Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 1. CEZA DAIRESI (KYB)

1. Ceza Dairesi         2021/10176 E.  ,  2021/13161 K.SÜRECE UYULMADAN DISIPLIN CEZASI VERILEMEYECEĞI CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN (5275) HÜCREYE KOYMA
"İçtihat Metni"Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçundan müebbet hapis cezasına hükümlü O. S. suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak eylemi nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-l maddesi uyarınca 13 gün hücreye koyma disiplin cezası ile cezalandırılmasına dair Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığının 23/11/2017 tarihli ve 2017/687 sayılı kararına karşı yapılan şikayetin reddine ilişkin Muş İnfaz Hakimliğinin 02/02/2018 tarihli ve 2017/443 Esas, 2018/60 sayılı Kararına yönelik itirazın kabulüne, İnfaz hakimliği kararının kaldırılmasına dair Muş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/03/2018 tarihli ve 2018/199 Değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre; hükümlü O. S. yapılan aramalarda kuruma sokulması yasak olan leşker isimli PKK silahlı terör örgütü mensuplarının dağ kadrosunun giymiş olduğu haki renkli kıyafet ile çekilmiş fotoğraflar ve suç örgütlerine ait yayınların tespit edilmesinden ibaret somut olayda, Muş Ağır Ceza Mahkemesinin 02/03/2018 tarihli ve 2018/199 değişik iş sayılı kararı ile infaz hakimliğince disiplin cezasına esas teşkil eden el yazılı örgütsel dökümanın incelenerek söz konusu dökümanın ceza evine sokulması yasak olan eşya olup olmadığının ve kimden bulunduğu, hükümlüye ait olup olmadığı hususunda gerekli araştırmanın yapılması gerektiğinden bahisle itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, 1) Somut olaya ilişkin 07/11/2017 tarihinde muhakkik tayin edildiği ve tayin edilen muhakkik tarafından, disiplin cezasına konu olayı gerçekleştiren hükümlü ve tutukluların eylemlerinin nelerden ibaret olduğu hususunda ayrıntılı bir şekilde rapor tanzim edildiği ve anılan rapor incelendiğinde olayın nasıl gerçekleştiği konusunda kuşkuya mahal verilmeyecek şekilde detaylı olarak düzenlendiğinin anlaşıldığı, yine dosya içerisinde yer alan 06/11/2017 tarihli inceleme tutanağında da haklarında disiplin cezası verilen hükümlü ve tutukluların eylemlerinin hangi disiplin cezasını oluşturduğu belirtilerek, fotoğrafların incelenmesi sonucunda fotoğraflarda leşker isimli PKK silahlı terör örgütü mensuplarının dağ kadrosunun giymiş olduğu haki renkli kıyafetlerin yer aldığı ve yapılan genel aramada ele geçirilen kıyafetlerin PKK silahlı terör örgütü mensuplarının dağ kadrosunun giydiği haki renkli kıyafet olduğu hususlarının tespit edildiği, bu kapsamda anılan fotoğrafların ve ele geçirilen kıyafetlerin incelenmesi suretiyle bir tutanak düzenlendiği; kaldı ki hükümlünün 15/12/2017 tarihli şikayet dilekçesinde de toplu olarak çekilen fotoğrafta yer alan kişilerden birinin üzerinde haki renkli kıyafetin olduğunu kabul ettiği, anılan olayın hiç gerçekleşmediği ve örgütsel dökümanlar ile fotoğrafların cezaevine bir başkası tarafından sokulduğu yönünde beyanının olmadığı, bu nedenlerle yapılan aramada ele geçirilen fotoğrafların bulunması konusunda bir itirazının bulunmadığının anlaşıldığı, bu haliyle mercii Muş 1. Ağır Ceza Mahkemesince dosya içerisinde anılan fotoğrafların ve örgütsel dökümanların yer almadığı, bunların yasak eşya olup olmadığı, döküman ve fotoğrafların kim tarafından cezaevine sokulduğunun tespiti konusunda adli soruşturma bulunup bulunmadığı şeklindeki gerekçesinin yerinde olmadığının anlaşıldığı, bu kapsamda dosya içerisinde yer alan inceleme tutanağı ve muhakkik raporunun disiplin cezası verilmesi açısından yeterli deliller olarak sayılacağı hususları gözetilmeden, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinde,
2) Karar tarihinde yürürlükte bulunan 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun atıfta bulunduğu ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 7/2. maddesi uyarınca uygulanması lazım gelen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271/2. maddesinde yer alan "(2) İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki hükme aykırı olarak anılan disiplin cezasının iptaline de karar verilmesi gerekirken itirazın kabulü ile infaz hakimliğinin itiraz konusu kararının kaldırılması ile yetinilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 21/04/2021 gün ve 94660652-105-49-5120-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar tarihinden sonra 14.04.2020 tarihinde kabul edilen 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un Disiplin soruşturması başlıklı 47. maddesinde değişiklik yapılmış ise de; kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmış olup; Dosya kapsamına göre; Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçundan hükümlü Orhan Sakci’nin, Muş Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda cezasını infaz ettiği sırada 02.10.2017 tarihinde ceza infaz kurumundayapılan kısmi aramada silahlı terör örgütü mensuplarının kaldıkları odada tünel bulunması nedeniyle hükümlünün başka yer Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sevkine karar verildiği ve sevk işleminin gerçekleştirildiği,
