Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)

10. Ceza Dairesi         2020/17035 E.  ,  2022/7181 K.INCELEME KONUSU DAALAR 191/6'YA GÖRE AÇILMIŞ ANCAK ORTADA GEÇERLI BIR KADEK BULUNMADIĞINDAN BU BU DOSYALARDAN MAHKUMIYET YERINE DURMA VERILIP TÜM DOSYALAR BIRLEŞTIRILEREK HEPSI IÇIN TEK BIR KADEK VERILMELIDIR GEREKÇESIYLE BOZULMUŞ.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık S. Ç. hakkındaki; İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli, 2017/663 esas ve 2018/174 sayılı kararı ile İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli, 2017/544 esas ve 2017/673 sayılı kararı ve İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2018 tarihli, 2017/738 esas ve 2018/831 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/09/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-) Konuyla İlgili Bilgiler:1- Sanık S. Ç. hakkında, 13/02/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 19/04/2017 tarihli, 2017/40532 soruşturma, 2017/14041 esas ve 2017/11054 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi gereğince İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 20/02/2018 tarihli, 2017/663 esas ve 2018/174 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,2- Sanık S. Ç. hakkında, 01/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 05/06/2017 tarihli, 2017/58643 soruşturma, 2017/20617 esas ve 2017/15801 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi gereğince doğrudan İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 08/11/2017 tarihli, 2017/544 esas ve 2017/673 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun’un 50/1-a maddesi gereğince 10 ay süre ile içki satışı yapılan yerlere gitmekten yasaklanma seçenek yaptırımına çevrilmesine karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği,3- Sanık S. Ç. hakkında, 13/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 02/06/2017 tarihli, 2017/58732 soruşturma, 2017/20447 esas ve 2017/15688 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/6. maddesi gereğince doğrudan İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 26/12/2018 tarihli, 2017/738 esas ve 2018/831 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 43 ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli, 2017/663 esas ve 2018/174 sayılı kararı ile verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının mahsup edilerek 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden kesinleştiği, ./..
4- İnceleme konusu suçların işlenmesinden önce;a-) Şüpheli hakkında, 18/04/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2014 tarihli, 2014/36691 soruşturma ve 2014/2678 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca üç yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, b-) Yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle erteleme kararı kaldırılarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 11/02/2016 havale tarihli, 2014/36691 soruşturma, 2016/4472 esas ve 2016/278 sayılı iddianamesi ile İzmir 4. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı, c-) Yine şüphelinin 03/10/2014 tarihli eylemi nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 25/03/2016 tarihli, 2014/105386 soruşturma, 2016/44710617 esas ve 2016/721 sayılı iddianamesi ile İzmir 4. Çocuk Mahkemesine birleştirme talepli kamu davası açıldığı, İzmir 4. Çocuk Mahkemesinin 31/03/2016 tarihli birleştirme kararı ile her iki davanın birleştirilmesine karar verildiği, d-) Dosyanın devredildiği İzmir 1. Çocuk Mahkemesinin 12/07/2017 tarihli, 2017/221 esas ve 2017/516 sayılı kararı ile, sanığın delil yetersizliğinden beraatine karar verildiği, kararın 12/09/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği, Anlaşılmıştır.B-) Kanun Yararına Bozma İstemi: Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak veya kullanmak suçundan sanık S. Ç.'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli, 2017/663 esas ve 2018/174 sayılı kararı ile aynı suçtan sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1, 192/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli, 2017/544 esas ve 2017/673 sayılı kararı ile yine anılan suçtan sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1, 43/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2018 tarihli, 2017/738 esas ve 2018/831 sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.Dosyalar kapsamına göre;Sanık hakkında 18/04/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar verilmesi sonrasında, adı geçen sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle bu suçtan dolayı kamu davası açılması ile sanığın 03/10/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar verilmesi sonrasında, adı geçen sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle bu suçtan dolayı da kamu davası açılması üzerine birleştirme kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda İzmir 1. Çocuk Mahkemesinin 12/07/2017 tarihli, 2017/221 esas ve 2017/516 sayılı kararıyla, sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin mahkûmiyetine yeterli derecede açık ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verildiği, beraat hükmünün yasa yoluna başvurulmadan 12/09/2017 tarihinde kesinleştiği,13/02/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla aynı sanık hakkında yapılan soruşturma sonucunda ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 19/04/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda da İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli, 2017/663 esas ve ../...
2018/174 sayılı kararıyla 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün itiraz yoluna başvurulmadan kesinleştiği,Adı geçen sanığın 01/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla yapılan soruşturma sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 05/06/2017 tarihli iddianameyle hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli, 2017/544 esas ve 2017/673 sayılı kararıyla 5237 sayılı Kanun'un 191/1, 192/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiğinin anlaşıldığı,Adı geçen sanığın bu kez 13/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla yapılan soruşturma sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 02/06/2017 tarihli iddianameyle hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2018 tarihli, 2017/738 esas ve 2018/831 sayılı kararıyla sanığın daha önce mahkûmiyetine karar verilen İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli, 2017/663 esas, 2018/174 sayılı ve 5237 sayılı kararı ile hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının mahsup edilmesi suretiyle 5237 sayılı Kanun'un 191/1, 43/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiğinin anlaşıldığı,5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, 4. fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumlar sayılarak, maddenin 6. fıkrasında ise “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” hükmüne yer verildiği,5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesinde ise, "...soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmünün yer aldığı,Somut olayda, 18/04/2014 ve 03/10/2014 tarihli önceki kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından dolayı kamu davalarının açılmasının ertelenmesine karar verilmiş, ancak sanığın yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açılarak dosyaların birleştirilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda İzmir 1. Çocuk Mahkemesinin 12/07/2017 tarihli, 2017/221 esas ve 2017/516 sayılı kararıyla, sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin mahkûmiyetine yeterli derecede açık ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle sanığın beraatına karar verildiği ve beraat hükmünün yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiğinin anlaşılması karşısında,Bu durumda artık sanık hakkında önceki suçu nedeniyle verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının geçerliliği ortadan kalkmış olduğundan, bundan sonra sanık hakkında verilecek ilk kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına kadar olan tüm suçlara ilişkin dava dosyalarının birleştirilerek bu suçların hepsine ilişkin olarak tek bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli, 2017/663 esas ve 2018/174 sayılı, İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli ve 2017/544 esas, 2017/673 sayılı ve İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2018 tarihli, 2017/738 esas ve 2018/831 sayılı kararlarının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir. .../....
C-) Konunun Değerlendirilmesi: Sanık S. Ç. hakkında, 18/04/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın verildiği, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle 11/02/2016 havale tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yine sanığın 03/10/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 25/03/2016 tarihli iddianamesi ile birleştirme talepli kamu davası açıldığı, her iki davanın birleştirilmesine karar verilerek İzmir 1. Çocuk Mahkemesinin 12/07/2017 tarihli, 2017/221 esas ve 2017/516 sayılı kararı ile, sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin mahkûmiyetine yeterli derecede açık ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verildiği, beraat hükmünün kanun yoluna başvurulmadan 12/09/2017 tarihinde kesinleştiği,1- 13/02/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla sanık hakkında yapılan soruşturma sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 19/04/2017 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli, 2017/663 esas ve 2018/174 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün itiraz yoluna başvurulmadan kesinleştiği,2- Sanığın 01/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla yapılan soruşturma sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 05/06/2017 tarihli iddianame ile hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli, 2017/544 esas ve 2017/673 sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 191/1, 192/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verildiği ve hükmün kanun yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,3- Sanığın bu kez 13/04/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla yapılan soruşturma sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmeden 02/06/2017 tarihli iddianame ile hakkında kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2018 tarihli, 2017/738 esas ve 2018/831 sayılı kararı ile, sanığın daha önce mahkûmiyetine karar verilen İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli, 2017/663 esas, 2018/174 sayılı ve 5237 sayılı kararı ile hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının mahsup edilmesi suretiyle 5237 sayılı Kanun'un 191/1, 43/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün kanun yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinin 2. fıkrasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturmalarda beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, 4. fıkrasında erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılması gereken durumlar sayılarak, maddenin 6. fıkrasında ise “Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.” hükmüne yer verildiği,Somut olayda, 18/04/2014 ve 03/10/2014 tarihli önceki kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, ancak sanığın yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açılarak davaların birleştirilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda İzmir 1. ..../.....
Çocuk Mahkemesinin 12/07/2017 tarihli, 2017/221 esas ve 2017/516 sayılı kararı ile, sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin mahkûmiyetine yeterli derecede açık ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle sanığın beraatına karar verildiği ve beraat hükmünün kanun yoluna başvurulmadan kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, beraat kararı verilmesi nedeniyle sanık hakkında verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının hukuki geçerliliği ortadan kalkmış olduğundan, bundan sonra sanık hakkında verilecek ilk kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına kadar olan tüm suçlara ilişkin soruşturma dosyalarının birleştirilerek tek bir kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerekeceği, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden mahkemelerce, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince düşme kararı verilerek, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür. D-) Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle; mahkemelerce, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca “kamu davasının düşmesine” ve “TCK’nın 191/2. maddesi gereğince işlem yapılması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına” karar verilmesi gerektiğinden, İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2018 tarihli, 2017/663 esas ve 2018/174 sayılı,İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2017 tarihli, 2017/544 esas ve 2017/673 sayılı ve İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2018 tarihli, 2017/738 esas ve 2018/831 sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu