9. Ceza Dairesi 2021/3307 E. , 2023/3949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (Her iki sanık hakkında)
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
Bakanlık vekilinin temyiz isteği yönünden; 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re'sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı belirlenmiştir.
Sanık ... müdafii yönünden; sanık ... hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun'un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/22733 Esas sayılı iddianamesiyle, sanıklar hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.11.2014 tarihli ve 2013/187 Esas, 2014/323 Karar sayılı kararı ile sanık ...'un atılı suçtan beraatine; sanık ...'in çocuğun cinsel istismarı suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 28.11.2017 tarihli ve 14-2017/65370 sayılı onama ve bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ... Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanığın atılı suçu işlemediğine, diğer sanık ...'un beyanlarıyla mağdure beyanlarının desteklenmediğine, mağdurenin kovuşturma aşamasında ifade vermediğine, adli tıp raporunda cinsel ilişkiye ilişkin açıklama bulunmadığına, mağdurenin beyanlarına itibar edilip edilmeyeceğine ilişkin rapor alınmadığına, cezalandırmaya yeter delil bulunmadığına, kararın bozulması talebine ve diğer sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyiz Kapsamına Göre
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Suç tarihinde mağdure, sanık ... ve diğer sanık ...'un kullandığı araçla bir süre gezdikleri, bir alışveriş merkezinin otoparkına aracı park ettikleri, sanık ...'un araçtan inerek alışveriş merkezi içindeki lavobaya gittiği, diğer sanık ...'in de arka koltuktaki mağdurenin yanına geçtiği, mağdurenin sanığın kendisine içinde uyuşturucu hap bulunan bira içirdiğini, kendisinden geçmesi üzerine sanık ...'in fiili livata yoluyla ırzına geçtiğini iddia ederek açılan kamu davasında; sanık ...'un savunmalarında, atılı suçlamayı kabul etmediğini, aracı kendisinin kullandığını, otoparkta tuvalete gittiğini, geldiğinde mağdure ve diğer sanığın aracın arka koltuğunda oturduklarını, ancak anormal bir durum görmediğini savunduğu, sanık ...'in ise savunmalarında, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, Bağcılar'da bir marketin otoparkında ...'un, "iki dakika telefonla görüşeceğim" deyip arabadan indiğini, Sumru ile sadece o sırada yalnız kaldıklarını, ...'un iki dakika telefonla konuşup geri geldiğini, kıza bir şey içirmediğini ve livata yoluyla ırzına geçmediğini savunduğu, mağdurenin aldırılan raporunda fiili livatanın tıbbi bulgularının bulunmadığının anlaşıldığı, mağdurenin zorla götürüldüğü veya zor kullanarak sanık ... tarafından fiili livata yoluyla ırzına geçildiği yönündeki iddianın maddi ve tıbbi bulgularının bulunmadığı, sanıkların aksi kanıtlanamayan savunmaları da gözetildiğinde eylemin şiddet veya tehdit içerdiğinin kanıtlanamadığı, mağdurenin ruh sağlığındaki etkilenmenin erken yaşta cinsel deneyime bağlı olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, sanık ...'e iftira atması için bir neden bulunmayan mağdurenin aşamalarda değişmeyen anlatımına göre sanık ...'in mağdureye organ sokmaksızın cinsel istismarda bulunduğu kabul edilmekle sanık ... hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re'sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı Kanun'un 237 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle tebliğnamedeki onama görüşüne iştirak edilmemiştir.
B. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
Tüm dosya kapsamına göre, mağdurun soyut ve başka delille desteklenmeyen beyanları dışında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuş, açıklanan nedenlerle Tebliğname'de sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiği yönündeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
A. Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.11.2014 tarihli ve 2013/187 Esas, 2014/323 Karar sayılı kararına yönelik Bakanlık vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.11.2014 tarihli ve 2013/187 Esas, 2014/323 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye farklı gerekçe ile uygun olarak olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.06.2023 tarihinde karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ...'un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK'nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!