İnfaz koruma memurları tarafından silahlı terör örgütüne mensup tutuklu ve hükümlülerin kaldıkları odalarda yapılan aramalarda silahlı terör örgütünü öven, örgütün eğitim ve propaganda faaliyetlerinde kullanılan çok sayıda örgütsel doküman ile kuruma sokulması yasak olan silahlı terör örgütü mensuplarının dağ kadrosunun giymiş olduğu haki renkli kıyafet ile çekilmiş fotoğraflar ve suç örgütüne ait yayınlar tespit edildiğine dair 06.11.2017 tarihli tutanak tutularak hükümlü Orhan Sakci’nin de içinde bulunduğu bir kısım hükümlü ve tutuklular hakkında disiplin soruşturması başlatılmasına karar verildiği ve 07.11.2017 tarihinde muhakkik görevlendirmesi ile soruşturma işlemlerine başlanıldığı, 17.11.2017 tarihinde savunmasını yazılı ya da sözlü olarak üç gün içerisinde yapmasının istendiği, hükümlünün savunmasını yazılı olarak verdiği, Muş İnfaz Hakimliğinden alınan ek süre de kullanılak suretiyle hazırlanan 20.11.2017 tarihli disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulduğu ve Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından 23.11.2017 tarihinde hükümlünün eyleminin 5275 sayılı Kanun'un 44. maddesinin 3. fıkrasının (l) bendinde düzenlenen "“suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak" şeklinde kabul edilerek 13 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu kararın 01.12.2017 tarihinde hükümlüye tebliğ edildiği, hükümlünün karara karşı yasal süresinde 111.12.2017 tarihinde İnfaz Hakimliğine şikayette bulunduğu, Hükümlünün savunmasını alan Muş İnfaz Hakimliğinin 02.02.2018 tarihli ve 2017/443 Esas, 2018/60 Karar sayılı kararıyla hükümlünün itirazının reddine ve disiplin cezasının onaylanmasına karar verildiği, hükümlünün 21.02.2018 tarihinde kendisine tebliğ edilen bu red kararına 22.02.2018 tarihinde itiraz ettiği, İtiraz mercii olarak inceleme yapan Muş 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 02.03.2018 tarihli ve 2018/199 Değişik iş sayılı kararı ile eksik inceleme sonucu karar verildiği gerekçesiyle hükümlünün itirazının kabulüne, Muş İnfaz Hakimliğinin 02.02.2018 tarihli ve 2017/443 Esas, 2018/60 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun "Disiplin Soruşturması" başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasının "Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurumun en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır" düzenlemesini içerdiği, aynı maddenin 3. fıkrasında, "Soruşturma en geç yedi gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur.
 
Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir" 4. fıkrasında "savunma alınmadan disiplin cezası verilemez" yine aynı maddenin 5. fıkrasında da "Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır" düzenlemelerinin yer aldığı; somut olayda 02.10.2017 tarihinde yapılan arama sonucu silahlı terör örgütü mensuplarının dağ kadrosunun giymiş olduğu haki renkli kıyafet ile çekilmiş fotoğraflar, elbise ve suç örgütüne ait yayınlar ile ilgili olarak hükümlü hakkında 5275 sayılı Kanun'un 47/2. maddesi uyarınca derhal ve en geç 2 gün içerisinde kurum en üst amiri tarafından atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanması, tüm bilgi ve belgelerin toplanması, varsa alınması gereken ifadelerin alınması, hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezasının verilmesi mümkün olmadığından, İnfaz Hakimliğinden eylemin niteliği gereği ek süre talebinde bulunulması, kanunda öngörülen süre içerisinde hükümlüye yazılı yada sözlü olarak savunma yapma hakkı tanınması, muhakkik tarafından hazırlanan disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulması, Disiplin Kurulu Başkanlığının da hükümlü hakkında vereceği kararla disiplin soruşturmasını neticelendirmesi gerekirken, kanunda öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan hükümlünün disiplin cezasını gerektirdiği kabul edilen eyleminin öğrenilmesinden 1 ay 5 gün sonra muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılması nedeniyle verilen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; hükümlünün itirazının esasa girilmeksizin öncelikle bu usule aykırılık nedeniyle kabulüne ve disiplin cezasının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esastan incelenerek verilen kararda isabet bulunmadığından kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre bu nedenle yerinde görüldüğünden Muş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.03.2018 tarihli ve 2018/199 değişik iş sayılı kararının CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu