WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 6. CEZA DAIRESI

6. Ceza Dairesi         2023/2777 E.  ,  2023/13018 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/575 E., 2016/460 K.
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kasten yaralama suçundan hükmolunan doğrudan adli para cezasının miktarı bakımından, 14.04.2011 tarihli ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. Maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca üç bin liraya kadar olan mahkûmiyet hükümlerinin kesin nitelikte olması ve temyiz kabiliyetinin de bulunmaması nedeniyle sanığın temyiz itirazının 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 sayılı Kanun) 317. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.05.2016 tarihli ve 2015/575 Esas, 2016/460 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanunun 86/2. , 86/3-e., 62. ve 52. maddesi gereğince 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, tehdit suçundan 5237 sayılı Kanunun 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının a bendi ve 52 nci maddesinin ikinci maddesi uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. GEREKÇE
Hükümden sonra 19.08.2020 gün ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 gün ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararı ile, 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “… kovuşturma evresine geçilmiş …” ibaresinin aynı bentte yer alan “… basit yargılama usulü …” yönünden Anayasaya aykırı görülerek iptaline karar verilmiş olması ve 5271 sayılı Kanun'un “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin (f) bendinde kovuşturmanın “İddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi” ifade eder şeklinde tanımlanması karşısında, 7188 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesiyle başlığı ile birlikte yeniden düzenlemeye konu edilen 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.

III. KARAR
I. Sanık Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükme İlişkin Temyiz İsteminin İncelenmesinde;
14.04.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkûmiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında kasten yaralama suçundan dolayı tayin edilen adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı Yasa'nın 317. maddesi gereğince sanığın temyiz itirazının Tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,

II. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Verilen Mahkûmiyet Hükmüne Yönelik Yapılan Temyiz İncelemesinde;
Başkaca yönleri incelenmeyen ... Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.05.2016 tarihli ve 2015/575 Esas, 2016/460 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği, gerekçe bölümününde açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliği ile BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

04.10.2023 tarihinde karar verildi.

UYAP Entegrasyonu