Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 1. CEZA DAIRESI (KYB)

1. Ceza Dairesi         2021/11571 E.  ,  2021/13529 K.647 ILE 5275 SAYILI KANUN KARMA UYGULAMA YAPILMASI 647 DAHA LEHECEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN (5275) KOŞULLU SALIVERİLME
"İçtihat Metni"Birden fazla kişi tarafından silahla yağma suçundan İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 25/12/2012 tarihli ve 2002/918 Esas, 2012/258 Karar sayılı kararı ile 2 yıl 2 ay 7 gün hapis cezasına hükümlü T. K. bu cezasının infazı sırasında, 10/09/2017 tarihinden itibaren şartla tahliyesine dair Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 08/09/2017 tarihli ve 2017/1790 değişik iş sayılı kararını müteakip, hükümlünün denetim süresi içinde 08/05/2018 tarihinde işlemiş olduğu ruhsatsız silah taşıma suçundan İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/01/2019 tarihli ve 2018/471 Esas, 2019/79 Karar sayılı kararıyla cezalandırıldığının ve bu kararın 27/02/2020 tarihinde kesinleştiğinin ihbar edilmesi üzerine, İnfaz Savcılığı tarafından şartla tahliye kararının kaldırılması ve hükümlünün ikinci suç tarihi olan 08/05/2018 ile bihakkın tahliye tarihi olan 31/12/2018 tarihleri arasındaki sürenin aynen infazına yönelik talebinin kabulü ve aynen çektirilmesine ilişkin İstanbul İnfaz Hâkimliğinin 06/01/2021 tarihli ve 2020/2339 Esas, 2021/180 Karar sayılı kararını müteakip, infaz aşamasındaki kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden bahisle dosyanın yeniden ele alınarak koşullu salıverilme sonrası hükümlü lehine yapılan düzenleme uyarınca şartla salıverilmenin geri alınmasına ilişkin 16/01/2021 tarihli kararın kaldırılmasına dair İstanbul İnfaz Hâkimliğinin 11/03/2021 tarihli ve 2020/2339 Esas, 2021/180 Karar sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2021 tarihli ve 2021/314 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2007 tarihli ve 2007/1-214-181 sayılı kararında belirtildiği üzere infaza ilişkin lehe oluşan hataların kazanılmış hakka konu olmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 10/12/2018 tarihli, 2018/2219 Esas, 2018/5254 Karar sayılı ilamında "Hükümlünün infaza konu cezasından dolayı koşullu salıverilme hakkından yararlanabilmesi bakımından infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin belirlenmesinde 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun hükümleri uyarınca yapılan uygulamanın 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılacak uygulamaya göre lehe olduğundan, somut olayda 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre değil 765 sayılı TCK'nin 17. maddesi hükümlerine göre koşullu salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği, koşullu salıverilme ile ilgili uygulama bakımından 647 sayılı Kanun hükümleri ile 5275 sayılı Kanun hükümlerinin sadece lehe olan bölümlerinin alınıp karma uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, hükümlerin bir bütün olarak uygulanmasının zorunlu olduğu,..." şeklinde açıklamaya yer verildiği,
Hükümlünün İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 25/12/2012 tarihli ve 2002/918 Esas, 2012/258 Karar sayılı kararı ile 2 yıl 2 ay 7 gün hapis cezasına hükmedildiği,Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 647 sayılı Cezalarının İnfazı Hakkında Kanun'un 19 ve ek 2. madde hükümleri dikkate alınarak 1/2 oranında ve ayda 6 gün indirim yapılmak suretiyle düzenlenen 01/11/2016 tarihli ve 2016/7-24789 sayılı müddetnamede bihakkın tahliye tarihinin 31/12/2018, koşullu salıverilme tarihinin ise 10/09/2017 olarak tespit edildiği,Hükümlünün koşullu salıverildiği tarih ile bihakkın tahliye tarihi arasında (deneme süresi içerisinde) 08/05/2018 tarihinde işlediği ruhsatsız silah taşıma suçundan dolayı İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/01/2019 tarihli ve 2018/471 Esas, 2019/79 Karar sayılı kararıyla cezalandırıldığının ve bu kararın 27/02/2020 tarihinde istinaf başvurununun esastan reddedilmesi suretiyle kesinleştiği,Suç tarihi itibariyle koşullu salıverilme ile ilgili mevzuat incelendiğinde;Mülga 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un "Şartla Salıverilme" başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasının "(Değişik fıkra: /11/03/1986 - 3267/1 md.) ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına hükümlüler 25 yıllarını; müebbet ağır hapis cezasına hükümlüler 20 yıllarını; diğer şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalara mahkum edilmiş olanlar hükümlülük süresinin ½'ni; çekmiş olup da tüzüğe göre iyi halli hükümlü niteliğinde bulundukları takdirde, talepleri olmasa dahi şahsi şartla salıverilirler." ,Aynı Kanun'un Ek 2. maddesinin "Hükümlülerin yarı açık veya açık cezaevlerine seçilmelerine karar verme işlemi, Adalet Bakanlığınca her yılın ocak ayı içerisinde tespit edilerek Cumhuriyet Savcılıklarına bildirilen şartla salıverilme tarihine göre yapılır. Bakanlıkça bildirilen bu tarih aşılmamak ve kapalı kurumlarda çalışanlara öncelik tanınmak kaydıyla; 9, 10 ve 11 inci maddeler gereğince tabi tutulacakları müşahadeleri sonucu yarı açık veya açık müesseselere naklolunan hükümlülerin; anılan müesseselerde kaldıkları her ay için 6 gün, 19 uncu maddenin 1, 2 ve 3 üncü fıkralarına göre tespit edilecek şartla salıverilme tarihlerinden indirilmek suretiyle şartla salıverilme işlemi yapılır.",765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 17. maddesinin 1. fıkrasının "(Değişik fıkra: 07/12/1988 - 3506/1 md.) şartla salıverilmiş olan hükümlü, geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olur veya mecbur olduğu şartları yerine getirmez ise, şartla salıverilme kararı geri alınır. Bu takdirde suçun işlendiği tarihten sonraki kısım hükümlünün ceza süresine mahsup edilmeyerek aynen çektirilir ve şartla salıverilmeye esas teşkil eden hükmün infazı ile ilgili olarak bir daha şartla salıverilmeden yararlanamaz." şeklinde ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un "Koşullu Salıverme" başlıklı 107. maddesinin 2. fıkrası "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkum edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler." ve 6. fıkrası da "Koşullu salıverilen hükümlünün tabi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez." şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
Bu haliyle hükümlünün infaza konu cezasından dolayı koşullu salıverilme hakkından yararlanabilmesi bakımından infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin belirlenmesinde 647 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan uygulamanın 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacak uygulamaya göre lehe olduğundan, somut olayda 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre değil, 765 sayılı Kanun'un 17. maddesi hükümlerine göre koşullu salıverilme kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği, koşullu salıverilme ile ilgili uygulama bakımından 647 sayılı Kanun hükümleri ile 5275 sayılı Kanun hükümlerinin sadece lehe olan bölümlerinin alınıp karma uygulama yapılmasının mümkün olmadığı, hükümlerin bir bütün olarak uygulanmasının zorunlu olduğu, bu haliyle bihakkın tahliye tarihine kadar infaz süreci devam eden hükümlünün bihakkın tahliye tarihinden önce ikinci suçun işlenmesi karşısında ikinci suçu işlediği tarih olan 08/05/2018 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 31/12/2018 tarihi arasındaki sürenin aynen çektirilmesine karar verilmesi gerektiği ve İstanbul İnfaz Hâkimliğinin 06/01/2021 tarihli kararında isabetsizlik bulunmamasına rağmen anılan kararın kaldırıldığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 22/06/2021 gün ve 94660652-105-34-10167-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2021 tarihli ve 2021/314 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22/10/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu