Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 1. CEZA DAIRESI (KYB)

1. Ceza Dairesi         2021/10180 E.  ,  2021/13168 K.CEZAEVINDE POST-IT BULUNDURULAMYACAĞICEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN (5275) HÜCREYE KOYMA
"İçtihat Metni"Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan Sincan 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan K. B. hakkında, tutuklunun kalmış olduğu odada yapılan arama sonucunda kalorifer peteği üzerinde bulunan sarı renkte yapışkanlı kağıtlar (post-it) nedeniyle ceza evine yasak madde soktuğu gerekçesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/2-g ve 48/2. maddeleri uyarınca 11 gün süre ile hücre hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 16/07/2019 tarihli ve 2019/149 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine ilişkin Ankara Batı 1. İnfaz Hâkimliğinin 05/11/2019 tarihli ve 2019/2237 Esas, 2019/3211 Karar sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/12/2019 tarihli ve 2019/3105 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, anılan ceza infaz kurumunda anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme (FETÖ/PDY) suçundan tutuklu olarak bulunan K. B. kalmış olduğu tekli odada yapılan kısmi aramada kalorifer peteğinin üstünde bulunan sarı renkte kalın yapışkanlı kağıtların (Post-İt) kurum kantininde satışının yapılmaması ve eşya yönetmeliğinde hükümlü ve tutukluların odalarında bulundurabilecekleri eşyalar arasında bulunmaması nedeniyle başlatılan disiplin soruşturması kapsamında, adı geçen tutuklunun alınan savunmasında bahsi geçen yapışkan kağıtların avukatı tarafından Ceza İnfaz Kurumuna getirildiği ve avukat görüş yerinde avukatının söz konusu materyali kendisine teslim ettiğini ifade ettiği, Söz konusu disiplin soruşturması neticesinde, anılan Disiplin Kurulu Başkanlığının 16/07/2019 tarihli kararı ile; tutuklu K. B. avukatının 5275 sayılı Kanun kapsamında savunma evrakı teslim edebileceği, ancak başka materyallerin tesliminin yasak olduğu, kurum kantininde satışı olmayan ve eşya yönetmeliğinde yer almayan materyallerin hükümlü ve tutukluların odasında bulundurması konusunun idari yönden suç meydana getirdiği, kurum kantininde satılmayan söz konusu materyalin farklı amaçlar doğrultusunda kullanılabileceği, kurum kantininde olmayan ve kurum kontrolü dışında habersiz olarak dışarıdan getirilmesinin başka yasak materyaller sokabilmek için deneme olarak kullanılabileceği, bu durumun terörden tutuklu hükümlüler tarafından daha önce tecrübe edildiği ve bilindiği; tutuklu K. B. tehlikeli tutuklu konumunda olması, adı geçen tutuklunun Ceza İnfaz Kurumundaki geçmiş eylemleri de göz önüne alındığında, söz konusu durumun disiplin suçu teşkil ettiği, tutuklunun odasında yapılan kısmi aramada tespit edilen sarı renkli yapışkan kağıtların herhangi bir savunma evrakı olmadığı, hükümlü ve tutuklulara başkaca eşya, materyal veya başka bir eşyanın tesliminin yapılamayacağı, yapılsa dahi hükümlü ve tutuklunun söz konusu malzemeyi, eşyayı veya materyali odasında bulunduramayacağı,
Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumlarında hükümlü ve tutukluların güvenliği, kurum güvenliği, örgütsel irtibat ve haberleşmenin önlenmesi, radikalleşmenin önlemesi büyük önem arz ettiği, 5275 sayılı Kanun incelendiğinde de, Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutuklu profili olarak, İnsanlığa karşı işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan" hükümlü ve tutuklu olan kimseler barındırıldığı, dolayısıyla Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumlarında kamu düzeninin, disiplinin sağlanması gibi hususlarda daha hassas olunması gerektiği, Ceza İnfaz Kurumunda barındırılan hükümlü ve tutuklulara dışarıdan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün bilgisi ve denetimi olmadan herahangi bir eşya, kitap, dergi, yazı vb. materyallerin Ceza İnfaz Kurumuna girişinin yasak olduğunun bilindiği, Ceza infaz kurumlarının, yapıları gereği hürriyetin sınırlandırıldığı ve Devletin kontrolü altındaki özel alanlar olması ve dolayısıyla Devletin hem bu kurumda bulunanların güvenliklerini ve sağlıklarını koruma hem de disiplini tesis etme yükümlülüğünün bulunması karşısında, hükümlülerin ve tutukluların da ceza infaz kurumlarında diledikleri şekilde davranış sergileme özgürlüğünün bulunmadığı, Benzer bir olayla ilgili olarak Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01/04/2008 tarihli ve 2008/2523 Esas, 2008/5420 Karar sayılı ilamında, Ceza İnfaz Kurumunda barındırılan hükümlü ve tutukluların, Kurum idaresinin bilgisi ve ilgili birimlerin denetimi olmadan, (Kurum Kantininde satışı yapılmayan, mektup okuma komisyonu, Eğitim Kurulu tarafından incelemesi yapılan gibi.) materyallerin Ceza İnfaz Kurumunda tutuklular tarafından bulundurulmasının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 44. maddesin 2 g bendinde belirtilen; "Üçüncü fıkranın (g ) bendinde belirtilenler dışında kalıp da Kanuna uygun olarak yasaklanmış bulunan her türlü eşya, araç, gereç veya malzemeyi ceza infaz kurumlarına sokmak, bulundurmak, kullanmak." olarak değerlendirilmesinin hukuka ve yasalara uygun olduğu belirtildiği şeklindeki gerekçelerle yukarıda belirtilen şekilde disiplin cezasına karar verildiği, Bahse konu disiplin cezasına karşı yapılan şikayetin reddine ilişkin Ankara Batı 1. İnfaz Hâkimliğinin 05/11/2019 tarihli kararına itiraz edilmesi üzerine, ele geçen kağıdın bulundurulmasının Kanun'da suç olarak düzenlenmediği, tutuklunun savunmasını yapmak amacıyla kullandığını beyan ettiği, anılan kağıdın tutukluda bulunmasında herhangi bir sakıncanın bulunmadığı gibi kurumu tehlikeye düşürecek bir halin de söz konusu olmadığı gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de;
5275 sayılı Kanun'un 44/3. maddesinin (g) bendinde yer alan, "g) Her türlü ateşli silâh, mermi, patlayıcı madde, kesici, delici, yaralayıcı, bereleyici alet, yakıcı, aşındırıcı, boğucu, bayıltıcı, kör edici gaz ve ecza, her türlü zehir ve uyuşturucu ilâç ve madde, cep telefonu, telsiz ve sair elektronik haberleşme aracını kuruma sokmak, bulundurmak, kullanmak." şeklindeki, Anılan Kanun'un 44/2. maddesinin (g) bendinde yer alan, " Üçüncü fıkranın (g) bendinde belirtilenler dışında kalıp da Kanuna uygun olarak yasaklanmış bulunan her türlü eşya, araç, gereç veya malzemeyi ceza infaz kurumlarına sokmak, bulundurmak, kullanmak. " şeklindeki, Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmeliğin 13/1. maddesinde yer alan, "Hükümlüler, koğuş, oda veya eklentilerinde, kantinden temin edilmek koşuluyla kişisel ve çevresel temizliklerini temin için tarak, saç fırçası, sabun, kese, diş macunu, diş fırçası, tıraş sabunu, şampuan, parfüm, krem, saç boyası, çakısı bulunmayan tırnak makası, plastik saplı tıraş bıçağı, beş adet plastik elbise askısı, çamaşır mandalı ve gündelik hayatta kullanılan plastik eşyalar ile idarece uygun görülen uzunlukta çamaşır ipi bulundurabilir. " şeklindeki, Aynı Yönetmeliğin 15. maddesinin son fıkrasında yer alan "Ceza infaz kurumu işyurdu yönetim kurulunca kantinde satışına karar verilen, bu Yönetmelikte sayılmayan ve kurum güvenliğini tehlikeye düşürmeyen eşyaların stok oluşturmayacak şekilde koğuş, oda ve eklentilerde bulundurulmasına izin verilebilir." şeklindeki, Benzer bir olayla ilgili Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01/04/2008 tarihli ve 2008/2523 Esas, 2008/5420 Karar sayılı ilamında yer alan, "Ceza infaz kurumunun, hükümlü hakkında infaz kurumuna parfüm sokma eylemi nedeniyle hücre cezası yerine vermiş olduğu “bir ay ziyaretten men cezası” infaz hakimliği tarafından itiraz üzerine kaldırılmıştır. Hükümlünün cezaevinde kantinden temin edilmek koşuluyla parfüm bulundurması hukuka uygun ise de, kantinden temin edilmediği, açık görüş sırasında ziyaretçilerinden aldığı parfümü, ceza infaz kurumuna sokarken yakalanması eyleminin 5275 sayılı CGTİY’nın 44/2-g maddesine uyduğu anlaşılmıştır. Ağır Ceza Mahkemesinin kararında aradığı yasaklamaya ilişkin idari tasarrufun yukarıda belirtilen yönetmelik hükmü olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla mahkemenin itirazın reddine dair kararı hukuka aykırıdır." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, 1) Somut olayda, söz konusu yapışkanlı kağıtların (Post İt) anılan Yönetmelik kapsamında cezaevine sokulabilecek eşyalar arasında sayılmadığı gibi Ceza infaz kurumu işyurdu yönetim kurulunca kantinde satışına karar verilerek satılan eşyalardan
da olmadığı cihetle, kurum kantininde satışı olmayan ve eşya yönetmeliğinde yer almayan söz konusu materyalin hükümlü ve tutukluların odasında bulundurulmasının anılan disiplin suçunu oluşturduğu gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,
2) 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun atıfta bulunduğu ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 7/2. maddesi uyarınca uygulanması lazım gelen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271/2. maddesinde yer alan "(2) İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki düzenlemeye aykırı olacak şekilde, itiraz konusu hakkında bir karar verilmeden, itirazın kabulü ile hakimlik kararının kaldırılması ile yetinilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07/04/2021 gün ve 94660652-105-06-1879-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/12/2019 tarihli ve 2019/3105 Değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu