Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)

10. Ceza Dairesi         2020/17037 E.  ,  2022/7182 K.SANIK HAKKINDA DEĞIŞEN SUÇ VASFI NEDENIYLE VERILECEK ZORUNLU HAG.'DE ADLI SICILDEKI HAGB NAZARA ALINARAK KALDIRILAMAZ GEREÇESI ILE KAYB VERILMIŞ YARGITAYA DAHA ÖNCE KADEK VERILEN SUÇ HAKKINDA KANUN'UN AMACI GEREĞI 191/8'E GÖRE ZORUNLU VERELEMZ DEMIŞ ANCAK GEREKÇESI ITIBARIYLA BAM GEREKÇEDEN FARKLI OLARAK BOZMUŞ BURDA DEĞIŞEN SUÇ VASFI HALINDE ZORUNLU HAGB'NIN DAHA ÖNCE KADEK'I OLAN ŞÜPHELIYE/SANIĞA UYGULANAMAYACAĞINI ANLIYORUZ
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, değişen suç vasfı itibarıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık A. Ö. hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına dair Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2020 tarihli ve 2020/320 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/09/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-) Konuyla İlgili Bilgiler:1- Şüpheli A. Ö. hakkında, 17/09/2019 tarihinde işlediği iddia olunan “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 15/11/2019 tarihli, 2019/44521 soruşturma, 2019/15531 esas ve 2019/2619 sayılı iddianamesi ile, 5237 sayılı TCK’nın 188/3-4, 31/3 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,2- Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli, 2019/498 esas ve 2020/89 sayılı kararı ile sanığın eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCK’nın 191/1, 31/3 ve 62/1. maddesi uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 191/8-a maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, sanık müdafiinin karara itiraz ettiği,3- İtirazı inceleyen mercii Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 16/03/2020 tarihli ve 2020/320 değişik iş sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında daha önce verilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğu gerekçesiyle “itirazın kabulüne, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına” kesin olarak karar verildiği,4- Dosya arasında bulunan Mersin 2. Çocuk Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli kararının incelenmesinde; a-) Sanığın 08/04/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 16/05/2018 tarihli, 2018/17599 soruşturma ve 2018/482 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,b-) Sanığın beş yıllık erteleme süresi içerisinde 15/02/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açıldığı,c-) Mersin 2. Çocuk Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli, 2019/138 esas ve 2019/205 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 05/04/2019 tarihinde kesinleştiği, ./..
Anlaşılmıştır.B-) Kanun Yararına Bozma İstemi: Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında; “Değişen suç vasfı itibarıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan suça sürüklenen çocuk A. Ö. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 31/3 ve 62. maddesi uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, suça sürüklenen çocuk hakkında 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesi hükmü nazara alınarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli, 2019/498 esas ve 2020/89 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2020 tarihli ve 2020/320 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli kararına karşı Cumhuriyet savcısı ve suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından yapılan itirazın suça sürüklenen çocuk hakkında daha önce verilmiş olan bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğundan bahisle kabulüne karar verilmiş ise de,Benzer olayla ilgili Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 27/11/2019 tarihli, 2019/1147 esas ve 2019/6515 karar ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 31/05/2018 tarihli, 2018/1985 esas ve 2018/4722 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında, “Bu Kanunun; a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu ve Cumhuriyet savcısı ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin itirazına ilişkin olarak esastan değerlendirme yapılarak itiraz hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, 5237 sayılı Kanun'un 231/8. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun daha önceden verilmiş bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın denetim süresi içinde atılı suçu işlediğinden bahisle yazılı şekilde itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2020 tarihli ve 2020/320 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir. C-) Konunun Değerlendirilmesi:Sanık A. Ö. değişen suç vasfı itibarıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli, 2019/498 esas ve 2020/89 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/8-a maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, karara sanık müdafii tarafından itiraz edilmesi üzerine mercii Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2020 tarihli ve 2020/320 değişik iş sayılı kararı ile, “itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına” karar verildiği, anlaşılmıştır.28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair ../...
Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun;a) 188'inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,b) 190'ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme gereğince, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan açılmış olan kamu davasında, yapılan yargılama sonucunda suçun “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi halinde, 5237 sayılı TCK’nın 191/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanuni bir zorunluluk olduğu tartışmasızdır. Bu düzenleme ile, şüphelinin eyleminin soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından “uyuşturucu madde ticareti yapma” olarak nitelendirilmesi nedeniyle şüphelinin mağdur olmasının önlenmesi amaçlanmıştır. Zira; şüphelinin eylemi Cumhuriyet savcısı tarafından baştan beri “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu olarak nitelendirilmiş olsa idi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilecekti. Yani, şüpheli hakkında Cumhuriyet savcısı tarafından verilmesi gereken kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracak şekilde mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi suretiyle sanığın mağduriyetinin giderilmesi mümkün olacaktır. Ancak,İnceleme konusu olayda; Dosya arasında bulunan Mersin 2. Çocuk Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli kararının incelenmesinde; sanığın 08/04/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının 16/05/2018 tarihli, 2018/17599 soruşturma ve 2018/482 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, sanığın beş yıllık erteleme süresi içerisinde 15/02/2019 tarihinde yeniden uyuşturucu madde ile yakalanması ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açıldığı, Mersin 2. Çocuk Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli, 2019/138 esas ve 2019/205 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 05/04/2019 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması karşısında;Sanık hakkında daha önce kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmiş ve erteleme süresi içerisinde yeniden aynı nev’iden suçu işleyerek erteleme kararını ihlal ettiğinden kamu davası açılmış ve yargılama sonucunda Mersin 2. Çocuk Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli kararı ile sanığın cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması nedeniyle, Cumhuriyet savcısı, kanun yararına bozma incelemesine konu 17/09/2019 tarihli eylemi baştan beri “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu olarak nitelendirmiş olsaydı dahi, TCK’nın 191/6. maddesi gereğince yeni bir erteleme kararı veremeyeceğinden ve doğrudan kamu davası açması gerekeceğinden, sanık hakkında bir kez tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kural olduğundan TCK’nın 191/8-a maddesinin uygulanamayacağı anlaşılmakla, Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesince TCK’ nın 191/8. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi kanuna aykırıdır. Açıklanan nedenlerle, mercii kararı sonuç olarak kanuna uygun olmakla birlikte “sanık hakkında daha önce verilmiş olan bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı .../....
bulunduğu” şeklindeki gerekçesi kanuna aykırı olduğundan mercii kararının gerekçesine yönelik olarak bozulmasına karar vermek gerekmiş ve kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür. D-) Karar : Açıklanan nedenlerle, Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2020 tarihli ve 2020/320 değişik iş sayılı “itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına” dair kararı sonuç olarak doğru olmakla birlikte gerekçe yönünden kanuna aykırı olduğundan, Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2020 tarihli ve 2020/320 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince gerekçe yönünden kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu