Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)


10. Ceza Dairesi 2011/13891 E., 2011/58015 K.

10. Ceza Dairesi 2011/13891 E., 2011/58015 K.
3167 ÇEK-HAGB UYGULAMASI SANIK ALEYHİNE OLUR
"İçtihat Metni"

Yüksek Adalet Bakanlığı'nın, karşılıksız çek keşide etme suçundan sanık Ö... A... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itirazın reddine ilişkin TARSUS Ağır Mahkemesi'nin 24.02.2011 tarihli ve 2011/648 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 20.06.2011 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.

Dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 03.11.2010 tarihinde 2009/487 esas ve 2010/543 karar sayı ile sanığın karşılıksız çek keşide etme suçu sabit görülerek "3167 sayılı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince 3.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanunun 16/3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile çek hesabı açtırmasının yasaklanmasına" hükmolunduğu ve CMK'nın 231/5. maddesi gereğince bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, katılan vekilinin bu karara itirazının ise Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi'nce 24.02.2011 tarihinde 2011/648 değişik iş sayı ile reddedildiği anlaşılmıştır.

Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6-c maddesinde, "Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir." şeklinde düzenlenen şartın sanık tarafından yerine getirilmediği nazara alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının oluşmadığı cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. " denilerek, Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi'nin 24.02.2011 tarihli kararının bozulması istenmiştir.

Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nce, suç tarihinde yürürlükte olan 3167 sayılı Kanun hükümlerinin, 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu'na göre sanığın lehine olduğu kabul edilmiş ve 3167 sayılı Kanun uyarınca hüküm kurularak, CMK'nın 231/5. maddesi gereğince bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de;

5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" koşulunun yerine getirilmesi gerekmektedir.

Somut olayda, sanık tarafından mağdurun zararı giderilmediği için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yasaya aykırıdır. Diğer yandan, 3167 sayılı Kanun'un 16/c. maddesinde öngörülen ödemenin yapılması durumunda ceza davasının düşmesine karar verileceği, buna karşın hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, tazmin ile ceza davasının düşmesi sonucu doğmayacağı gibi, sadece ön koşullardan birisinin yerine getirilmiş olacağı ve ayrıca sanık hakkında 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gibi ek bir yükümlülüğe de hükmedileceği ve denetim süresi içinde sanık kasten yeni bir suç işlediğinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davrandığında mahkemece hüküm açıklanacağından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin sanığın aleyhine olduğu açıktır.

Belirtilen nedenlerle, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, katılan vekilinin itirazının kabulü yerine reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma isteği bu nedenle yerinde olduğundan; Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi'nin 24.02.2011 tarihli ve 2011/648 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca itiraz merciince gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, 05.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu