Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 1. CEZA DAIRESI (KYB)

1. Ceza Dairesi         2022/709 E.  ,  2022/1076 K.UZLAŞTIRMA KAPSAMINDA OLMAYAN SUÇTAN VERIEN BERAAT KARARI KESINLEŞTIKTEN SONRA UZLAŞMA KAPSAMINDAKI DIĞER SUÇLA ILGILI KARAR VERILMELIDIRTÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) KASTEN YARALAMA
"İçtihat Metni"Kasten yaralama suçundan sanık M. S. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 29/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bakırköy 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli ve 2021/24 Esas, 2021/180 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.04.2021 tarihli ve 2021/351 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 17.11.2021 tarihli ve 2021/17538 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyasının onaylı sureti Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.12.2021 tarihli ve 2021/143141 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; Sanık hakkında diğer suçlardan verilen kararlara yönelik istinaf başvurusunda bulunulması nedeniyle dosya aslının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş olması sebebiyle onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede,Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.04.2018 tarihli ve 2014/15-487 Esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği nazara alınarak yapılan incelemede,Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15.12.2017 tarihli ve 2017/19084 Esas, 2017/28185 Karar sayılı ilâmında; " ..Sanığa isnat edilen suçların, CMK'nin 253/3. maddesi kapsamında birlikte işlendiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Çözülmesi gereken sorun, hüküm kurulurken uzlaştırma kapsamında olmayan suçtan beraate hükmolunması halinde, sübutunda sorun olmayan ve müstakilen uzlaştırma kapsamında olan suçla ilgili nasıl bir yol izleneceğidir....Yapılan yargılama neticesinde ise sanığın kamu görevlisine hakaret suçundan beraatine hükmolunup, mercii kararından ve kanun yararına bozma talebinden önce kesinleşmesi nedeniyle bu suçun işlendiğinden bahsedilemeyeceğiiçin, sair tehdit suçu yönünden de uzlaştırmaya engel olan CMK'nin 253/3. maddesinin uygulanma olanağı kalmayacak ve bu suç yönünden CMK'nin 254. maddesi gereğince uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerekecektir." şeklinde açıklamalara yer verildiği, bu bağlamda hüküm kurulurken uzlaştırma kapsamında olmayan suçtan beraate hükmolunması hâlinde, uzlaştırma kapsamında bulunan suç yönünden dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilebileceği, bu durumun ise ihsası rey olarak nitelendirilmeyeceği,
Somut olayda, sanık M. S. üzerine atılı basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte kasten yaralama suçunun uzlaşmaya tabi olduğu ancak adı geçen sanık yönünden uzlaşma hükümleri uygulanmadığı gibi, sanık hakkında silahla tehdit suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde, silahla tehdit suçundan beraatine, kasten yaralama suçu yönünden mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de; kasten yaralama suçu yönünden uzlaştırmaya engel olan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 'uzlaşma' başlıklı 253/3. maddesinde yer alan ".....Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemenin uygulama olanağının kalmayacağı, bu hâli ile sanık hakkında kasten yaralama suçu yönünden 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usûllere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, merciince itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık hakkında kasten basit yaralama ve silahla tehdit suçlarından 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 106/2-a ve 53/1. maddeleri gereğince kamu davasının açıldığı, kovuşturma aşamasında ise silahla tehdit suçundan beraat kararı verilip sanığın kasten basit yaralama suçundan mahkumiyeti ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığa atılı eylemin bu hali ile 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi gereği uzlaşma kapsamında bulunduğu anlaşılmış ise de; sanık hakkında uzlaşmaya engel olan tehdit suçundan verilen beraat kararının istinaf edilmesi üzerine halen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesinin 2021/1402 Esas sayılı dosyası üzerinden istinaf incelemesinde olduğundan silahla tehdit suçundan verilen beraat kararının kesinleşmesinden sonra kasten basit yaralama eyleminin uzlaşma kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmelidir. Bu aşamada mercii kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamedeki kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu