Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 1. CEZA DAIRESI (KYB)

1. Ceza Dairesi         2021/12413 E.  ,  2021/14938 K.HAGB 2. KEZ AÇIKLANAN HÜKÜM YOK HÜKMÜNDE OOLDUĞUNDAHN KYB KONUSU OLMAZTÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) KASTEN YARALAMA
"İçtihat Metni"Basit yaralama suçundan sanık A. T. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3.a, 52/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.01.2013 tarihli ve 2011/246 Esas, 2013/14 Karar sayılı kararının 19.03.2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, Kahramanmaraş 3. Sulh Ceza Mahkemesince sanığın denetim süresi içerisinde 05.07.2013 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanması ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3.a, 52/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.07.2014 tarihli ve 2014/243 Esas, 2014/393 Karar sayılı kararını takiben, Kahramanmaraş 2. Sulh Ceza Mahkemesince sanığın denetim süresi içerisinde 21.07.2013 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun yeniden ihbar edilmesi üzerine, dosyanın tekrar ele alınarak yeniden hükmün açıklanmasına ve sanığın anılan Kanun'un 86/2, 86/3.a, 52/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına yönelik Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2015 tarihli ve 2015/326 Esas, 2015/416 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 23.08.2021 tarihli ve 2021/14664 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.09.2021 tarihli ve 2021/105574 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, sanık hakkındaki Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.01.2013 tarihli ve 2011/246 Esas, 2013/14 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 21.07.2013 tarihinde işlediği suçtan mahkum olduğundan bahisle Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2015 tarihli kararı ile hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de daha önce anılan Mahkemenin 03.07.2014 tarihli ve 2014/243 Esas, 2014/393 sayılı kararı ile de sanığın denetim süresi içerisinde 05.07.2013 tarihinde işlediği suçtan mahkum olduğundan bahisle hükmün açıklanmasına karar verilerek kesinleşmiş olması karşısında, sanığın mükerrer olarak cezalandırılması sonucunu doğuracak şekilde yeniden hükmün açıklanarak karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2015 tarihli ve 2015/326 Esas, 2015/416 Karar sayılı kararının YOK HÜKMÜNDE olduğu belirlenerek yapılan incelemede;5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için, bu karar veya hükmün hukuken geçerli olması ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.Hakim veya mahkemenin, kovuşturma aşaması sonucunda verdiği karar ya da hüküm, kanun yolu incelemesi ile ortadan kaldırılmadıkça veya yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü söz konusu olmadıkça aynı davaya bakma imkanı olmadığı halde, mahkemenin, yeniden dosyayı ele alarak verdiği karar ya da hüküm hukuken geçersizdir. Bu hüküm veya karar, kural olarak olağan yasa yolu olan itiraz, istinaf ve temyiz kanun yoluna konu olamayacağı gibi olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma yasa yoluna da konu olamaz.CGK’nin 27.10.2009 tarihli, 2009/206 Esas ve 2009/250 Karar sayılı kararında da; "...Hukuken geçerli olmayan karar ve hükümlere karşı yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulması olanaklı olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının bu nedenlerle kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin bu nedenlerle reddine karar verilmesi” gerektiği kabul edilmiştir.İncelenen dosyada; Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.01.2013 tarihli ve 2011/246 Esas, 2013/14 Karar sayılı kararı ile sanık Abdulkadir Tekçe hakkında "kasten basit yaralama" suçundan TCK'nin 86/2, 86/3-a, 62, 52. maddelerine göre verilen 3000 TL adli para cezasına dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Sanık hakkındaki Kahramanmaraş 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 11.02.2014 tarihli ve 2013/702 Esas sayılı ihbar yazısı üzerine; Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.07.2014 tarihli ve 2014/243 Esas, 2014/393 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.01.2013 tarihli ve 2011/246 Esas, 2013/14 Karar sayılı açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmiş olduğu halde; sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğine dair Kahramanmaraş 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 06.05.2015 tarihli ve 2013/71 Esas sayılı ihbar yazısı üzerine, sanık hakkında Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2015 tarihli ve 2015/326 Esas, 2015/416 Karar sayılı kararı ile ikinci kez aynı hükmün açıklanmasına karar verilmiş olması nedeniyle bu ikinci hüküm hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde bulunmaktadır. Hukuken varlık kazanmayan bir kararın kanun yararına bozma istemine konu edilmesi de olanaklı değildir.Bununla birlikte, mevzuatımızda hukuken geçersiz nitelikteki kararların kendiliğinden yok sayılmasını düzenleyen bir hüküm de bulunmamaktadır. Hukuken geçersiz ve yok hükmündeki kararlar, olağan veya olağanüstü kanun yolları vasıtasıyla, hukuken geçersiz olduklarına ilişkin bir tespit yapılmadıkça şeklen varlığını koruyacaktır.CGK’nin 27.10.2009 tarihli, 2009/206 Esas ve 2009/250 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere hukuken geçerli olmayan karar ve hükümlere karşı yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulması olanaklı olmadığından hukuken yok hükmünde olan inceleme konusu karara yönelik kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Bu nedenlerle, kanun yararına bozma yasa yoluna ancak hukuken geçerli kararlara karşı başvurulabileceğinden; Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2015 tarihli ve 2015/326 Esas, 2015/416 Karar sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin CMK’nin 309. maddesi gereğince REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu