Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 10. CEZA DAIRESI (KYB)


10. Ceza Dairesi 2009/6171 E., 2009/16647 K.

10. Ceza Dairesi 2009/6171 E., 2009/16647 K.
"İçtihat Metni"

Karşılıksız çek keşide etmek suçundan şüpheli E... O... hakkında yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen A... Cumhuriyet Başsavcılığının 22.12.2008 gün ve 2008/56572 soruşturma, 2008/23897 esas, 2008/13855 iddianame sayılı iddianamesinin, 5271 sayılı CMK’nın 174. maddesi uyarınca iadesine ilişkin A... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.12.2008 gün ve 2008/930 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itiraz üzerine, kararın yerinde görülerek itirazın reddine dair A..... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.01.2009 gün ve 2009/43 değişik iş sayılı kararına karşı Yüksek Adalet Bakanlığı’nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 04.03.2009 gün ve 2333/12767 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.03.2009 gün ve 2009/64904 sayılı tebliğnamesi ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.

Dosya ve ekleri incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede, «

« Dosya kapsamına göre, mahkemece suça konu çekin ibraz tarihi ve şikâyet süresinin gerçekleşmediğinden, şüphelinin sabıka ve nüfus kaydının dosyada bulunmadığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 27.12.2005 tarihli ve 2005/16219-12658 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde, iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, iddianamenin iadesi sebepleri arasında söz konusu hususların yer almadığı, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 12.12.2005 tarihli ve 2005/6961-9421 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/2. maddesinde öngörülen “

“Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.”

” hükmü uyarınca dava açılmış bulunmasına binaen, mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilebileceği dikkate alınmaksızın itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.»

» denilerek, Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin anılan kararının bozulması istenmiştir.

5271 sayılı CMK’nın 170/2. maddesinde, “

“Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.”

” hükmüne yer verilmiş; aynı Kanunun 174. maddesinde iddianamenin iadesini gerektiren sebepler sınırlı olarak sayılmış, anılan maddenin (b) bendinde, “

“Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen”

” iddianamenin iadesine karar verileceği belirtilmiştir. Buna göre;

1) Şikâyetin süresinde olmaması durumunda düzenlenen iddianamenin iadesine karar verilebileceği yönünde bir iddianamenin iadesi nedeni yasada öngörülmediği gibi; bu konuda Cumhuriyet savcılığı ile mahkeme arasında ortaya çıkan hukuki değerlendirme farklılığı nedeniyle iddianamenin iadesine karar verilmesinin de olanaklı olmaması,

2) Nüfus ve adli sicil kayıtlarının suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir kanıt niteliğinde olmamaları,

Nedeniyle, incelemeye konu iddianamenin iadesi kararı ile bu karara yönelik itirazın reddine ilişkin karar yasaya aykırı olup; kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; A.... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.01.2009 gün ve 2009/43 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’ın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 02.11.2009 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu