WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Son güncelleme: 10 Temmuz 2025

YARGITAY ANKARA BOLGE ADLIYE MAHKEMESI 23. HUKUK DAIRESI

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2020/1212
KARAR NO : 2025/525

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2014/569 E.-2019/531 K.

Asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada davacılar vekili; müvekkillerinin davalı kooperatifin ortağı iken, bir kısmının ortaklıktan çıkarıldığını, ortaklıktan çıkarılma kararlarının iptali için dava açtıklarını,
Davalı kooperatifin 28.06.2014 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısına bir kısım müvekkilinin katıldığını, katılan müvekkillerinin alınan kararlara muhalefet şerhi verdiklerini, bir kısmının da katılmadığını, genel kurul tutanağının istemelerine rağmen kendilerine verilmediğini,
İhraçlarına itiraz eden 4 kişi dışında ihraç edildiği bildirilen 17 kişinin kapıda tutanak düzenlenerek toplantıya alınmadığını, genel kurulun 51 kişi ile yapıldığını, üye sayısı sınırlandığından toplantıya katılan 30 civarındaki üye kaydının usulsüz olduğu kanısında olduklarını,
İleri sürerek, davalı kooperatifin 28.06.2014 tarihli Olağan Genel Kurul Kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili; iptali istenen genel kurulun çağrı, gündem, toplantı ve kararlarının usulüne uygun olduğunu, davacıların Kooperatifler Kanununun 53. maddesindeki dava açabilecek kişilerden olmadığını,
Kooperatifler Kanununun 16 ve ana sözleşmenin 14. maddesinde ortaklıktan çıkarılma şekil ve kurallarıyla ilgili düzenleme yapıldığını, davacıların bir kısmının ihtarlara rağmen ortak olarak ödemekle yükümlü oldukları aidatları ödemekten imtina ettiklerini, iki haklı ihtara uymamaları nedeniyle üyelikten ihraç edildiklerini, ihraç kararlarının kendilerine tebliğ edildiğini,
Davacılardan ..., ... ve ...'nın noter kanalı ile üye olduklarını ve genel kurul toplantısına katılarak oy kullanmak istediklerini bildirdiklerini, bu şahısların genel kurul toplantısına katıldıklarını,
Bir kısım davacının ihraç kararlarının kesinleştiğini, bu nedenle dava açma haklarının bulunmadığını, dava açanların bir kısmının zaten kooperatife üye olmadıkları halde genel kurul toplantısına katıldıklarını, davacı ... Hanifi Damar tarafından açılan Ankara 16. ATM'nin 2013/230 E. sayılı dosyasında üyeliğin tespiti talepli dava derdest iken iş bu dosyada dava açılmasının kötüniyetli olduğunu, genel kurul toplantısına katılan davacılara ilgili kararların imza karşılığında verildiğini,
Yönetim kurulunun 30.07.2000 tarih ve 00/02 sayılı kararı ile ve genel kurul kararı ile ortak sayısının 80 olarak belirlendiğini, üye alımlarının ve toplantıya çağrının yöntemine uygun olduğunu,
Savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacılar vekili; müvekkillerinin yönetim kurulu kararları ile ortaklıktan çıkarılmalarına karar verildiğini, bu kararlara itiraz ettiklerini, bu itirazlarının 28.06.2014 tarihli genel kurulda reddedildiğini, müvekkillerinin kooperatif ortaklığından çıkarılmalarının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkillerinin kooperatifin ortaklıktan çıkarılma kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili; davacıların Kooperatifler Kanununun 16 ve ana sözleşmenin 14. maddeleri hükümlerine göre, genel kurul kararı ile belirlenen aidatları ödememeleri nedeni ile birbirini takip eden üç ayrı ihtar keşide edilerek ortaklıktan çıkarıldıklarını, davacıların genel kurul toplantısına katılmak istediklerini noter ihtarı ile bildirmeleri üzerine genel kurula çağrıldıklarını, ayrıca genel kurul tarafından ödemeleri gereken bedelleri ödemeleri için 15 gün süre verildiği halde yine ödeme yapmadıklarını,
Davacıların üç aylık sürede dava açmadıklarını, ihraç kararlarının kesinleştiğini,
Davacıların 2006-2013 yıllarına ait toplam 89.400,00 TL'yi ödemediklerini,
Yine davacılarca Ankara 3. ATM'nin 2014/569 E. kayıtlı dosyada genel kurul kararının iptali istemi ile açılan davanın derdest olduğunu, keza davacı ... tarafından Ankara 16. ATM'nin 2014/272 E. kayıtlı dosyasında da üyeliğin tespiti davasının derdest olduğunu, iş bu davanın derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini,
Savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; "Davacılardan ... dava sırasında davasından bütün hüküm ve sonuçları ile feragat ettiğinden ve feragat karşı tarafın kabulüne gerek bulunmadan sonuç doğuracağından davasının feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş,
Davacılardan ...'ın yargılama sırasında öldüğü anlaşılmış, mirasçılarına yöntemine uygun olarak dava dilekçesi, duruşma gün ve saatini bildirir, davaya katılmak istedikleri takdirde davacı sıfatı ile devam edebileceklerine dair şerh içeren davetiye ile birlikte yöntemince tebliğ edilmiş ancak mirasçılar davaya ya da duruşmalara katılmamışlar, davayı takip etmemeleri nedeni ile davaların açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş,
Davacı ...'ın mahkememize açtığı davanın yanı sıra Ankara 4 ATM'nin 2014/542 Esas sayılı dosyasında; üyelikten ihraca ilişkin 28/06/2014 günlü genel kurulda alınan kararların iptalini istediği ve o dava derdest iken bu kez 31/07/2014 günlü eldeki bu davayı açtığı, eldeki davada davalı kooperatif tarafından derdestlik itirazında bulunulduğu, esasen HMK 114/1-ı maddesine göre derdestliğin dava şartı olarak belirlendiği ve HMK 115 madde hükmüne göre dava şartının mahkemece yargılamanın her aşamasında inceleneceği, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiği anlaşılmış,
Birleşen dava dosyalarında dava, cevap, tarafların tutundukları deliller, gerek taraflarca sunulan, gerekse mahkemece getirtilen tüm dosya, belge, kayıt ve deliller incelendiğinde, asıl dosyada davanın genel kurul kararının iptali ve genel kurulun yenilenmesi istemini içerdiği, birleşen 2014/543 Esas sayılı dosyada ise üyelikten ihraca ilişkin genel kurul kararının iptalinin istendiği, davacılar ..., ... ve ...'ya KK 14 ve 16 maddesi hükmüne göre belirlenen aidat alacağı ve faizlerinin ödenmesi için birinci ve ikinci ihtarın tebliğ edildiği, birinci ihtarda otuz gün, ikinci ihtarda bir ay ödeme süresi verildiği, süresinde ödenmeyince düzenlenen üçüncü ihtarda üyelikten ihraca ilişkin yönetim kurulu kaarının adı geçenlere tebliğ edildiği, bunun üzerine adı geçen davacıların düzenledikleri noter ihtarı ile süresinde üyelikten ihraca ilişkin yönetim kurulu kararına itiraz ettikleri gibi genel kurula katılmak istediklerini kooperatife noter vasıtası ile ihtar ettikleri, davalı kooperatifin adı geçen davacılara genel kurul çağrısını yöntemince tebliğ ettiği bu kişilerin genel kurula katıldıkları, üyelikten ihraca ilişkin genel kurulun üçüncü maddesine muhalefet ettikleri, genel kuruldan sonra davalarını bir ay içinde açmaları gerekirken bir aylık sürenin geçmesinden sonra ancak üyelikten ihraca ilişkin karar hakkında dava açma süresi olan bir aylık süre(?) geçmeden eldeki davayı ve birleşen davayı açtıkları, esasen genel kurulun iptali istemi ile dava açabilmek için KK 53. Maddeye göre kooperatif üyelerinin kooperatif genel kuruluna yöntemince çağrılmaları ve toplantıda muhalefet oyu kullanmaları gerektiği, diğer taraftan toplantıya katılmadığı halde ve muhalefet oyu kullanmadığı halde oy kullanmasına müsade edilmeyen yahut toplantıya yöntemince çağrılmayan gündemin yöntemince kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürenlerin de genel kurul kararının iptali için dava açabileceği, diğer taraftan TTK 447 ve TBK 26 ve 27. Maddeleri hükümlerine göre kanunun emredici hükümlerine, kamu düzenine, ahlaka ve adaba aykırı kararlar ile ortakların şahsi kazanılmış haklarını ortadan kaldırıcı ve kısıtlayıcı kararların geçerlilik şartlarına uyulmaksızın yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların, yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri ile temsile yetkili olanların sorumluluklarını bertaraf edici kararların yasa, sözleşme ve mevzuata aykırılığı nedeni ile iptali için süre ve katılma koşulu olmaksızın dava açılabileceği, somut olayda TTK 422 KK 87 ve 98 maddeleri gereğince genel kurul toplantısının bakanlık temsilcisinin huzuru ile yapılacağı ve onun tarafından tutanakların imzalanacağı, mülki idare ve bakanlığa toplantı gün ve yerinin bildirilerek bakanlık temsilcisinin isteneceği ve ücretinin yatırılacağı, bakanlık temsilcisinin toplantıya gelmemesi halinde durumun mülki idare amirine yöntemince bildirileceği ve bir saat daha beklendikten sonra toplantının yapılabileceği bu hükümleri riayet edilmemesi halinde sözü edilen kanun maddeleri ile bakanlık komiserleri hakkındaki yönetmelik hükümleri gereği yapılan genel kurulun yoklukla malul olacağı, somut olayda bakanlık temsilcisinin başka deyişle bakanlık komiserinin toplantıya çağrılmadığı ve buna ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığı dolayısıyla yapılan genel kurulun ve genel kurulda alınan tüm kararların butlanla malul olduğu,
Diğer taraftan birleşen dosyada üyelikten ihraca ilişkin yönetim kurulu kararının da iptalinin istendiği, dava açan kooperatif üyelerinden ...'ın davasının derdestlik nedeni ile dava şartı yokluğundan reddi gerektiği ancak davacılardan ... ve ...'nın kendilerine tebliğ edilen ihraca ilişkin yönetim kurulu kararına karşı genel kurula itiraz ettikleri, itirazın görüleceği genel kurulun yukarıda söz edildiği gibi butlanla malul olduğu, üyelikten ihraca ilişkin yönetim kurulu kararının hakkında açılan davanın görülmesi ve sonuçlandırılması gerektiği, bilirkişi raporu ile aidat alacağı ve faizlerinin ödenmesi istemi ile davacılara tebliğ edilen birinci, ikinci ve üçüncü ihtarların alacağın kaynağı, miktarı, faiz oranı, faizin hangi dönemlere ilişkin olarak uygulandığı konularında yeterli açıklık içermediğinden geçersiz ve hükümsüz olduğu, bu nedenle yönetim kurulunun ihraca ilişkin kararının yasa ve mevzuata aykırı olduğu" gerekçesiyle;
... mirasçılarının davayı takip etmemeleri nedeniyle davalarının açılmamış sayılmasına,
..., ..., ..., ... ve ... tarafından davalı kooperatifin 28.06.2014 tarihinde yapılan genel kurulunun iptali istemiyle açılan davada sözü edilen 28.06.2014 günlü genel kurulun hükümet komiserinin yokluğunda icra edilmesi nedeniyle butlanla malul olduğunun tespitine,
...'ın üyelikten ihracına ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın kesin hüküm ve dava şartı yokluğundan reddine,
Davacılar ... ve ...'ün üyelikten ihraçlarına ilişkin işlemlerin ve kararların iptali istemiyle açtıkları davanın kabulü ile üyelikten ihraçlarına ilişkin yönetim kurulu kararlarının ve genel kurul kararının iptaline,
...'ın açtığı davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde; genel kurul kararlarının, davacıların iddiasının aksine usule ve mevzuata aykırılık taşımadığını, ilk bilirkişi raporunda da bu yönde kanaat bildirildiğini, fakat itirazlar üzerine alınan raporlarda davacıların iddiaları arasında yer almayan bir hususta değerlendirme yapılarak, "bakanlık temsilcisinin toplantıya katılmamasının ardından mülki amire başvurulmaması" nedeniyle genel kurul toplantısının butlanla malul olduğu görüşünün bildirildiğini, mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak davacıların iddia ve taleplerinin geniş yorumlandığını,
Rapora itirazlarında bildirildiği üzere, müvekkili Kooperatif tarafından genel kurul toplantısına hazırlık aşamasında, süresinde ve usulüne uygun olarak bakanlık temsilcisinin toplantı tarihinde hazır bulundurulmasının talep edildiğini, gerekli ücretin de yatırıldığını, Bakanlık temsilcisinin toplantı saatinde hazır bulunmaması dolayısıyla, kanunda ve anasözleşmede düzenlendiği üzere, bir saat beklendiğini, akabinde toplantıya başlandığını, yine toplantı bitiminde, mevzuatta emredildiği üzere, bakanlık temsilcisinin toplantıya katılmadığının ilgili kuruma bildirildiğini, bu hususta izlenmesi gereken prosedürün harfiyen tamamlandığını,
Kararın, bu haliyle, dosya kapsamına ve somut olaya uygun düşmeyen bir gerekçe gösterilmesi dolayısıyla hukuka aykırı olduğunu, karara dayanak sayılan bilirkişi kurulu raporunda dahi bakanlık komiserinin toplantıya çağrılmadığına, bu yönde hiçbir işlem yapılmadığına dair hiçbir tespit ve değerlendirmeye yer verilmediğini, haksız olmasına rağmen belirtilen hususun "bakanlık temsilcisi toplantıya katılmadığında mülki amire bildirim yapılmadığı" olduğunu, toplantının haftasonu yapılmış olması ve gerekli tüm işlemlerin müvekkili Kooperatifçe yapılmış olması dikkate alındığında bilirkişi heyetinin bu saptamasının da somut olaya uygun düşmediğini,
Dosyada birbirinin aksi yönde görüş bildirir iki farklı bilirkişi raporu bulunmasına rağmen İlk derece Mahkemesince yeni bir bilirkişi/heyetinin görevlendirmemiş olmasının, itirazlarını ve raporlar arasındaki çelişkiyi gidermeksizin hüküm tesis edilmesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu,
Davacılardan ..., ... ve ...'nın yönetim kurulu kararları ile ortaklıktan ihraç edildiklerini, noter kanalı ile genel kurula katılmak üzere ihtarname keşide ettiklerini, bu doğrultuda toplantıya katılarak ortaklara tanınan tüm hakların kendilerine kullandırıldığını, ilk bilirkişi raporunda belirtildiği üzere bu üç davacının muhalefet iradelerinin usule uygun olmadığını,
Davacılardan, dava sırasında vefat eden ...'ın üyeliğin tespiti davasını takipsiz bıraktığını, bunun ortaklığının dahi sabit olmadığı anlamında olduğunu, diğer davacıların ise genel kurul tarihinde ortaklık sıfatının bulunmadığını, davacıların genel kurul kararlarının iptalini talep etmelerinin dava şartı yokluğu nedeniyle mümkün olmadığını,
Davacılar ..., ... ve ...'nın iş bu dava ile aynı tarihte birleşen davayı açtıklarını, ... tarafından aynı tarihte Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/1211 E. sayılı dosyası ile genel kurul kararının iptalini dava edildiğini, anılan dosyada iş bu davaya konu genel kurul toplantısının 3. gündem maddesinde alınan kararların iptaline karar verildiğini, bu kararın kooperatifçe infaz edildiğini, İlk derece Mahkemesince isabetli olarak davacı ... yönünden kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, iptali kesinleşen aynı gündem maddesi ile ihraçlarına karar verilen ... ve ... yönünden kesin hüküm engeli bulunduğunun göz ardı edildiğini,
Kendilerince ilgili belgeler sunulmasına rağmen, hükme dayanak alınan bilirkişi kurul raporunda davacılardan ...'ün aidat borcu ve faizinin hesaplanamadığının bildirildiğini, bu hesaplamanın birleşen davanın sonucunu doğrudan etkileyeceğini, eksik inceleme nedeniyle kararın hukuka aykırı olduğunu, bu iki davacının peşin ödemeli ortak sayılması ve ihraç kararlarının hukuka aykırı olduğu yönündeki tespit ve değerlendirmelere katılmadıklarını,
İptali istenen genel kurul toplantısından sonra müvekkili kooperatifçe toplantılar yapıldığını, davacılar ..., ... ve ...'ın bu toplantılara katıldıklarını ve ortaklık haklarından faydalandırıldıklarını, diğer davacıların ortaklık sıfatı taşımadıkları hususunu tekrarla bu üç davacı yönünden de hukuki yarar kalmadığını,
Butlanla malul olduğuna hükmedilen genel kurul kararlarının iptaline karar verilmiş olmasının çelişkili olduğunu,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının, "dava konusu genel kurulun butlanla malul olduğunun tespiti" ve "davacılar ... ve ...'ün üyelikten ihraçlarına ilişkin işlemler ve kararların iptali istemiyle açtıkları davanın kabulü ile, üyelikten ihraçlarına ilişkin yönetim kurulu ve genel kurul kararlarının iptaline" dair kısımlarının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer istinaf sebeplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-Asıl davada davalı vekilinin istinaf sebepleri yönünden;
Asıl dava; genel kurulun iptali istemine ilişkindir.
Dava ve dava konusu genel kurul tarihinde yürürlükte bulunan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun "Ticaret Bakanlığı temsilcileri ve kararların yürürlük şartı" başlıklı 87. maddesinin 2. fıkrasında, "Genel Kurul toplantıları Bakanlık temsilcisinin huzuru ile açılır ve devam eder." hükmüne; son fıkrasında ise "Ancak usulüne uygun müracaat yapıldığı halde, temsilci toplantıya gelmez ise toplantı icrasını temin etmek üzere, mahalli idare amirine durum bildirilir. Temsilci yine gelmez ise bir saat sonunda toplantıya başlanır." hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 87/6. maddesi uyarınca temsilcinin niteliği ve görevi ile ilgili olarak 24.04.1969 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe konulan "Kooperatif ve Üst Kuruluşların Genel Kurullarında Bulundurulacak Ticaret Bakanlığı Temsilcisinin Nitelik ve Görevleri Hakkında Tüzük"ün 4. maddesinde, "Ancak, usulüne uygun şekilde istemde bulunulduğu halde temsilci toplantıya gelmezse, durum, o yerin mülkiye amirine bildirilir ve temsilci onun tarafından atanır." hükmüne yer verilmiş; 5, 6 ve 7. maddelerde toplantı öncesinde, toplantı sırasında ve sonrasında temsilcinin görevleri açıklanmıştır.
Öte yandan, aynı Kanun'un 98. maddesi yollamasıyla TTK'nın uygulanması gereken anonim şirketler ile ilgili "Sermaye Şirketlerinin Genel Kurul Toplantıları ve Komiserleri Hakkında Yönetmelik" hükümleri kooperatifler hakkında da kıyasen uygulanması gerekmekte olup, "Komiser Bulundurma Zorunluluğu" başlıklı 8. maddesinde, genel kurul toplantılarında komiser bulundurulmasının zorunlu olduğu, komiserin yokluğunda yapılan toplantılarda alınan kararların muteber olmadığı ve 16. maddesinde de genel kurul toplantılarında Bakanlık Komiserinin bulundurulması için; toplantının yer, gün ve saati bildirilmek suretiyle toplantı tarihinden en az 10 gün önceden şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalanmış bir dilekçe ile müracaat edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/4, 87/4; anasözleşmenin 30. maddesinde genel kurul toplantısının tarihi, yeri ve gündemi en az 15 gün önce ilgili Bakanlık İl Müdürlüğü'ne bildirilerek temsilci talebinde bulunulması ve ücretinin yatırılması gerektiği de öngörülmüştür. Görevlendirilen bakanlık temsilcisinin gelmemesi üzerine mahalli idare amirine durum bildirilmeli, temsilcinin bu bildirime ve bir saat beklenmesine rağmen yine gelmemesi halinde toplantıya başlanmalıdır. Bu prosedür uygulanmadan alınan kararların yok hükmünde sayılacağı, dolayısıyla genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmek için anılan Kanun'un 53. maddesinde aranan ret oyu kullanılması ve muhalefet şerhi yazdırılması koşullarının aranmayacağı açıktır.
Somut olayda, davalı kooperatifin iptali istenilen 28.06.2014 tarihli genel kurul toplantısı için, anılan Kanun'un 45/4, 87/4; anasözleşmenin 30. maddesi uyarınca temsilci talebinde bulunulduğu anlaşılmakta ise de, görevlendirilen bakanlık temsilcisinin gelmemesi üzerine mahalli idare amirine durum bildirilmeden, temsilcinin bu bildirime ve bir saat beklenmesine rağmen yine gelmemesi olgusu gerçekleşmeden toplantıya başlanıldığı anlaşılmıştır.
Bakanlık temsilcisinin gelmemesi üzerine mahalli idare amirine durumun bildirilmesi ve temsilcinin bu bildirime ve bir saat beklenmesine rağmen gelmemesi üzerine toplantıya başlanması prosedürünün uygulandığı hususu davalı tarafça kanıtlanamadığı gibi, bakanlık temsilcisinin gelmediğinin toplantı bitiminden sonra bildirildiği davalının kabulünde olduğundan, dava konusu genel kurulda alınan kararlar batıldır.
Batıl bir hukuki işlem unsurları itibariyle şeklen ve fiilen mevcut olmakla beraber, konusu veya içeriği bakımından amaçlanan hukuki hüküm ve sonuçları daha başlangıçtan itibaren hiç kimseye karşı meydana getiremez. Mahkemeye sunulmuş olan olaylardan anlaşılmak koşulu ile Hakim tarafından da kendiliğinden (re'sen) gözönünde tutulur.
Bu nedenlerle İlk derece Mahkemesince, dava konusu genel kurulda alınan kararların butlanla malul olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmuştur.
Ne varki İlk derece Mahkemesince, bu prosedürün ilk bölümü yapılmış olmasına rağmen bakanlık temsilcisi hiç çağrılmamış gibi, "somut olayda bakanlık temsilcisinin başka deyişle bakanlık komiserinin toplantıya çağrılmadığı ve buna ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığı" gerekçesine de yer verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, asıl davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 352/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
III-Birleşen davada davalı vekilinin istinaf sebepleri yönünden;
Birleşen davada; davalı kooperatif yönetim kurulunun davacıların ihracına ilişkin 20.01.2014 tarih ve 2 nolu kararını onaylayan 28.06.2014 tarihli genel kurul kararının iptali istenmektedir.
Davacıların ihracına ilişkin 20.01.2014 tarih ve 2 nolu yönetim kurulu kararını onaylayan 28.06.2014 tarihli genel kararının iptaline ilişkin işbu davada, yönetim kurulu ihraç kararının Yasa ve anasözleşmeye uygun olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 27. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14/2. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit edilmelidir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Dosyada mevcut anasözleşmenin 14. maddesinin parasal yükümlülükler ile ilgili ihraç prosedürüne ilişkin 2. fıkrasında ihraç kararı verilmeden önce parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara 10 günlük ödeme süresi içeren ilk ihtarnamenin gönderilmesi gerektiği öngörülmüştür.
Davalı kooperatif tarafından davacılar ... ve ...'ya keşide edilen 11.11.2013 tarihli birinci ihtarnamede, 28.10.2013 tarihi itibariyle belirlenen borç miktarının ödenmesi istenilmiş olup, ödeme günü üzerinden 30 gün geciktirilmiş borcun istenmesi koşuluna uyulmamıştır.
Bu durumda mahkemece, ilk ihtarnamenin şekli bakımdan incelenmesine başlanılıp, ödemesi 30 gün geciktirilmemiş aidat borcunun yer aldığı bu ihtarnameye dayalı olarak ihraç kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, borcun belirlenebilir ve anlaşılabilir olmasına ilişkin şekli nedene dayalı olarak aynı sonuca ulaşılması doğru olmamıştır.
Öte yandan, asıl davada 28.06.2014 tarihli genel kurulda alınan kararların butlanla malul olduğunun tespitine karar verildiğine göre, birleşen davada davacılar ... ve ...'nın ihraçlarına ilişkin aynı genel kurul kararının 3. maddesi yönünden de, aynı doğrultuda hüküm kurulması gerekirken, "genel kurul kararının iptaline" karar verilmesi doğru olmamıştır.
Buna göre Dairemizce, birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle; asıl ve birleşen davada davalı vekilinin diğer İSTİNAF SEBEPLERİNİN REDDİNE,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı vekilinin; (III) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.07.2019 tarih ve 2014/569 E., 2019/531 K. sayılı kararını DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
"1-... mirasçılarının davayı takip etmemeleri nedeniyle davalarının AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 3,60 TL harcın mahsubu ile eksik 40,80 TL harcın davacı ... mirasçılarından tahsili ile Hazine'ye irat kaydına,
Davacı ... tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı ... mirasçılarından alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı ...'ne verilmesine,
2-Davacılar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından davalı kooperatifin 28.06.2014 tarihinde yapılan genel kurulunun iptali istemiyle açılan davada sözü edilen 28.06.2014 günlü genel kurulun BUTLANLA MALUL OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Alınması gereken 615,40 TL harçtan peşin alınan 18,00 TL harcın mahsubu ile eksik 597,40 TL harcın davalı ...'nden alınarak Hazine'ye irat kaydına,
Davacılar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından yapılan 3.220,00 TL yargılama giderinin davalı ...'nden alınarak davacılar ..., ..., ..., ... ve ...'a verilmesine,
Davacılar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından yatırılan 18,00 TL peşin harç ile 18,00 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 36,00 TL'nin davalı ...'nden alınarak davacılar ..., ..., ..., ... ve ...'a verilmesine,
Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen ve istinaf yoluna başvuranın sıfatına göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'nden alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacılar ..., ..., ..., ... ve ...'a verilmesine,
3-...'ın üyelikten ihracına ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın kesin hüküm ve dava şartı yokluğundan REDDİNE,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 8,40 TL harcın mahsubu ile eksik 36,00 TL harcın davacı ...'dan alınarak Hazine'ye irat kaydına,
Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı ...'dan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı ...'ne verilmesine,
Davacı ... tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacılar ... ve ...'ün üyelikten ihraçlarına ilişkin işlemlerin ve kararların iptali istemiyle açtıkları davanın KABULÜ İLE; üyelikten ihraçlarına ilişkin yönetim kurulu kararlarının iptaline, genel kurulun 3. bendindeki genel kurul kararının MUTLAK BUTLANLA BATIL OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Alınması gereken 615,40 TL harçtan peşin alınan 16,80 TL harcın mahsubu ile eksik 598,60 TL harcın davalı ...'nden alınarak Hazine'ye irat kaydına,
Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen ve istinaf yoluna başvuranın sıfatına göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'nden alınarak kendini vekil ile temsil ettiren ... ve ...'e verilmesine,
Davacılar ... ve ... tarafından yapılan 59,30 TL yargılama giderinin davalı ...'nden alınarak davacılar ... ve ...'e verilmesine,
Davacılar ... ve ... tarafından yatırılan 16,80 TL peşin harç ve 16,80 TL başvurma harcının davalı ...'nden alınarak davacılar ... ve ...'e verilmesine,
5-...'ın açtığı davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 3,60 TL harcın mahsubu ile eksik 40,80 TL harcın davacı ...'dan tahsili ile Hazine'ye irat kaydına,
Karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı ...'dan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı ...'ne verilmesine,
Davacı ... tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,"
III-Asıl ve birleşen davada davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
IV-Asıl ve birleşen davada davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
V-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
28.05.2025 tarihinde, HMK'nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, Dairemize veya temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut İlk derece Mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28/05/2025

Başkan ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Katip ...
e-imza