Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)


10. Ceza Dairesi 2011/13918 E., 2011/58014 K.

10. Ceza Dairesi 2011/13918 E., 2011/58014 K.
ARŞİV SİLME-3167 ÇEK HAPİS SİLİNEMEZ-5941'E GÖRE MAHKEME DEĞERLENDİRME YAPABİLİR
"İçtihat Metni"

Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, karşılıksız çek keşide etme suçundan hükümlü M... B... hakkındaki arşiv kaydının silinmesine ilişkin BEYOĞLU 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 04.10.2010 tarihli ve 2010/477 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca dava dosyasının 29.06.2011 tarihli ihbar yazısı ekinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Karşılıksız çek keşide etme suçundan hükümlü M... B...'nın 3167 sayılı Kanun'un 16/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 19.12.1988 tarihli ve 1998/831 esas, 1988/985 karar sayılı hükmüne ilişkin olarak, aynı Mahkemece 04.10.2010 tarihinde 2010/477 değişik iş sayı ile arşiv kaydının silinmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun geçici 2. maddesi 2. fıkrasında "Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasanın 76 ncı maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın eyleminin Anayasanın 76. maddesi kapsamında kaldığı ve 5352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkûmiyet hükmünün arşiv kaydından çıkarılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 04.10.2010 tarihli kararının bozulması istenmiştir.

Hükümden sonra 08.03.2003 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4814 sayılı Kanun'la 3167 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik ve 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı "Çek Kanunu" ile 3167 sayılı "Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun"un yürürlükten kaldırılarak, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımlarının farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olması göz önünde bulundurularak, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca uyarlama yapılması durumunda, adli sicil kaydının silinmesiyle ilgili yeniden talepte bulunulması ve konunun değerlendirilmesi olanaklı görülmüştür.

Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbar yazısında ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 04.10.2010 tarihli ve 2010/477 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 05.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu