WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 8. HUKUK DAIRESI

8. Hukuk Dairesi         2023/1984 E.  ,  2023/4285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/230 E., 2020/170 K.
KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, görev yönünden bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Kullanım kadastrosu sırasında, ... ili Konyaaltı ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 422 ada 7 parsel sayılı 5.631,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1992 tarihinden itibaren ... Karaman'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.

2. Davacılar ... Köyü Muhtarı ... ve ..., Kadastro Mahkemesine sundukları dava dilekçelerinde; ... ili Konyaaltı ilçesi ... Köyü 422 ada 7 parsel sayılı taşınmazın içinden geçen yolun kadastro çalışmalarında köy kullanım yolu olarak tespit edilmesi gerekirken davalı ... adına tespit edildiğini ileri sürerek, söz konusu yolun ayrıldıktan sonra taşınmazın tespitinin yapılmasına karar verilmesini istemişlerdir.

3. ... Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın reddine, çekişmeli 422 ada 7 parsel nolu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Ek-4 üncü maddesine göre yapılan kadastro tespitinde beyanlar hanesine yazılan tüm şerhler aynen korunmak üzere tespit gibi tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

4. ... Kadastro Mahkemesinin bu kararı, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) gereğince Köy Tüzel Kişiliği yerine davada taraf olan davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 20.09.2018 tarih ve 2017/4944 Esas, 2018/4925 Karar sayılı ilamıyla;"somut uyuşmazlığın niteliği itibariyle kullanım kadastrosuna itiraz olmayıp taşınmazın bir bölümünün yol olduğu iddiasına dayandığına göre ihtilafın taşınmazın aynına yönelik olduğu, bir başka deyişle, beyanlar hanesindeki şerhe yönelik olmadığı, bu durumda hukuki durumu kesinleşen ve tarla vasfıyla tespit edilen taşınmazın niteliği hakkındaki davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek, mahkemece görevsizlik kararı verilmekle yetinilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmasının isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur.

5. Bozma ilamı sonrası Kadastro Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, dava konusu taşınmazın zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden olmadığını, davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğini, açılan davanın haksız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Bir kısım davalılar vekili, davalılar ve davalı ... cevaplarında; davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Görevsizlik kararı uyarınca dava dosyasının gönderildiği ... 7 nci Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararıyla, davacı ... ile ...'ın, kadim köy yolunun taşınmaz içinde tespit edildiği iddiasıyla kadastro öncesine ilişkin sebebe dayanarak dava açtıkları, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışması ile ilgili ilanın 19.09.1994 tarihinde yapıldığı, 6 aylık süre sonunda kadastro çalışmalarının kesinleşmiş olduğu, kadastro tespitinin kesinleştiği 1995 yılı ile davanın açıldığı 02.05.2011 tarihleri arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davanın süresinde açıldığını belirterek, hükmün bozulmasın talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 sayılı Kanun 12/3 üncü maddesi,

3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, uyulan bozma ilamında ve İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 210,55 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu