairesi         2021/13897 E.  ,  2021/11938 K.KODEK İTİRAZ YOLU AÇIK VERİLMEDİĞİNDEN DURMA KARARI VERİLMELİYDE, KABULE GÖRE DE 28/06/2014 TARİHİNDE YÜRÜRLÜĞE GİREN 6545 SAYILI YASASININ SUÇ TARİHİ İTİBARIYLA YÜRÜRLÜKTE OLMADIĞINDAN TEMEL CEZANIN 2 YIL OLARAK BELİRLENMESİNİN HATALI OLDUĞUNA DAİR İLAM
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık H. F.hakkındaki İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/01/11/02/2016 tarihli ve 2015/864 esas, 2016/91 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 21/04/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-)Konuyla İlgili Bilgiler:1-Şüpheli H. F. hakkında, 12/05/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 17/07/2014 tarihli ve 2014/64242 soruşturma, 2014/151 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, kararın 06/08/2014 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, 22/10/2014 tarihinde infazı için İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,2-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, tedbirin infazı devam ettiği sırada 29/09/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine, erteleme kararı kaldırılarak, her iki soruşturma evrakının birleştirilmesine karar verildiği ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 12/11/2015 tarihli, 2014/64242 soruşturma, 2015/36218 esas ve 2015/30278 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,3-İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 11/02/2016 tarihli ve 2015/864 esas, 2016/91 karar sayılı kararı ile; sanığın TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının TCK’nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine, 1 yıl 8 ay denetim süresine tabi tutulmasına,karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 19/02/2016 tarihinde kesinleştiği,4- Denetim süresi içerisinde işlediği suçtan scezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2019 tarihli ve 2015/864 esas, 2016/91 karar sayılı ek kararı ile; erteli hapis cezasının aynen infazına karar verildiği, ek kararın da 17/12/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,Anlaşılmıştır.B-)Kanun Yararına Bozma İstemi: Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak suçundan şüpheli H. F. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 17/07/2014 tarihli ve 2014/64242 soruşturma, 2014/151 sayılı kararını müteakip, erteleme süresi içinde tekrar uyuşturucu madde ile yakalandığından bahisle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2016 tarihli ve 2015/864 esas, 2016/91 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Anılan kararın kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlemesi sebebiyle yapılan ihbar üzerine, hapis cezasının aynen infazına ilişkin İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2019 tarihli ve 2015/864 esas, 2016/91 sayılı ek kararının asıl hükmün bozulması halinde hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;Dosya kapsamına göre, suç tarihi olan 02/06/2014 tarihi itibari ile yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/1. maddesinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, daha sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, anılan Kanun'un 7/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibari ile sonuç ceza yönünden sanığın lehine olan kanun maddesinin uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğu, bu nedenle ceza miktarının suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/1. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanığın aleyhine olan 6545 sayılı Kanun ile değişik anılan Kanun'un 191/1. maddesinde yer alan ceza miktarına göre temel cezanın “2 yıl hapis” olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2016 tarihli ve 2015/864 esas, 2016/91 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir. C-) Konunun Değerlendirilmesi:Şüpheli H. F. hakkında, 12/05/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 17/07/2014 tarihli ve 2014/64242 soruşturma, 2014/151 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, erteleme süresi içerisinde 29/09/2015 tarihinde tekrar uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2016 tarihli ve 2015/864 esas, 2016/91 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.Sanığın denetim süresi içerisinde suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, hapis cezasının aynen infazına ilişkin İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2019 tarihli ve 2015/864 esas, 2016/91 sayılı ek kararının asıl hükmün bozulması halinde hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;1-28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı,Somut olayda; erteleme kararında itiraz kanun yolunun gösterilmediği, her ne kadar kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar şüpheliye tebliğ edilmiş ise de, kararda itiraz kanun yolunun gösterilmemesi nedeniyle kararın kesinleşmediği, bu durumda 5 yıllık erteleme süresinin işlemeye başlamayacağı, şüphelinin 29/09/2015 tarihinde işlediği suçun erteleme süresi içerisinde işlendiğinden söz edilemeyeceği, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 sayılı Kanun'un 223/1. maddesi gereğince, mahkemesince durma kararı verilerek, geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması hâlinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma isteminin değişik gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.2-Kabule göre de;Dosya kapsamına göre, suç tarihi olan 12/05/2014 tarihi itibari ile yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/1. maddesinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin ceza miktarının “bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası” olduğu, suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, anılan Kanun'un 7/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibari ile sonuç ceza yönünden sanığın lehine olan kanun maddesinin uygulanmasının kanuni bir zorunluluk olduğu, bu nedenle ceza miktarının suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191/1. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, gerekçe ve hüküm kısmında ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşıldığına dair bir ibareye yer verilmemesi de dikkate alınarak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanığın aleyhine olan 6545 sayılı Kanun ile değişik anılan Kanun'un 191/1. maddesinde yer alan ceza miktarına göre temel cezanın “2 yıl hapis” olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi, de kanuna aykırıdır.D-)Karar:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/02/2016 tarihli ve 2015/864 esas, 2016/91 sayılı kararının sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,17/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu