Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)

10. Ceza Dairesi         2020/17046 E.  ,  2022/7400 K.ZORUNLU HÜKMÜN AÇIKLANIP GERI BIRAKILMASI IHLALI MAHIYETINDEKI SUÇ, AYRI KOVUŞTURMA YAPILAMAZ.TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 31
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık H. S. hakkındaki Küçükçekmece 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 16/09/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-) Konuyla İlgili Bilgiler: 1- Şüpheli H. S. hakkında, 07/11/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 26/11/2015 tarihli ve 2015/53220 soruşturma, 2015/963 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3.maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, itiraz mercii ve 15 günlük itiraz süresinin gösterildiği, kararın şüpheliye tebliğ edilerek infazı için Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, 2- Denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında, şüphelinin uyarılmasına rağmen yükümlülüklerini ihlalde ısrar etmesi nedeniyle infaz dosyasının kapatılması üzerine, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararının kaldırılarak 24/04/2017 tarihli ve 2015/53220 soruşturma, 2017/4404 esas,2017/330 sayılı iddianame ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 31/3. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Küçükçekmece 2. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı, 3-Küçükçekmece 2.Çocuk Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun’un 51/1.maddesi gereğince ertelenmesine, karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği, 4- Dosya arasında bulunan Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/11/2014 tarihli ve 2014/737 esas, 2014/530 sayılı ve 21/02/2019 tarihli ve 2019/22 esas, 2019/109 sayılı kararlarının incelenmesinde; a-) Sanığın 09/02/2014 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 01/04/2014 tarihli ve 2014/4704 esas sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, b-) Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/11/2014 tarihli ve 2014/737 esas, 2014/530 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 26/12/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, c-) Sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı bir suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine; Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin ./..
21/02/2019 tarihli ve 2019/22 esas, 2019/109 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3, 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edildiği, d-) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 22/10/2019 tarihli ve 2019/923 esas, 2019/2259 sayılı kararı ile “düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” karar verildiği, Anlaşılmıştır.B-) Kanun Yararına Bozma İstemi: Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan suça sürüklenen çocuk H. S. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/11/2015 tarihli ve 2015/53220 soruşturma, 2015/963 sayılı kamu davasının açılmasının 5 yıl süre ile ertelenmesine ve sanık hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlâlinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması nedeniyle açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 31/3 ve 62. maddesi uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun'un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine dair Küçükçekmece 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk hakkında evvelce 09/02/2014 tarihinde işlemiş olduğu aynı suç nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 25/11/2014 tarihli ve 2014/737 esas, 2014/530 sayılı kararının verildiği ve anılan kararın itiraz edilmeksizin 26/12/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, Küçükçekmece 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararında yargılama konusu olan 07/11/2015 tarihli suçun, daha önce Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesince 6545 sayılı Kanun kapsamında verilmiş olan 25/11/2014 tarihli ve 2014/737 esas, 2014/530 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olup olmadığı tespit edilerek 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesi uyarınca kovuşturma şartı bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra, önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiğinin tespit edilmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılmasına yasal engel bulunacağından; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olan önceki davanın akıbeti araştırılarak hükmün açıklanıp açıklanmadığının tespit edilmesi, henüz hüküm açıklanmamışsa birleştirme talepli ihbarda bulunarak davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra ikinci suça ilişkin davanın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olan önceki dava ile birleştirilmesine karar verilmesi; açıklanması geri bırakılan hüküm daha önce başka bir nedenle açıklanmışsa artık birleştirme imkanı kalmadığından, 6545 sayılı Kanun kapsamında verilmiş olan önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olan ikinci suç bakımından 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesi uyarınca düşme kararı verilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmadan yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Küçükçekmece 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.C-) Konunun Değerlendirilmesi: Şüpheli H. S. hakkında 07/11/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 26/11/2015 tarihli ve 2015/53220 soruşturma, 2015/963 sayılı kararı ile, beş ../...
yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben, şüphelinin kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi nedeniyle Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 24/04/2017 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Küçükçekmece 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararı ile, sanığın 5237 Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, anlaşılmıştır. 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” amir hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında; Somut olayda, sanık hakkında daha önceden Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/11/2014 tarihli ve 2014/737 esas, 2014/530 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62.maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 26/12/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda, Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2019/22 esas, 2019/109 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3, 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 22/10/2019 tarihli ve 2019/923 esas, 2019/2259 sayılı kararı ile düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleştiği anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2.fıkrası uyarınca verildiği, kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 07/11/2015 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle Cumhuriyet Savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak kamu davası açılması ve yargılama sonucunda mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan; Sanığın 07/11/2015 tarihli eylemini, Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesince kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması .../....
kararının denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçun sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle açılan kamu davasında mahkemesince “düşme kararı” verilip mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür. D-) Karar: Açıklanan nedenlerle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 223/8.maddesi gereğince “düşme kararı” verilmesi ve Küçükçekmece 15. Asliye Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Küçükçekmece 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 08/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu