8. Hukuk Dairesi 2023/1356 E. , 2023/4110 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/64 E., 2019/4 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne,
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.2003 yılında yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, Hamdibey köyü 101 ada 218 parsel sayılı 24176,46 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Nisan 1954 tarih 11 numaralı tapu kaydına istinaden tarla niteliğiyle davalıların murisi adına tescil edilmiş, 2011 yılında taksim yoluyla davalılara intikal etmiştir.
2.Davacı Hazine, taşınmazın zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluşmadığı ve orman olduğu, kayıt miktar fazlası bulunduğu iddiasıyla dava açmış; Orman Yönetimi, taşınmazın orman olduğu iddiasıyla davaya müdahale talebinde bulunmuştur.
II. CEVAP
1.DavalıVezire Baş vekili cevap dilekçesinde, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazın 70 yılı aşkın süredir, tarım arazisi olarak kullanıldığını, orman sayılan yerlerden olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ..., duruşmada alınan beyanında, davanın reddini savunmuştur.
3.Dahili davalı Kooperatif, cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.06.2014 tarihli ve 2013/59 Esas, 2014/214 Karar sayılı kararıyla; davacının davasının kabulü ile, taşınmazın (b) harfi ile gösterilen 8816,46 m²'lik kısmına ilişkin tapunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 04.11.2015 tarihli ve 2015/552 Esas, 2015/10390 Karar sayılı kararı ile "dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde 'S.S. ... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi' lehine ipotek şerhinin bulunduğu, ancak dava dilekçesinde davalı olarak sadece tapu malikine husumet yöneltilerek dava açıldığı açıklanarak, ipotek sahibi olan S.S. ... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi'nin davaya dahil edilerek, savunma ve delilleri de sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi" gerektiğine değinilerek hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
3.Yargıtayın yukarıda belirtilen ilamına karşı davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4.Yargıtay (20). Hukuk Dairesinin 16.05.2016 tarihli ve 2016/5161 Esas, 2016/5507 Karar sayılı kararıyla, karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, yapılan keşif ve keşif sonucu oluşa uygun yeterli denetime açık bilimsel esaslara dayalı krokili bilirkişi raporları, mahalli bilirkişi beyanları ve tüm dosya kapsamında bulunan deliller uyarınca, davalılar dayanağı tapu kaydının mevkii ve hudutları itibarıyla taşınmazın tamamını kapsadığı, hükme esas alınan orman bilirkişi raporuna göre taşınmazın 1965 yılında 6831 Sayılı Kanun'a göre yapılan ve kesinleşen orman tahditine göre orman sayılmayan yerlerden olduğu, hava fotoğrafında tamamen açık olması nedeniyle 4785 Sayılı Kanun'a göre devletleşen yerlerden olmadığı, taşınmazın hali hazırda eylemli orman olduğu, dayanak tapu kaydının hududunun orman okumakta olup eylemli olarak da orman mevcut olduğundan genişletilmeye elverişli bir tapu kaydı olduğu, bu nedenle tapunun miktarıyla geçerli olduğu, kayıt miktar fazlasının ormandan açıldığının kabulünün gerektiği gerekçesi ile davacının davasının kabulü ile, 101 ada 218 parselde kayıtlı taşınmazın teknik bilirkişinin 13.06.2014 havale tarihli raporunda ''B'' harfi ile gösterilen 8816,46 m2lik kısmına ilişkin tapunun iptali ile orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tesciline, bu kısım üzerinde davalı S.S ... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve tapu kaydında belirtilen S.S ... Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine ipoteğin iptal edilen ve orman niteliğinde tesciline karar verilen kısımlar üzerine taşınmamasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, bilirkişi raporlarında A harfi ile gösterilen taşınmaz kısmının eylemli orman olduğunu, davanın taşınmazın tümü yönünden kabul edilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, taşınmazın kesinleşen tahdit dışında kaldığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 1 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
Mahkemece yapılan araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, davalıların dayanağı tapu kaydı ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1954/11 Esas sayılı tescil ilamı ile oluşmuş olmasına rağmen dayanağı tescil dava dosyası getirtilerek tescil krokisinin dava konusu taşınmaza uyup uymadığı saptanmamış, her ne kadar tapu kaydı yerel bilirkişiler marifeti ile mahalline uygulanmış ise fen bilirkişisi raporunda yerel bilirkişiler tarafından gösterilen sınırlara kroki üzerinde yer verilmemiştir. Ormancı bilirkişi tarafından taşınmazın konumu hava fotoğraflarında gösterilmiş ise de 1954 tarihli hava fotoğrafına ilişkin gösterim flu olduğu için denetlenememiştir. 1972 ve 1973 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın büyük bölümünün açık alanda kaldığı, 1990 tarihli hava fotoğrafında ise kuzeyinin yoğun ağaç ile, güneyinin ise açık alanda kaldığı belirtilmesine rağmen rapor içerisinde açık/ağaçlık alan şeklinde değerlendirilen kısımlar harita üzerinde ayrı ayrı gösterilmediği gibi yüzölçümlerine de yer verilmemiştir. Ayrıca İlk Derece Mahkemesince, 1966 yılında seri bazda yapılan orman kadastrosuna ilişkin evraklar ve tahdit haritası getirilerek taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumunun belirlenmediği, bu hali ile taşınmazın evveliyatı hakkında yapılan araştırmanın da yeterli olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bunlardan ayrı olarak dava konusu taşınmaza komşu taşınmazlara ilişkin tedavüllü tapu kayıtları ve hükmen tescil dosyaları getirtilip incelenmemiştir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; davalının dayandığı tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri, tescil dosyası ve tescil krokisi revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları (hükmen tescil edilmiş ise ilgili dava dosyaları- özellikle komşu 219,220, 334 ve 333 parsellere ilişkin tescil dosyaları), taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, en eski tarihli hava fotoğrafları ile bunlara göre tanzim edilmiş memleket haritaları ve varsa amenajman planı, dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan tüm orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı 1/5000 ölçekli orman tahdit harita örneği bulundukları yerden getirtildikten sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olanen az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın kesinleşmiş tahdit dışında kaldığının belirlenmesi halinde yöredeki tahdidin seri bazda yapıldığı gözetilerek çekişmeli taşınmazın tahdidin kesinleşen dış sınırına bitişik olup olmadığı belirlenmeli, tahdit sınırına bitişik ise, 6831 sayılı Kanun'un 1744 sayılı Kanun ile değiştirilen 12/3 maddesine dayanılarak çıkarılan ve 19 Ağustos 1974 günlü Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Orman Kadastro Yönetmeliğinin "sınırlama dışı kalan ormanlar için yapılacak işlemler" başlıklı 128. maddesinin (b) fıkrasında "sınırlaması yapılan Devlet ormanlarının dış ve iç sınırlarına bitişik olmayan Devlet ormanları hakkında Orman Kadastro Komisyonlarınca herhangi bir karar verilmiş olmayacağından ve bu gibi Devlet ormanlarının orman kadastrosu yapılmış sayılmayacağından, ıttılâ hasıl olduktan hemen sonra orman kadastrosunun yapılması merkezce sağlanır. Bu gibi ormanlarda orman kadastrosu yapılıncaya kadar ilgili kanun hükümlerine göre işlem yapılır" hükmü gereğince yapılan tahdit sırasında çekişmeli taşınmaz vasfının değerlendirilmiş olduğu düşünülmeli, tahdit hattına sınır değil ise, çekişmeli taşınmazın en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafındaki durumu uzman bilirkişiler eliyle incelenerek, bilimsel rapor alınmalı, çekişmeli taşınmaz hâkim tarafından gözlemlenmeli, üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, taşınmazın dört bir yandan fotoğrafları çektirilmelidir.
Ayrıca dayanak tapu kaydı ile dayanağı tescil dava dosyası getirtilerek, tapu kaydı yaşlı ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler aracılığıyla zemine uygulanmalı; bilinmeyen sınırlar bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı; bilirkişi ve tanıklardan her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgiler alınmalı; tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyup uymadığı belirlenmeli;uygulama, fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide gösterilmeli, yine tescil krokisi dava konusu taşınmaza uygulanmak suretiyle 3402 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca belirlenen kapsamını birlikte gösterir ayrı renklerle işaretli ve bilirkişinin onayını taşıyan kroki düzenlettirilmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı ve dayanak tapu kaydın dava konusu taşınmazı kapsamadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, 3402 sayılı Kanun'un 14 inci maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de Tapu ve Kadastro Müdürlükleri ile Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2 inci maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!