WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 12. HUKUK DAIRESI

12. Hukuk Dairesi         2022/11997 E.  ,  2023/3971 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/4038 E., 2022/2698 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kaldırma/Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/404 E., 2021/871 K.

Taraflar arasındaki icra memur işlemini şikayetten dolayı yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, karar verilmiştir.

Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına; davanın reddine, karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; birden çok borçlunun bulunduğu ve bir kısmının iflasa tabi olduğu bir kısmının olmadığı takiplerde aynı dosyadan hem genel haciz yoluyla icra takibi hem de iflas yoluyla icra takibinin sürdürülmesinin hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek Bakırköy 4. İcra Müdürlüğü 2019/11191 E. sayılı takip dosyasında yapılan iflas takibi ve düzenlenen iflas ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; somut dosyada birden fazla borçlunun bulunduğu, borçlulardan bir kısmının iflasa tabi şahıslardan olduğu, bir kısmının ise bunlardan olmadığı, aynı borçlu hakkında külli icra yolu olan iflas takibi ile cüzi icra yolu olan haciz yolu ile takibin uygulanış şekilleri ve takip aşamaları farklılık gösterdiğinden, aynı takipte birlikte istenmesinin mümkün olmadığı belirtilerek şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı istinaf başvurusunda; davanın memur işlemini şikayet davası olup yasa gereğince İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle İcra Mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesinin kural olarak yedi günlük süreye tabi olduğu, davaya konu takipte aynı borçlu için aynı anda hem haciz hem de iflas yolu ile takip işlemleri yürütülmediğini, iflasa tabi şirket yönünden kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla, şahıslar yönünden ise kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe devam edildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin iflas yoluna dönüştürülmesi nedeni ile ödeme emrine yönelik şikayetin beş gün içinede İcra Müdürlüğüne yapılması gerektiği, birden fazla borçlusu bulunan kambiyo senedine ilişkin başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde iflasa tabi olan borçlu yönünden alacaklının İİK 43. maddesi uyarınca takibin şeklini bir defaya mahsus olmak üzere iflas yoluna çevirmesi mümkün olduğundan ve iflas yolu ile devam eden takipte gönderilen ödeme emrine ilişkin itiraz ve şikayette bulunulması halinde bu borçlu yönünden takibe devam edilebilmesi için alacaklı tarafından iflas davası açılması gerektiği ve iflasa karar verilmesi halinde bu borçlu yönünden tasfiye işlemleri iflas dosyasından devam edeceğinden, alacaklının talebinin kabulünde yasal olarak engel bulunmadığı belirtilerek istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlu temyiz başvurusunda; İcra ve İflas Kanunu'nda devam eden cüz'i takibin külli takibe çevrilmesi şartlarının belirlendiği, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalının istinaf talebinin kabulüne dair kararının hukuka aykırı olduğu, temyiz incelemesi neticesinde bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık borçlu şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin iflas yoluna dönüştürülmesi nedeni ile ödeme emrine yönelik şikayete ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
İİK 43., 172. maddeleri

3. Değerlendirme
Cüz'i icrada, bir veya birkaç alacaklı, alacaklarını borçlunun malvarlığındaki bir veya birkaç şeyden almaya çalışır. Orada, ne bütün alacaklıların tatmin edilmesi ne de borçlunun bütün malvarlığının tasfiye edilmesi söz konusudur. Buna karşılık iflasta, borçlunun bütün alacaklılarının, borçlunun haczedilebilen bütün malvarlığından tatmin edilmesi söz konusudur. Cüz'i icrada, borçlunun malları, alacaklının alacağına yetecek oranda haczedilir. Oysa iflasta, borçlunun (müflisin) iflas açıldığı zaman sahip bulunduğu haczedilebilen bütün mal ve haklarına el konur; yani, bu mal ve hakların tümü iflas masasını teşkil eder.
Öte yandan, İİK'nın 43. maddesi gereğince; iflas yolu ile takip, ancak Türk Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen hakiki veya hükmi şahıslar hakkında yapılır. Şu kadar ki, alacaklı bu kimseler hakkında haciz yolu ile de takipte bulunabilir.
Bu yollardan birini seçen alacaklı, bir defaya mahsus olmak üzere o yolu bırakıp harç ödemeksizin diğerine yeni baştan müracaat edebilir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; her ne kadar aynı takipte birden fazla takip yolunun uygulanmasına ilişkin yasal bir engel yok ise de külli icra yolu olan iflas takibi ile cüzi icra yolu olan haciz yolu ile takibin uygulanış şekilleri ve takip aşamaları farklılık gösterdiğinden, aynı takipte birlikte istenmesinin mümkün olmadığının kabulü gerekir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf talebinin esastan reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüyle borçlunun şikayetinin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu