Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/9481 E. , 2021/4982 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/9481
Karar No : 2021/4982
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN
(DAVACI) : … Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 12/02/2020 tarihli, E:2016/10989, K:2020/1499/ sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, davacı tarafından sunulan dava, savunmaya cevap, bilirkişi raporuna itiraz ve temyiz dilekçelerinde; dava konusu parselasyon ve başvurunun reddi işlemlerine ilişkin iddiaların yanı sıra alanda bulunan yaya yolunun açılmasının gerekli olmadığı, alanda bu yola alternatif yollar bulunduğu, taşınmazın ortasından geçen yol nedeniyle banka binasında güvenlik sorunlarının meydana geleceği, taşınmazın değerinin azalacağı, yolun hukuka aykırı olduğu iddiaları da bulunmasına ve uygulama imar planının iptaline karar verilmesi açıkça istenilmesine rağmen İdare Mahkemesince dava konusu işlem olarak yalnızca parselasyon ve başvurunun reddi işlemlerinin alındığı, anılan işlemlerin dayanağı olan imar planı dava konusu olarak alınmayıp hakkında hüküm kurulmadığı, dava konusu imar planı hakkında verilecek kararın, imar planına dayanılarak yapılan işlemler bakımından da hukuki sonuç doğuracağı, bu nedenle temyize konu kararda isabet bulunmadığı anlaşılmış olup İdare Mahkemesince davacının tüm iddiaları kapsamında detaylı bir değerlendirme yapılmak üzere yeni oluşturulacak bir bilirkişi heyetince mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığından temyize konu kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin Danıştay Altıncı Dairesince verilen 12/02/2020 tarihli, E:2016/10989, K:2020/1499 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:
Dava, Giresun ili, Espiye ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda parselasyon yapılmasına ilişkin Espiye Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı, anılan kararın geri alınması olunda yapılan başvurunun reddine ilişkin Espiye Belediye Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ve anılan işlemlerin dayanağı olan 1/1.000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dava konusu işlem olarak parselasyon ve parselasyonunun kaldırılmasına ilişkin itirazın reddi işlemi alınarak, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen rapor ve dosyanın incelenmesinden; dava konusu parselasyonun uygulama imar planına ve plan kararlarına uygun olduğu, düzenleme sınırının ilgili mevzuata uygun olarak belirlendiği, düzenleme (DOP) oranının doğru hesaplandığı ve uygulandığı, fiili kullanıma uygun olarak eşdeğer alandan tahsis yapıldığı, yaya sirkülasyonun gözetildiği ve yola cephesi olmayan parsellere mahreç sağlandığı, düzenlemenin parselleme ve dağıtım ilkelerine uygun olduğu sonucuna varıldığından dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesininden; dava konusu alanda … tarih ve … sayılı Espiye Belediye Meclisi kararı ile yapılan 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile davacı taşınmazının bulunduğu alanda 5 metrelik bir yaya yolu planlandığı, daha sonra davacı Banka tarafından belediyeye başvurularak dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan banka binasına ilişkin olarak yapılmak istenilen basit onarımlar için tadilat ruhsatı talep edildiği, idare tarafından verilen cevapta, davacı taşınmazının 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kısmen yolda kalması nedeniyle taşınmazdan yola terk yapılması gerektiğinin bildirildiği, akabinde davacıya tebliğ edilmediği anlaşılan Espiye Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile dava konusu parselasyonun yapıldığı, anılan parselasyon ile müstakil olarak davacı mülkiyetinde bulunan 770 m2 lik parsel ile önceden parselasyona tabi tutulmuş 77 m2'lik komşu parselin birleştirildiği, komşu parsel daha önceden uygulama gördüğünden DOP kesintisi yapılmadığı, düzenleme sahasında bulunan yaya yolunun karşılanması için davacı parselinden %24 oranında DOP kesintisi yapıldığı, davacı taşınmazı üzerinde banka binası ve lojmanının bulunduğu, komşu parselin ise boş fındık bahçesi niteliğinde olduğu, davacının anılan parselasyondan haberdar olması üzerine, parselasyonun amacının imara elverişli parsel oluşturmak olduğu, oysa ki uyuşmazlık konusu parselasyon ile müstakil malik olunan 770 m2'lik parsel ile komşu 77 m2'lik parselin birleştirildiği, tevhid işlemi niteliğinde ve taşınmazdan geçen yolun bedelsiz olarak kamuya kazandırılmasına yönelik olarak uygulama yapılmasının parselasyonun amacına uygun olmadığı, hisseli tahsis yapılması nedeniyle davacı taşınmazında değer kaybı yaşandığı, önceden uygulama görmüş komşu parselde yeniden uygulama yapılması koşulları bulunmadığı iddialarıyla işlemin iptal edilmesi talebiyle davalı idareye başvurulduğu, davalı tarafından verilen dava konusu 19/10/2015 tarih ve 900-3032 sayılı ret cevabında, parselasyonun imar ve yapılaşma bütünlüğünün sağlanması amacıyla yapıldığını belirtildiği, bunun üzerine davacı tarafından, davalı idareye yapılan başvuruda yer alan iddialarla, parselasyonun, anılan ret işleminin ve dayanağı uygulama imar planının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmektedir.
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan şeklinde: "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır." hükmü yer almaktadır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanununun 18. maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; düzenleme sahasının, sınırı tespit edilerek düzenlenmesine karar verilen saha olduğu, aynı fıkranın (b) bendinde; düzenleme sınırının, düzenlenecek imar adalarının imar planına göre yol, meydan, park, genel otopark, yeşil saha gibi umumi hizmetlere ayrılan ve tescile tabi olmayan alanlar ile cami ve karakol yerlerini çevreleyen sınır olduğu, 5. maddesinde ise; belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerin, belediye encümen kararı ile; dışında valiliklerin, il idare kurulu kararı ile; 5 yıllık imar programlarında öncelik tanımak ve beldenin inkişaf ve ihtiyaç durumuna göre, yeterli miktarda arsayı, konut yapımına hazır bulunduracak şekilde düzenleme sahalarını tesbit etmek ve uygulamasını yapmak mecburiyetinde oldukları, konut yapımına hazır arsa sayısının, bir önceki yıl verilen inşaat ruhsatından az olmamasına dikkat edileceği, belirlenen düzenleme sahasının bir müstakil imar adasından daha küçük olamayacağı, ancak, imar adasının büyük bir kısmının imar mevzuatına uygun bir şekilde teşekkül etmiş olması nedeniyle, yeniden düzenlemesine ihtiyaç bulunmaması ve diğer kısmında bir kaç taşınmaz malın tevhid ve ifraz yoluyla imar planı ve imar mevzuatına uygun imar parsellerinin elde edilmesinin mümkün olduğu hallerde, adanın geri kalan kadastro parsellerinin müstakil bir imar düzenlemesine konu teşkil edebileceği, düzenlemeye tabi tutulması gerektiği halde İmar Kanununun 18. maddesi hükmünün tatbiki mümkün olmayan hallerde, müstakil inşaata elverişli olan kadastro parsellerine plana göre inşaat ruhsatı verileceği, aynı Yönetmeliğin 6. maddesinde; düzenleme sınırının, iskân sahasının bittiği yerlerde iskân sınırlarından, iskân sahası içindeki yollarda yol ekseninden, cami ve karakol yerlerinin dış sınırından, yeşil alan ve genel otopark alanlarının düzenleme ortaklık payı oranı ve uygulamaya alınan parsel sınırına göre uygun görülecek yerinden geçirileceği, imar plânlarında gösterilmiş düzenleme sınırları varsa bu durumun dikkate alınacağı, son olarak düzenleme sınırının herhangi bir parseli iki veya daha fazla parçaya bölmesi halinde; sınırın, bu parçalardan düzenleme sahası dışında kalan başka bir imar adasına girmeyenleri varsa bunları da içine alacak şekilde geçirileceği, parsel büyük ise, ifraz yapılarak ifraz sınırından geçirileceği, yine Yönetmeliğin 10. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; düzenleme ile oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisinin sağlanacağı kuralı, aynı fıkranın (b) bendinde de; plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesinin sağlanacağı, "İfraz ve Tevhit işlemleri" başlıklı 15. maddesinde ise, arazi ve arsa düzenlemesi yapılmış imar adalarındaki bir veya birkaç parselde, meskun alanlardaki kadastro parsellerinde, maliklerin müracaatı üzerine imar planı ve mevzuatına uygun olmak şartıyla ifraz ve tevhit işlemleri yapılabileceği kurala bağlanmıştır.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "İmar planı değişiklikleri" başlıklı 26.maddesinin (c) bendinde "İmar planlarındaki gelişme alanlarında geçiş amaçlı 3,00 metreden dar yaya yolu, 10,00 metreden dar trafik yolu açılamaz; yerleşik alanlarda mülkiyet ve yapılaşma durumlarının elverdiği ölçüde yukarıdaki standartlara uyulur. Ancak parseller 7,00 metreden dar yollardan mahreç alamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
Görülmekte olan davada, davacı tarafından sunulan dava, savunmaya cevap, bilirkişi raporuna itiraz ve temyiz dilekçelerinde; dava konusu parselasyon ve başvurunun reddi işlemlerine ilişkin iddiaların yanı sıra alanda bulunan yaya yolunun açılmasının gerekli olmadığı, alanda bu yola alternatif yollar bulunduğu, taşınmazın ortasından geçen yol nedeniyle banka binasında güvenlik sorunlarının meydana geleceği, taşınmazın değerinin azalacağı, yolun hukuka aykırı olduğu yönünde iddialar da bulunmasına ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptaline karar verilmesi açıkça istenilmesine rağmen İdare Mahkemesince dava konusu işlem olarak yalnızca parselasyon ve başvurunun reddine yönelik işlemlerin alındığı, anılan işlemlerin dayanağı olan uygulama imar planının dava konusu işlem olarak alınmayıp hakkında hüküm kurulmadığı, dava konusu imar planı hakkında verilecek kararın, imar planına dayanılarak yapılan işlemler bakımından da hukuki sonuç doğuracağı, incelemenin bu doğrultuda yapılarak hüküm kurulması gerektiğinden temyize konu kararda isabet bulunmamıştır.
Öte yandan, İdare Mahkemesinde dosyanın yeniden incelenmesi aşamasında, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin olarak; 5 metrelik yolun, yukarıda yer verilen hükümler başta olmak üzere imar mevzuatına ve plan bütünlüğüne uygun olup olmadığı, anılan yolun planlanmasının teknik bir zorunluluktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, bölgede anılan yola alternatif yollar bulunup bulunmadığı hususları araştırılmak ve davacının dosya kapsamında bulunan ve yukarıda yer verilen dilekçelerindeki iddiaları değerlendirilerek, dava konusu parselasyon ve başvurunun reddi işlemine ilişkin olarak ise; dayanağı uygulama imar planına uygun olarak tesis edilip edilmediği, düzenleme sınırının bir imar adasından küçük belirlenmesinin uygun olup olmadığı, düzenleme sınırına dahil edilmesi gereken tüm taşınmazların dahil edilip edilmediği, düzenleme sınırının tamamının yol ekseninden geçirilmemesinin fiili veya hukuki bir imkansızlıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, düzenleme sınırının, düzenleme sahası içerisinde bulunan taşınmazlardan önceden parselasyona tabi tutulan parseller olup olmadığı, varsa önceden uygulama görmüş imar parsellerinin yeniden uygulamaya alınmasının hangi nedene dayandığı, artık parsel niteliğinde olduğu anlaşılan komşu parselin davacının müstakil parseli ile birleştirilerek oluşturulan parselden davacıya hisseli tahsis yapılmasının uygun olup olmadığı, düzenleme sahasında yoldan ihdas olup olmadığı, varsa DOP hesabından düşülüp düşülmediği, parselasyon işleminin imara elverişli parsel oluşturulması amacına uygun olup olmadığı hususları araştırılmak ve ifraz ve tevhid işlemi niteliğinde parselasyon yapılamayacağı hususu da göz önünde bulundurulmak suretiyle İdare Mahkemesince yeni oluşturulacak bir bilirkişi heyetince mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 05/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!