WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY 6. DAIRE

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2019/17447 E.  ,  2021/3317 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/17447
Karar No : 2021/3317

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hazine'ye ait Adana İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parseli (Kök … parsel) kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. Maddesi ile 2981 sayılı kanunun Ek-1 maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı belediye encümeni kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen …tarihli, E:…, K:… sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlığa konu parselasyonda, 2981 sayılı kanunun Ek-1 maddesinin özellikle arazi anlamında uygulanma koşulunun bulunmaması, dolayısıyla uygulama işlemine alınan hisseli parsellerde hisse taksimi yapılmasının mümkün olmaması, önceki uygulama işleminde kapanan kadastro yollarından dolayı davalı idare adına ihdas edilen alanların tamamının kamuya terk edilmemiş olması, ve dolayısıyla mahkeme kararının yerine getirilmemiş olması sebepleriyle davaya konu parselasyon işleminde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Parselasyona ilişkin belediye encümen kararında sadece 2981 sayılı Yasanın Ek-1. maddesinin yazılmış olması ve/veya düzenleme sahasında hukuken geçerli bir özel parselasyon veya rızai taksim sözleşmesinin ibraz edilmemesinin parselasyonu doğrudan ve tek başına hukuka aykırı kılmamakta olup, parselasyonun bu yönüyle hukuka uygun olup olmadığının tespiti için öncelikle, düzenleme sahasındaki taşınmazlarda fiilen Ek-1. maddenin uygulanıp uygulanmadığının, sonrasında da Ek-1. maddenin arazi anlamında uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının, en önemlisi de mevzuata uygun 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılıp yapılmadığının ortaya konulması gerektiği, fiilî imkânsızlıktan kaynaklanan, 21867 metrekarelik ihdas alanının geri dönüşümünün yapılmamasının, bu fiilî imkânsızlık durumunun farklı şekillerde (düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılan parseller bakımından) telâfi edilmesinin mümkün olduğu dikkate alındığında, ihdas iadesinin eksik yapılmasının tek başına bu düzenlemeyi hukuka aykırı hale getirmediği, dava konusu düzenlemede uyuşmazlık konusu parselin dağıtım, tahsis ve parselleme tekniklerine uygun oluşturulduğu göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu parselasyonun uyuşmazlık konusu parsel bakımından hukuka uygun olduğu gerekçeleriyle istinaf isteminin kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu parselasyonda 2981 sayılı kanunun Ek-1 maddesinin özellikle arazi anlamında uygulanma koşulunun bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu uygulama işlemine alınan parsellerden hisseli olanlarda hisse taksimi yapılmasının da mümkün olmadığı, kapanan kadastral yoldan belediye adına ihdasen tescil yapıldığı, düzenleme ortaklık payı ile oluşturulacak alanlarda kullanılmadığı, bölgedeki DOP oranının yükseldiği, taşınmazlardan daha fazla düzenleme ortaklık payı kesilmesinin mevzuata ve Danıştay içtihatlarına aykırı bir durum olduğu, dava konusu işlemin yeterli şekilde değerlendirmeden karar verilmesinin hukuka uygun olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, davacı Adana Valiliği (Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı) yerine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının il teşkilatının olduğu Adana Valiliğinin (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) davacı olarak alınması suretiyle, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : … Belediye Encümeninin … tarih … sayılı kararı ile yapılan ilk parselasyon işleminin yargı kararlarıyla iptal edilmesi sonrasında Küçükdikili Belediye Encümeninin … tarih … sayılı kararı ile yeniden parselasyon işlemi yapıldığı bu işleminde yargı kararı ile iptal edilmesi üzerine, Adana İli, … İlçesi, … Mahallesi, Hazine'ye ait … ada, … parseli (Kök … parsel) kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. Maddesi ile 2981 sayılı kanunun Ek-1 maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Seyhan Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT: 3194 sayılı İmar Kanununun "Arsa ve Arazi düzenlemesi" başlıklı 18. maddesinde; imar sınırı içindeki binalı ve binasız arazi ve arsaların plan ve mevzuata uygun, inşaata veya tespit edilmiş olan diğer kullanma şekillerine elverişli duruma getirilmesi amacıyla düzenlenmesi için, sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın bunları birbirleriyle, yol fazlalarıyla ve belediyeye, kamu kurumlarına ait yerlerle birleştirerek plan ve mevzuat gereklerine göre hisseli ve hissesiz olarak yeniden parsellere ayırmaya ve bu parselleri kişilere dağıtmaya belediyelerin yetkili oldukları kurala bağlanmıştır. Bu çerçevede 3194 sayılı Kanunun 18. maddesinde tanımlanan parselasyon işlemi, bir düzenleyici işlem olan uygulama imar planının uygulanmasının (hayata geçirilmesinin) araçlarından birini oluşturmaktadır.
2981 sayılı Yasanın Ek 1. maddesinde, imar planı olan yerlerde, 09.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi gereğince arsa ve arazi düzenlemelerinde, binalı veya binasız arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak müstakil, hisseli parselleri veya üzerinde yapılacak binaların daire miktarları göz önünde bulundurularak kat mülkiyeti esasına göre arsa paylarını sahipleri adlarına re'sen tescil ettirmeye, valilik veya belediyelerin yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Parselasyon işleminin amacı; imar planı, plan raporu ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre, imar adasının biçim ve boyutu, yapı düzeni, inşaat yaklaşma sınırı ve bahçe mesafeleri, yapı yüksekliği ve derinliği, yerleşme yoğunluğu, taban alanı ve kat alanı katsayısı, arazinin kullanılma şekli, mülk sınırları, mevcut yapıların durumu göz önüne alınmak suretiyle üzerinde yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturmaktır. Düzenleme sınırı içerisinde bulunan yol, yeşil alan gibi kamusal alanların bedelsiz olarak kamuya kazandırılması için imar parsellerinde oluşacak değer artışı karşılığında düzenleme ortaklık payı alınması mümkün olmakla birlikte, asıl amaç plana uygun yapı yapmaya elverişli imar parselleri oluşturmaktır.
Binalı veya binasız bu arsa ve arazilerden, maddede ifade edilen 3194 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce, özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerlerin bulunması halinde Ek 1. maddenin uygulanması mümkün olup, imar parsellerine yapılacak tahsiste özel parselasyona dayalı ve hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak arsa paylarını sahipleri adlarına re'sen tescil ettirme imkanı tanınmaktadır.
Ek 1. maddeyle getirilen kuralların içeriği, 3194 sayılı Yasa kapsamında yapılan parselasyon işlemlerine yönelik bir nitelik taşıdığını göstermektedir.
Bu durumda, 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik Ek 1. maddesinin 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemlerini tamamlayıcı nitelikte uygulama yapılmasına olanak sağladığı, bu maddenin amacının 3194 sayılı Yasa uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinin uygulanmasında problemlere neden olan özel parselasyona dayalı olarak veya hisse karşılığı satın alınan yerlere bir çözüm getirmek olduğu, 2981 sayılı Yasanın Ek 1. maddesinin 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinden farklı şekilde özel parselasyona dayalı olarak satın alınan yerlerin müstakil tahsis edilmesi olanağını sağladığı, hisseli satın alınan taşınmazların ise yine hisse miktarları göz önünde bulundurularak paylı mülkiyet esaslarına göre tahsis edileceği sonucuna varılmaktadır.
Dava konusu düzenleme sahasını kapsayan bölgede resmi kurum ve/veya kuruluşlarca onaylanmış herhangi bir özel parselasyon planı ve/veya rıza – i taksim krokisi bulunmadığı, keşif mahallinde yapılan inceleme ve tespitlerde dava konusu alanda fiziksel olarak arazide yapılaşmaların mevcut olduğu, düzenlemeye alınan alan içindeki yapıların (özellikle D-400 Karayolu üzerindeki yapılar) ruhsatlı yapılar olduğu, gecekondu benzeri yapılar olmadığı, bu yönüyle incelendiğinde dava konusu düzenleme işleminde 2981 sayılı kanunun Ek-1 maddesinin özellikle arazi anlamında uygulanma koşulunun bulunmadığı, dolayısıyla uygulama işlemine alınan hisseli parsellerde hisse taksimi yapılmasının da mümkün olmadığı ve , önceki parselasyon işlemlerinde kapanan kadastro yollarından dolayı davalı idare adına ihdas edilen alanların tamamının kamuya terk edilmemiş olması, dolayısıyla mahkeme kararlarının yerine getirilmemiş olması sonucuna ulaşıldığı gerekçeleriyle davanın reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 09/03/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

UYAP Entegrasyonu