T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2025/423 - 2025/506
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b.1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)
ESAS NO : 2025/423
KARAR NO : 2025/506
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2025
NUMARASI : 2025/81 Esas - 2025/128 Karar
DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
BİR. DAVA KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 29/05/2025
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/05/2025
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karara karşı süresi içinde asıl ve birleşen dosya davalıları vekillerince vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında 17.05.2017 tarihinde ... Adalar arasında şehir parkı yapılması işi kapsamında sözleme aktedildiğini, davacı tarafından sözleşmeye konu işlerin eksiksiz olarak yapılmış olmasın rağmen karşı yanın sözleşmeden kalan bakiye bedeli ödemediği gibi 2.800.000,00 TL bedelli avans ödemelerine karşılık, 100.000,00 TL bedelli iş teminatı olarak düzenlenmiş 2 adet teminat çekini de iade etmediğini, alacağın tahsili amacıyla Kartal 4. Noterliğine 25.09.2018 tarihi 26523 yev nolu ihtarname ile bakiye bedelin ödenmesi teminat çeklerinin işlev tamamlandığından ve işin kabulünün de ihale makamınca yapılmış olduğundan iadesini talep edildiğini, karşı yanın cevabi ihtarname gönderdiğini, davacı tarafından ihtarname ile cevabi ihtarnamede yer alan iddialara tek tek yanıt verildiğini, son olarak karşı yanın Ankara 63. Noterliğinin 22.10.2018 tarih 36558 yev nosu ile gönderdiği ihtarnamede bir takım faturalar gönderdiğini, davacı tarafından Kartal 4. Noterliğinin 24.10.2018 tarih 29319 yev nolu ihtarname ile fatura ve içeriklerine itiraz edilerek karşı yana iade edildiğini, sözleşmenin 2. maddesinde işin fiyatının 2.800.000,00 TL + KDV olarak belirlendiği, bu bedelin davacıya ödenmiş ise de karşı yana tebliğ edilen 31.08.2017 ve 24.09.2018 tarihli faturalarda görüleceği üzere yapılan işlerin toplamının KDV ile birlikte 3.489.914,80 TL olduğunu, ödenen 2.800.000,00 TL'lik kısım düşüldüğünde 689.914,80 TL bakiye alacak bulunduğunu ileri sürerek, sözleşmeden kaynaklı toplam alacak miktarından şimdilik 250.000,00 TL'lik kısmının (31.08.2017 tarihli faturadan kaynaklı KDV bedeli olan 117.000,00 TL'lik kısman 31.09.2017 tarihinde itibaren, kalan 133.000,00 TL'lik kısma temerrüt tarihi olan 30.09.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte) tahsiline, ... şubesi 4045715 seri numaralı 2.800.000,00 TL bedelli ve 4045716 seri numaralı 100.000,00 TL bedelli 2 adet teminat çekinin davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ... İnş.Taah Enerji San ve Tic.Ltd Şti vekili; ... İş Ortaklığının ... Adalar arasına şehir parkı yapılması işine Gölbaşı Belediyesinden ihale ile yüklenici olarak aldığını, üstlenilen işlerin bir kısımının alt yüklenici olarak davacıya verildiğini, Gölbaşı Belediyesi ile imzalanan sözleşmedeki bu kısım işin yapılmasının Gölbaşı Belediyesinin talimatı ile davacı şirkete verildiğini ve ürünlerin Avrupa'dan ithal edileceğinin belirtildiğini, davalının ihaleyi alması üzerine sözleşme konusu işleri yapması için dava dışı ... firmasıyla 2.350.000,00 TL + KDV üzerinden anlaştığını, ihaleden 7 ay sonra Gölbaşı Belediyesinin isteği ve talimat üzerine oyun ve oyuncak gruplarının Avrupa'dan ithal edileceği ve ithal edilecek firmanın davacı şirket olacağı bu nedenle davacı ile sözleşme imzalanması gerektiğinin kendilerine bildirildiği, idarenin baskısı ile ... firması ile yapılan sözleşmenin sona erdirildiği ve daha yüksek bedelle ve fakat ürünlerin Avrupa'dan ithal edilmesi şartı ile davacı ile 17.05.2017 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 5. maddesine göre iş bedelinin %50'sinin nakit ödendiğini, kalan kısmın vadeli çekler olarak davacıya teslim edildiğini, çeklerin vadelerinde ödendiğini, sözleşmenin 7. maddesine göre işin teslim tarihinin 25.10.2017 olduğunu, davacının işlere 15.11.2017'de başladığını ve 15.12.2018'de bitirdiğini, davacının sebep olduğu gecikmelerden dolayı imalat bedellerini idareden vaktinde alınamadığını, bankalardan kredi kullanılarak çeklerin ödendiğini, geç teslim nedeniyle 273.425,47 TL zarara uğradıklarını, sözleşmenin 1. maddesinde oyun ve oyuncak gruplarının tamının Avrupa'dan ithal edilerek kurulumunun yapılacağın kararlaştırıldığını, ancak asma germe sistemi ile örtü oluşturulması ve ahşap bağlantı köprüsü yapılması işinin davacı tarafça yapılmadığını, davalının yaptırdığını, fatura ile bu iş için davalı tarafından 144.242,00 TL ödeme yaptığını, bu alacaklarının mahsubu gerektiğini, işin kesin kabulü henüz yapılmadığından sözleşmenin 8. maddesine göre teminat çekinin iade edilmediğini, davacını ayıplı imalat yaptığını ve sözleşmeye aykırı hareket ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Petrol Ürünleri Pazarlama Demir Çelik Madencilik İnş. Nak. Tic. ve San. A.Ş. vekili; Davacının sözleşme ile belirlenen yükümlülüklerine sözleşmede belirtilen şartlarda yerine getirmediğini, Avrupa'dan ithal ürünler getirtilmesi istendiği için davacı şirket ile sözleşmenin Gölbaşı Belediyesinin talimatı ile yapıldığını, davacı ile anlaşılan sözleşme bedelinin ... firması ile yapılan ve Gölbaşı Belediyesinin talimatı üzerine feshedilen sözleşme bedelinden 450.000,00 TL daha yüksek olduğunu, davacının sözleşmede açıkça kararlaştırılan ithal ürün şartına aykırı olarak ürünleri Avrupa'dan ithal etmediğini, yerli ürün kullanmak suretiyle ayıpla imalat yaptığını, ayıplı imalat nedeniyle 450.000,00 TL zararın işin bedelinden indirilmesi gerektiğini, davacının davalıdan sözleşmeden kararlaştırılan bedeli eksiksiz almasına rağmen davalıya sözleşmeye uygun olarak mal tedariki ve hizmet sağlayamadığını, sözleşmenin 7. maddesinde 100.000,00 TL tutarlı teminat çekinin idare tarafından kabuller yapıldıktan sonra iade edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak işin kesin kabulünün henüz yapılmadığını, davacının sözleşme konusu işleri sözleşmede kararlaştırılan sürede yerine getirmediğini, geç teslim nedeniyle 273.425,47 TL zarara uğradıklarını, davacının sözleşme konusu işleri eksik yaptığını, eksik yapılan ancak davalının idareye teslim etmek zorunda olduğu işin bu kısmının davalı tarafça üçüncü bir kişiye yaptırıldığını, bu iş için 144.242,00 TL ödeme yapılığını, var ise davacı alacağından mahsubu gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN ANK. 7. ATM'NİN 2024/96 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında 17.05.2017 tarihinde ... Adalar arasında şehir parkı yapılması işi kapsamında sözleme akdedildiğini, davacı tarafından sözleşmeye konu işler eksiksiz olarak yapılmış olmasına rağmen karşı yan sözleşmeden kalan bakiye bedeli ödemediği gibi 2.800.000,00 TL bedelli avans ödemelerine karşılık, 100.000,00 TL bedelli iş teminatı olarak düzenlenmiş 2 adet teminat çekini de iade etmediğini, sözleşmenin 2. maddesinde işin fiyatı 2.800.000,00 TL + KDV olarak belirlendiğinini, bu bedelin davacıya ödenmiş ise de yapılan işler toplamının KDV ile birlikte 3.489.914,80 TL olduğunu, ödenen 2.800.000,00 TL'lik kısım düşüldüğünde 689.914,80 TL bakiye alacak bulunduğunu belirtilerek sözleşmeden kaynaklı toplam alacak miktarından “Fazlaya dair haklarını saklı” tutarak davalılara karşı 250.000,00 TL'lik kısmının (31.08.2017 tarihli faturadan kaynaklı KDV bedeli olan 117.000,00 TL'lik kısman 31.09.2017 tarihinde itibaren, kalan 133.000,00 TL'lik kısma temerrüt tarihi olan 30.09.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte) tahsiline, ... şubesi 4045715 seri numaralı 2.800.000,00 TL bedelli ve 4045716 seri numaralı 100.000,00 TL bedelli 2 adet teminat çekinin davacıya iadesi talepli dava açıldığını, Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/918 Esas sayılı dosyası ile görülen davada 23.02.2022 tarihli ıslah dilekçemiz ile alacak taleplerinin 119.716,00 TL arttırarak toplam 369.716,00 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili talep edildiğini, dava dışı Gölbaşı Belediye Başkanlığı ile davalılar arasında düzenlenen kesin kabul tutanağının 15.02.2019 tarihinde dava dışı idarece onaylandığı da dikkate alınarak mahkemece davamızın kabulüne karar verildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'nin 2022/853 Esas, 2023/638 Karar sayılı ilamı ile kararın kaldırılmasına karar verildiğini, kaldırma kararı üzerine 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/405 Esası ile yargılamaya devam edildiğini, istinaf ilamı kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davacının alacak miktarının 504.000,00-TL hesaplanmış olup kaldırma kararı kapsamında alınan bilirkişi raporu ile ortaya çıkan ve ıslah edilemeyen, 134.284 TL' nin 30/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etme gereği hasıl olduğunu ileri sürerek, ek davanın kabulü ile, saklı tutulan 134.284,00 TL'nin 30/09/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ... Tur. İnş. Taah. Enrj. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; taraflarının iddiası olan işin 2018 yılında bittiği iddiasının kabulü halinde veya davacının iddiasına göre 2017 yılında bittiği iddiasının kabulü halinde beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ve davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının sözleşmenin birinci maddesi ile belirli olan işlerin tamamını yaptığını, iddia ve ispat etmemiş olup bu işlerin bir kısmının tarihsiz tutanak ile sözleşme kapsamından çıkarıldığını iddia ederek de zaten yapmadığını kabul ettiğini, sözleşme kapsamında bulunan ahşap köprü yapılması ve yerine temini, asma germe sistemi ile örtü yapılması, giriş tagları, sütun ve mekanik ayak işleri, giriş tagları kaplama imalatlarını davacı taraf yapmadığı için davalı şirketin söz konusu işleri tamamladığını ve idareye teslim ettiğini, davacının da kabul ettiği üzere bu işlerin iş ortaklığı tarafından yapıldığını, bu nedenle iş ortaklığı tarafından davacının nam ve hesabına yapılan işler için davacıya faturalar düzenlendiğini, iş ortaklığının ticari defter kayıtları incelendiğinde sunulan faturaların tamamının kayıtlı ve dava dışı yükleniciler ile imzalanan sözleşmelerin konularının davacının taahhüdü kapsamındaki işler olduğunun görüleceği, sözleşmenin imzalanması akabinde davacı işe başlamadan önce işin tamamına ilişkin 2.800.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından işin tamamı için yapılan ödemeye ilişkin fatura düzenlenerek ortaklığa gönderildiğini, ödeme peşin yapıldığından davalı defter kayıtlarına işlendiğini, ancak davacının sözleşme konusu işlerin tamamını yapmadığı için 8 günlük yasal süre içinde iade faturası ve davacı namı hesabına yapılan işlere ilişkin faturalar düzenlendiğini, bu faturaların ihtarname ile davacıya gönderildiğini, iş ortaklığının davacıdan bir çok kez ürünlerin ithal olduğunu gösterir belgeleri sunmasını istediğini ve ihtarname ile de bildirildiğini, davacının ithal belgelerini iş ortaklığına ibraz etmediğini, davacının sözleşme bedelini eksiksiz almasına rağmen sözleşmeye uygun mal tedariki ve hizmeti sağlayamadığını, idarece işin kabulünün yapılmış olmasının davacının işi sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiğini ispat etmeye yeterli ve elverişli görülmemesi gerektiğini, yerli ithal ürün farkının tespit edilerek davacının yaptığı işin gerçek bedelinin hesaplanması gerektiğini, davacı tarafın işin süresinde tamamlamadığı için 273.425,47 TL faiz ödediğini, bu bedelin de sözleşme bedelinden düşülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Petrol Ür. Paz. Dem. Çel. İnş. Nak. Tic. ve San. A.Ş. vekili; davacı tarafından talep edilen 134.284,00 TL'nin zamanaşımına uğradığını, davacının bu davaya konu yaptığı alacak miktarının hesaplanmasında esas almış olduğu bilirkişi raporunun hatalı olması sebebiyle bu davanın reddi gerektiğini, kendilerinin de içinde yer aldığı ortaklığın defterlerinde mevcut kayıtlardaki kadar davacının alacağının olduğunun kabulünün gerekliliği dikkate alınmaksızın BAM kararına aykırı olarak tanzim edilen bilirkişi raporu doğrultusunda ek dava ikame edilmesinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, davacı tarafça 24.09.2018 tarihli 2.722.914,80 TL'lik fatura düzenlenmiş ise de; davalının içinde yer aldığı iş ortaklığı tarafından davacı adına 24.09.2018 tarihinde düzenlenen ve aynı tarihte kayıtlara alınan faturalar düzenlendiğinin bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, aynı gün düzenlenen iade faturalarının 8 günlük süre içinde iade edildiği, bilirkişi raporu ile ortaya çıktığını, ortaklık defterlerindeki kadar davacı alacağının olduğunun kabulü gerektiğini, davacı tarafın ortaklığın kesmiş olduğu faturalara 8 günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediğini, davacının 24.10.2018 tarihli ihtarname ile faturaların kesildiği tarihten 1 ay sonra iade ettiğinin açık olduğunu, bu nedenle iş ortaklığının kayıtlarına göre hesaplama yapılması gerektiğini, davacının defter kayıtlarına göre dahi 2.800.000,00 TL + KDV (KDV dahil 3.304.000,00 TL) fatura kesilmemiş olduğunun sabit olduğunu, davacı tarafça kesilen sözleşme bedeli faturaların toplamda KDV dahil 3.265.296,00 TL olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; "Dava dışı Gölbaşı Belediye Başkanlığı ile davalıların oluşturduğu iş ortaklığı arasında imzalanan ... adalar arasına şehir parkı yapılması işine ilişkin imzalanan sözleşme kapsamında yüklenici ... İş Ortaklığı ile alt yüklenici davacı arasında imzalanmış olan 17.05.2017 tarihli sözleşmenin 1. maddesinde alt yüklenici sözleşmesine konu işlerin nelerden ibaret olduğunun belirtildiği, tarafların imzasını içeren tarihsiz tutanak başlıklı belgede belirtilen işlerin idare ile görüşülerek yapılması halinde sözleşme kapsamına dahil edileceği ifade edilmiş ise de tutanak içeriğinde sayılan işlerin 17.05.2017 tarihli sözleşmenin 1. maddesinde belirtilen işlerle aynı olması ve keza bilirkişi heyeti 2. ek raporunda ifade edildiği üzere uygulama projelerinin revize edilmemiş olması karşısında tutanakta belirtilen ve sözleşmenin 1. maddesinde belirtilen işlerle aynı olan söz konusu işlerin ilave iş kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sözleşme kapsamında yapılmış olduğunun kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu alt yüklenici sözleşmesi kapsamında yapılan işlerin kabulüne dair bir delil sunulmamış olup alt yüklenici sözleşmesine konu işler dahil olmak üzere dava dışı iş sahibi Gölbaşı Belediye Başkanlığı ile yüklenici ... İş Ortaklığı arasında 19.01.2018 tarihinde geçici kabul tutanağı, 15.02.2019 tarihinde ise kesin kabul tutanağı düzenlenerek onaylandığı, kesin kabul tutanağına göre yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve kesin kabule engel herhangi bir eksik bulunmadığı belirlenmiş olmakla davacı tarafından 17.05.2017 tarihli sözleşme kapsamında işlerin sözlemeye uygun olarak ifa edildiği ve bu kapsamda iş bedeline hak kazandığı anlaşılmıştır.
Davalı yan, davacının Avrupa'dan ithal ürün yerine yerli ürün kullandığı ve bu kapsamda ayıplı ifada bulunduğunu iddia etmiş ise de bu yönde yapılmış bir tespite rastlanmadığı gibi dava dışı iş sahibi idare tarafından dava konusu işlerde dahil olmak üzere işin kesin kabulü yapılmış olduğundan davalı yanın bu iddiası kanıtlanamamıştır. Öte yandan davalılar tarafından sözleşme kapsamındaki bir kısım işlerin davacı tarafından yapılmaması nedeniyle davacı nam ve hesabına üçüncü kişilere yaptırıldığı ileri sürülmüş ve bilirkişi heyeti raporunda 140.705,56 TL ve 29.500,00 TL üçüncü kişilere yaptırılan iş bedeli olarak davacı alacağından mahsup edilmiş ise de davalı tarafça sırf fatura sunularak sözleşme kapsamındaki bir kısım işlerin üçüncü kişilere yaptırıldığı iddiasına itibar edilemeyeceği mahkememizce kabul edilmiş, bilirkişi heyeti kök raporunda bakiye iş bedelinin tespitine yönelik A.1 seçeneği ile yapılan hesaplamada davacının davalılardan her iki yanın ticari defterlerinde kayıtlı olan toplam 3.304.000,00 TL iş bedelinden her iki yanın ticari defterlerinde kayıtlı olan 2.800.000,00 TL ödemenin mahsubu ile bakiye 504.000,00 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla mahkememizce yargılama safahatında davacının ıslah talebi nazara alınarak 369.716,00 TL üzerinden açılan ve kanıtlanan davanın kabulüne, davacı ihtarnamesinin tebliği ve verilen 10 günlük sürenin sonu olan 09.10.2018 temerrüt tarihi esas alınarak avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
17.05.2017 tarihli sözleşmenin 8. maddesinde alt yüklenici tarafından 100.000,00 TL teminat çeki verileceği idare tarafından kabulleri yapıldıktan sonra teminatın iade edileceği ön görülmüştür. Ayrıca her iki yanın kabulünde olan 2.800.000,00 TL tutarında avans çekinin davacı tarafından davalıların oluşturduğu iş ortaklığına verildiği, çek görüntüsü ve el yazısını içeren iş ortaklığının kaşe ve imzası ile düzenlenmiş tarihsiz belgede sözleşme konusu iş kapsamında avans ödemesine karşılık teminat olarak verilen çekin mal teslimi ve faturaların düzenlenmesinden sonra iade edileceği ifade edimiştir .
Yargılama safahatında ... Bankası A.Ş yazı cevabında çeklerin 09.12.2021 tarihinde ... İş Ortaklığı tarafından banka şubelerine teslim edilerek iptal edildiği bildirilmekle davacının toplam 2.900.000,00 TL tutarındaki teminat çeklerinin iade talebi konusuz kalmış olup bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, 100.000,00 TL bedelli teminat çeki yönünden sözleşmenin 8. maddesinde idare tarafından kabulleri yapıldıktan sonra iade edileceği ön görülmekle idarenin kesin kabulü işbu dava tarihinden sonra 15.02.2019 tarihinde onaylandığından bu çeke yönelik davada, dava tarihi itibariyle iade koşulu oluşmadığından davalılar yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş, 2.800.000,00 TL bedelli çek yönünden ise davalıların kaşe ve imzasını içeren tarihsiz belgede mal teslimi ve faturaların düzenlenmesinden sonra iade edileceği kabul edilmekle fatura tarihleri ve mal teslimi işbu dava tarihinden önce olduğundan bu çeke yönelik davada dava tarihi itibariyle iadesine ilişkin koşullar gerçekleşmiş olmakla davacı yaranına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine dair verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 31. HD. 2022/853 Esas 2023/638 Karar sayılı 11.05.2023 tarihli ilamın da; "...taraflar arasında TBK'nın 480. maddesi kapsamında götürü bedel eser sözleşmesi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Götürü bedel eser sözleşmelerinde iş sahibi sözleşmede kararlaştırılan bedeli ödemekle yükümlü olup bedelin indirilmesini isteyemez. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre, davacı defter kayıtlarında davacının davalıdan 689.914,00 TL alacaklı olduğu kayıtlıdır. Davalı defterlerinde davacının düzenlediği tüm faturalar kayıtlı olmakla birlikte, 24/09/2018 tarihinde toplam 641.705,83 TL bedelli iade faturalarının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ne var ki davacının kabul edilmeyen ve iade edilen faturalarının hangi tarihte davalı defterlerine kayıtlı olduğu hususu mali müşavir bilirkişi raporundan anlaşılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece TTK 21 maddesinde öngörülen 8 günlük yasal süre içinde iade faturalarının düzenlenip düzenlenmediği gerektiğinde heyetteki mali müşavir bilirkişiden ek raporda alınmak suretiyle tespit edilmelidir. Davalının yasal 8 günlük süre içerisinde iade faturalarını düzenlemediğinin belirlenmesi halinde, davalı defterlerine kayıtlı miktar kadar davacı alacağı olduğu sabit sayılmalı, bu tarihten sonra davalının ödemesi olup olmadığı gözetilerek davacının nihai alacağı hesaplanmalıdır. Bu bağlamda sözleşme götürü bedelli olduğu ve asma- germe sistemi yapılması da sözleşme kapsamında olduğu için, asma - germe sistemi örtü oluşturulması nedeniyle de ayrıca bir alacak hesap edilemeyeceği de dikkate alınmalıdır. Mahkemece verilen karadaki bu yöndeki değerlendirme de hatalı olmuştur.
Taraflarlar arasında imzalanan sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 117.mad sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacaklara temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun ihtarla temerrüde düşürülmesi gerekir. Ya da aynı maddenin II. bendi uyarınca taraflarca ödeme tarihinin kesin olarak belirlenmesi gerekir. Alacaklı tarafından gönderilen ihtarnamenin borçluyu temerrüde düşürücü etkisi olduğunun kabul edilebilmesi için, ihtarnamenin belirli bir süre içerisinde bir borcun ödenmesi ihtarını içermesi zorunlu olup bir bedel içermeyen ya da içeriğinden bedel belirlenemeyen ihtarnameler borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte kabul edilemez.(15 HD 25.05.2015 tarihli, 2014/7125 Esas, 2015/2786 Karar sayılı ilâmı) Davacı tarafça düzenlenip davalıya gönderilen Kartal 4. Noterliği'nin 25/09/2018 tarihli ve 26523 yevmiye numaralı ihtarnamesi davalıyı temerrüde düşürücü mahiyettedir. Bu itibarla bu ihtarnamenin tebliğ mazbatası örneği getirtilerek davalının temerrüt tarihi belirlenmeli ve alacağa temerrüt tarihinden itibaren avans faiz işletilmesi gereklidir." gerekçesi ile mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara BAM 31. H.D. ilamı kapsamında bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 08.01.2024 düzenleme tarihli ek raporda özetle; "BAM 31. HD'nin kaldırma kararında, asma germe sistemi yapılması işinin, götürü bedel sözleşme kapsamında olduğu için, asma germe sistemi örtü oluşturulması nedeniyle ayrıca bir alacak hesap edilemeyeceğinin belirtildiği, mahkemenin gerekçeli kararı incelendiğinde, sözleşme bedeli olan (2.800.000,00TL + KDV=) 3.304.000,00TL üzerinden, davacıya yapılan ödeme 2.800.000,00 TL'nin düşülmesi ile davacının 504.000,00 TL alacaklı olduğuna hükmedildiğinin görüldüğü, dolayısıyla hesaplamada, asma germe sistemi örtü oluşturulması nedeniyle ilave bir bedelin dikkate alınmadığının belirlendiği, iş ortaklığı tarafından davacı adına 24.09.2018 tarihinde düzenlenen ve aynı tarihte kayıtlara alınan; 24.09.2018 tarih ve A-41 no.lu KDV dahil 273.425,47 TL bedelli faturanın açıklama kısmında “2.800.000 TL tutarında keşide edilen çeklerin ve nakit ödemelerin faiz bedeli” yazılı olduğu, 24.09.2018 tarih ve A-42 no.lu KDV dahil 140.705,56 TL bedelli faturanın açıklama kısmında; Ahşap Köprü Yapılması ve Yerine Temini, Asma Germe ile Örtü Yapılması İşi Kapsamında, Çelik imalatı alım bedeli, Çelik montaj işçilik bedeli, Boya İşçilik bedeli, Germe Örtü Bedeli, Giriş Tagları Sütun ve Mekanik Ayak İşleri Bedeli, 24.09.2018 tarih ve A-43 no.lu KDV dahil 29.500,00 TL bedelli faturanın açıklama kısmında “Giriş Tagları Kaplama İmalat Bedeli” 24.09.2018 tarih ve A-44 no.lu KDV dahil 198.074,80 TL bedelli faturanın açıklama kısmında; “Giriş Tagı (Tip1 – Tip2) yapılması revize fiyat farkı” ve “Zipline Biniş Platformu ve Çitleri İade Faturası” yazılı olduğunun görülmekte olduğu, davacı yan tarafından davalıya 1. Hakediş karşılığında 31.08.2017 tarih ve 704129 no.lu KDV dahil 767.000,00 TL’lik, 2. Hakediş karşılığında ise 24.09.2017 tarih ve 416021 no.lu KDV dahil 2.722.914,80 TL’lik fatura düzenlemiş olduğu ve bu faturaların her iki tarafında ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu görülmekte olduğu, davalı yan tarafından 24.09.2017 tarihinde davacı adına yukarıda detayları ile açıklanan 4 adet iade faturası düzenlenmiş olduğunun tespit edildiği, bu iade faturaların son hakediş faturası olan 24.09.2017 tarihi ile aynı tarihte düzenlenerek ticari defterlere kayıt edildiği görülmekte olduğu, kök rapor da ve yukarıda da detaylı olarak açıklandığı üzere, toplam bedeli 641.705,83 TL olan iş bu iade faturalarından; 273.425,47 TL’lik kısmının faiz bedeli, geri kalan (641.705,83 – 273.425,47) 368.280,36 TL’lik kısmı ise malzeme bedelinden kaynaklandığının görüldüğü, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde; davalı iş ortaklığı tarafından davacıya 2.800.000,00 TL ödenmiş olup, son hakkediş ve iade faturalarının kaydedildiği tarih olan 24.09.2017 tarihinden sonra ise herhangi bir ödemeye rastlanılmadığı, yapılan imalat bedeli = Sözleşme bedeli = (2.800.000,00TL + KDV=) 3.304.000,00 TL, Yapılan ödeme = 2.800.000,00 TL olup, düşülmesi ile davacının bakiye alacağı, Sayın Mahkeme ilamındaki gibi (3.304.000,00 - 2.800.000,00) 504.000,00 TL olarak hesaplandığı" ifade edilmiştir.
Dava; eser sözleşmesi kapsamında ödenmeyen bakiye iş bedelinin tahsili ve teminat çeklerinin iadesi talebi, birleşen dava ise ek dava mahiyetinde bakiye iş bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada davacı ile davalıların oluşturduğu iş ortaklığı arasında imzalanan 17.05.2017 tarihli sözleşmenin 1. maddesinde sözleşme konusunun " ... Adalar arasına şehir parkı yapılması işi kapsamında oyun ve oyuncak grupları oluşturulması, giriş tagı (tip1 ve tip2) yapılması, teleferik iniş ve kulesi yapılması, asma germe sistemi ile örtü oluşturulması, ahşap bağlantı köprüsü yapılması ve yerine temini, zipline hattı yapılması işlerinin anahtar teslimin götürü bedel usulü ile yapılması işidir..." şeklinde düzenlendiği görülmüş olup davacı yanca tarafların imzasını içeren tarihsiz tutanak başlıklı belge ile asma germe sistemi ile örtü oluşturulması ve ahşap bağlantı köprüsü yapılması ve yerine temini işlerinin kendileri tarafından yapıldığı ve sözleşme bedeline dahil olan işlerden olmadığı iddia edilmiş, davalı yan ise belirtilen işlerin davacı tarafından yapılmaması nedeniyle bedeli kendilerince ödenmek suretiyle üçüncü kişilere yaptırıldığını ileri sürmüştür.
Her ne kadar Ankara BAM 31. H.D. ilamında mahkememizce hatalı değerlendirme yapıldığı belirtilmiş ise de; aşamalarda verilen gerekçeli kararda ifade edildiği üzere dava dışı Gölbaşı Belediye Başkanlığı ile davalıların oluşturduğu iş ortaklığı arasında imzalanan ... adalar arasına şehir parkı yapılması işine ilişkin imzalanan sözleşme kapsamında yüklenici ... İş Ortaklığı ile alt yüklenici davacı arasında imzalanmış olan 17.05.2017 tarihli sözleşmenin 1. maddesinde alt yüklenici sözleşmesine konu işlerin nelerden ibaret olduğunun belirtildiği, tarafların imzasını içeren tarihsiz tutanak başlıklı belgede belirtilen işlerin idare ile görüşülerek yapılması halinde sözleşme kapsamına dahil edileceği ifade edilmiş ise de tutanak içeriğinde sayılan işlerin 17.05.2017 tarihli sözleşmenin 1. maddesinde belirtilen işlerle aynı olması ve keza bilirkişi heyeti 2. ek raporunda ifade edildiği üzere uygulama projelerinin revize edilmemiş olması karşısında tutanakta belirtilen ve sözleşmenin 1. maddesinde belirtilen işlerle aynı olan söz konusu işlerin ilave iş kapsamında değerlendirilemeyeceği ve götürü bedelli sözleşme kapsamında yapılmış olduğunun kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu alt yüklenici sözleşmesi kapsamında yapılan işlerin kabulüne dair bir delil sunulmamış olup alt yüklenici sözleşmesine konu işler dahil olmak üzere dava dışı iş sahibi Gölbaşı Belediye Başkanlığı ile yüklenici ... İş Ortaklığı arasında 19.01.2018 tarihinde geçici kabul tutanağı, 15.02.2019 tarihinde ise kesin kabul tutanağı düzenlenerek onaylandığı, kesin kabul tutanağına göre yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve kesin kabule engel herhangi bir eksik bulunmadığı belirlenmiş olmakla davacı tarafından 17.05.2017 tarihli sözleşme kapsamında işlerin sözlemeye uygun olarak ifa edildiği ve bu kapsamda iş bedeline hak kazandığı anlaşılmıştır.
Davalı yan, davacının Avrupa'dan ithal ürün yerine yerli ürün kullandığı ve bu kapsamda ayıplı ifada bulunduğunu iddia etmiş ise de bu yönde yapılmış bir tespite rastlanmadığı gibi dava dışı iş sahibi idare tarafından dava konusu işlerde dahil olmak üzere işin kesin kabulü yapılmış olduğundan davalı yanın bu iddiası kanıtlanamamıştır. Öte yandan davalılar tarafından sözleşme kapsamındaki bir kısım işlerin davacı tarafından yapılmaması nedeniyle davacı nam ve hesabına üçüncü kişilere yaptırıldığı ileri sürülmüş ise de götürü bedelli sözleşme konusu işe ilişkin davalı tarafça sırf fatura sunularak sözleşme kapsamındaki bir kısım işlerin üçüncü kişilere yaptırıldığı iddiasına itibar edilemeyeceği mahkememizce kabul edilmiştir.
Birleşen davada; sözleşme kapsamında yapılan işlerin kabulüne dair bir delil sunulmamış olmakla alt yüklenici sözleşmesine konu işler dahil olmak üzere dava dışı Gölbaşı Belediyesi tarafından 15.02.2019 tarihinde kesin kabul tutanağı düzenlenerek onaylanmış olması karşısında birleşen davanın 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı gözetilerek davalılar zamanaşımı def'inin reddine karar verilmiştir.
Ankara BAM 31. Hukuk Dairesi ilamında işaret edilen asıl ve birleşen davada davalıların oluşturduğu iş ortaklığı tarafından tanzim edilmiş olan 24.09.2018 tarihli faturalardan 273.425,47 TL bedelli faturanın sözleşme bedeline ilişkin nakit ve çekle yapılan ödemelerin faiz bedeli açıklaması ile düzenlendiği diğer aynı tarihli 147.705,56 TL, 29.500,00 TL ve 198.074,80 TL bedelli faturaların ise davalı tarafça davacı nam ve hesabına dava dışı firmalara yaptırılan iş bedellerine ilişkin düzenlenmiş olduğu anlaşılmış, davalı tarafça tanzim edilen bu faturalar kendi defterlerine kayıt edilmiş ise de; davacı defterlerine kayıt edilmediği, tek başına fatura düzenlenmesinin faturayı düzenleyen davalı yanı alacaklı hale getirmeyeceği, fatura içeriklerinin istenebilir olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda sözleşme bedeline ilişkin yapılan ödeme nedeni ile faiz alacağı talebini haklı kılan bir sözleşme hükmü bulunmadığı gibi yukarıda ifade edildiği üzere sözleşme konusu olan ve davacının nam ve hesabına üçüncü kişilere yaptırıldığı iddia edilen işler bedelinin davacıdan istenebilir olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından bilirkişi heyeti kök raporunda bakiye iş bedelinin tespitine yönelik A.1 seçeneği ve yapılan hesaplama ve 08.01.2024 tarihli ek rapor içeriği değerlendirilerek davacının davalılardan her iki yanın ticari defterlerinde kayıtlı olan toplam 3.304.000,00 TL iş bedelinden her iki yanın ticari defterlerinde kayıtlı olan 2.800.000,00 TL ödemenin mahsubu ile bakiye 504.000,00 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiş asıl davada davacının ıslah talebi nazara alınarak 369.716,00 TL üzerinden açılan ve kanıtlanan davanın kabulüne, bakiye iş bedeli 134.284,00 TL yönünden ek dava mahiyetinde açılan ve kanıtlanan birleşen davanın kabulüne, asıl ve birleşen davada davacı ihtarnamesinin tebliği ve verilen 10 günlük sürenin sonu olan 09.10.2018 temerrüt tarihi esas alınarak avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
17.05.2017 tarihli sözleşmenin 8. maddesinde alt yüklenici tarafından 100.000,00 TL teminat çeki verileceği, idare tarafından kabulleri yapıldıktan sonra teminatın iade edileceği ön görülmüştür. Ayrıca her iki yanın kabulünde olan 2.800.000,00 TL tutarında avans çekinin davacı tarafından davalıların oluşturduğu iş ortaklığına verildiği, çek görüntüsü ve el yazısını içeren iş ortaklığının kaşe ve imzası ile düzenlenmiş tarihsiz belgede sözleşme konusu iş kapsamında avans ödemesine karşılık teminat olarak verilen çekin mal teslimi ve faturaların düzenlenmesinden sonra iade edileceğinin ifade edilmiştir.
Yargılama safahatında ... Bankası A.Ş yazı cevabında çeklerin 09.12.2021 tarihinde ... İş Ortaklığı tarafından banka şubelerine teslim edilerek iptal edildiği bildirilmekle asıl davada davacının toplam 2.900.000,00 TL tutarındaki teminat çeklerinin iade talebi konusuz kalmış olup bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, 100.000,00 TL bedelli teminat çeki yönünden sözleşmenin 8. maddesinde idare tarafından kabulleri yapıldıktan sonra iade edileceği ön görülmekle idarenin kesin kabulü işbu dava tarihinden sonra 15.02.2019 tarihinde onaylandığından bu çeke yönelik davada, dava tarihi itibariyle iade koşulu oluşmadığından davalılar yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş, 2.800.000,00 TL bedelli çek yönünden ise davalıların kaşe ve imzasını içeren tarihsiz belgede mal teslimi ve faturaların düzenlenmesinden sonra iade edileceği kabul edilmekle fatura tarihleri ve mal teslimi işbu dava tarihinden önce olduğundan bu çeke yönelik davada dava tarihi itibariyle iadesine ilişkin koşullar gerçekleşmiş olmakla davacı yaranına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine dair verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 31. H.D. 2024/1112 Esas 2025/23 Karar sayılı 09.01.2025 tarihli ilamında "...Mahkemece dava dışı iş sahibi Gölbaşı Belediye Başkanlığı ile davalı yükleniciler arasında 15/02/2019 tarihinde kesin kabul işlemlerinin yapıldığı, birleştirilen davanın 08/02/2024 tarihinde açıldığı belirtilerek birleştirilen davaya karşı yapılan zamanaşımı def'inin reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında yapılmış bir kesin kabul, işlerin teslimine dair bir tutunuk yoktur. Davacının iş bedeli talepli son faturası 24/09/2018; iş bedeli talepli noter ihtarnamesi 25/09/2018 tarihlidir. Dosya kapsamındaki tüm belgeler incelendiğinde, davacının işi 2018 yılı eylül ayı içerisinde tamamladığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf da aşamalardaki savunmalarında davacının işi 2018 yılında tamamladığını belirmiştir. Asıl dava kısmi dava mahiyetinde olup, Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğu üzere kısmi dava açılması zamanaşımını kesmez. Birleştirilen dava 08/02/2024 tarihinde açıldığı için birleştirilen dava zamanaşımına uğramıştır..." gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
TBK'nın 147/6 maddesine göre yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç yada gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan bütün davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımının başlangıcı da aynı yasanın 128. maddesi uyarınca alacağın muaccel olduğu, yani yüklenicinin edimini yerine getirerek, eseri iş sahibine teslim ettiği tarihten başlayacağı tarihtir.
Somut uyuşmazlıkta eser sözleşmesine dayalı asıl ve birleşen davaya ilişkin mahkememizce verilen kararın Ankara BAM 31. H.D. ilamında asıl ve birleşen davanın davalılarının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de; asıl davaya yönelik mahkememizce verilen karara ilişkin bir kaldırma gerekçesi bulunmadığı, birleşen davanın zamanaşımına uğradığı gözetilerek uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerektiği ifade edilmekle asıl dava yönünden aşamalarda mahkememizce verilen karar ve yukarıda ifade edilen gerekçe korunmak suretiyle hüküm kurulmuş, birleşen davanın ise BAM 31. H.D. ilamı kapsamında davacının işi 2018 yılı Eylül ayı içerisinde tamamladığı, birleşen davanın 08.02.2024 tarihinde açıldığı bu suretle 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan birleşen davada davalıların zamanaşımı defi kapsamında birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine" karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl ve birleşen dava davalısı ... Petrol Ürünleri Pazarlama Demir Çelik Mad. İnş. Nak. Tic. Ve San. A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının davasına konu ettiği talebinin çekin iadesine ilişkin olduğunu, müvekkili şirket hesabına nakdi olarak girmeyen ve davacı yana bir zarar oluşturmamış çekin fiziki olarak iadesi talebinin konusuz kaldığını, bu durumda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, çek bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, yerel mahkemece hesaplanan vekalet ücretinin isabetli olmadığını, dosyanın bu yönüyle bozularak, vekalet ücretine ilişkin kurulan hükmün kaldırılarak, vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulması gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen dava davalısı ... İnşaat Taahhüt Enerji San.Ve Tic. Ltd. Şti vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı tarafından keşide edilen çeklerde keşide tarihlerinin bulunmadığını, davacının keşide tarihlerini yazmadığı çekleri davalı iş ortaklığına teslim ettiğini, çeklerin düzenlenme tarihi içermemesi nedeniyle tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu edilen çeklerin çek vasfı taşımadığını, çek vasfı taşımayan çeklerin miktarının bir öneminin olmadığını bu nedenle çek üzerinde yazılı tutar esas alınarak, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, çekin kambiyo vasfı bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen davalar, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olup, hüküm asıl ve birleşen dosya davalıları vekillerince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de AAÜT'nin 6. maddesine uygun olarak hesaplandığı anlaşılmakla, asıl ve birleşen dava davalıları vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen dosya davalıları vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen dosya davalısı ... Petrol Ürünleri Pazarlama Demir Çelik Mad. İnş. Nak. Tic. Ve San. A.Ş.'den asıl dava yönünden alınması gereken 25.255,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 5.698,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.556,87 TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazine'ye irat kaydına,
3-Asıl ve birleşen dosya davalısı ... İnşaat Taahhüt Enerji San.Ve Tic. Ltd. Şti'den asıl dava yönünden alınması gereken 25.255,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 5.698,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.556,87 TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazine'ye irat kaydına,
4-Asıl ve birleşen dosya davalısı ... Petrol Ürünleri Pazarlama Demir Çelik Mad. İnş. Nak. Tic. Ve San. A.Ş.'den birleşen dava yönünden alınması gereken 615,40 TL istinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Asıl ve birleşen dosya davalısı ... İnşaat Taahhüt Enerji San.Ve Tic. Ltd. Şti'den birleşen dava yönünden alınması gereken 615,40 TL istinaf karar harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-İstinaf başvurusu nedeniyle asıl ve birleşen dosya davalıları tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK'nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay'da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 29/05/2025 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
E-imzalıdır
Üye
E-imzalıdır
Üye
E-imzalıdır
Katip
E-imzalıdır
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!