Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/12756 E. , 2021/2944 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/12756
Karar No : 2021/2944
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : Maddi tazminat isteminin kabulü, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 18/03/2016 tarih ve E:2013/7592 K:2016/1534 sayılı kararının; davalı idarece aleyhlerine olan kısımlarının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çobanlık yapan ve 21/10/2007 tarihinde ... İlçesi ... Köyü civarında keçi ve koyunlarını otlatmakta iken 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı nöbetçi kulübesinden açılan ateş sonucu yaralanan davacı tarafından, 190.000,00 TL maddi ve 60.000,, TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; ... İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen olay yeri inceleme raporu ve ekindeki krokinin incelenmesinden; askeri bölgeyi çevreleyen tel örgünün dışının sık meşe ağaçlarıyla kaplı olduğu, tel örgü üzerine belirli aralıklarla uyarı levhaları koyulduğu, davacıya ateş eden asker ile ilk kan izi arasında 33 metre olduğu, olayın niteliği gereği askeri savcılık tarafından yürütülen ceza soruşturması sonucu düzenlenen iddianamede, davacının ağaçlık alandan nöbetçilerin görüş alanına girdiği, yola çıkarak ... Köyüne doğru ilerlemeye başladığı, asker ve devriye arkadaşının davacının hareketlerinden şüphelenmesinin ardından askerin silah kullanma yetkilerine ilişkin talimat hilafına (önce sözle ikaz, sonra havaya ateş, sonra ayaklara ateş) havaya ateş etmeksizin doğrudan davacıya ateş edip sağ kolundan vurduğu, davacıyı vuran asker hakkında açılan ceza davası sonucunda, nizamlara, emirlere ve talimatlara riayetsizlik dolayısıyla başkasının yaralanması suçunu işlediği sabit bulunarak mahkumiyetine hükmedilmişse de, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve askerin 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, buna göre oluşan zararın idarenin hizmet kusuru çerçevesinde tazmini gerektiği, oluşan maddi zararın tespiti amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu uyarınca, çobanlık yapan bir kişinin aylık 700,00 - 800,00 TL gelir elde edebileceğine ilişkin muhtarlık yazısı ve yine Adli Tıp Kurumunca davacının %52 malül olduğunu gösterir belge doğrultusunda, davacının aylık 700,00 TL gelir elde edebileceği varsayılarak hazırlanan bilirkişi raporu uyarınca davacının maddi zararının 190.920,31 TL olarak hesaplandığı, hükme esas alınabilecek bilirkişi raporu uyarınca ve istemle bağlı kalınarak 190.000 TL maddi ve yine olay nedeniyle yaşanan manevi zararın karşılığı olarak 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı idarece davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME
TALEP EDENİN_İDDİALARI : Davalı tarafından, olayda davacının müterafik kusuru bulunmasına rağmen bunun dikkate alınmadığı, maddi zararın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekirken asgari ücretin yaklaşık 1.5 katı olan 700,00 TL'nin dikkate alınmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN_SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin manevi tazminat istemi yönünden reddi, maddi tazminat istemi yönünden ise kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bu kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davalı Milli Savunma Bakanlığının Manevi Tazminatın Kabulüne İlişkin Karar Düzeltme İsteminin İncelenmesi
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir.
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde manevi tazminatın kabulüne ilişkin olarak öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
Bu nedenle, davalı İçişleri Bakanlığının, Danıştay Onuncu Dairesinin 18/03/2016 tarih ve E:2013/7592 K:2016/1534 sayılı kararının manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısmına yönelik kararın düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalı Milli Savunma Bakanlığının Maddi Tazminatın Kabulüne İlişkin Karar Düzeltme İsteminin İncelenmesi
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde maddi tazminat yönünden ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 18/03/2016 tarih ve E:2013/7592 K:2016/1534 sayılı kararının maddi tazminata ilişkin kısmı kaldırılarak bu kısım yönünden uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdarenin üstlendiği kamu hizmetlerini gereği gibi yerine getirmekle zorunlu olduğu, hizmetin işleyiş ve ifası sırasında çeşitli sebeplerle gerçek veya tüzel kişilere verilen zararların taraflarca ibraz edilen bilgi ve belgeler ile re'sen araştırma ilkesi uyarınca temin edilen bilgi ve belgeler ile ortaya konulması şartıyla idarece tazmininin gerekeceği idare ve sorumluluk hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Prensip olarak, idarenin bir eylem ya da işleminden dolayı tazminatla yükümlü kılınabilmesi için o olayda hizmet kusurunun ya da kusursuz sorumluluğunun bulunması zorunludur. İdarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için, bir zararın mevcut olması ve bu zararın idari bir işlem veya eylemden kaynaklanması, diğer bir ifadeyle, oluşan zararla idari işlem ve eylem arasında illiyet bağının kurulabilmesi gerekmektedir.
İdarenin hukuki sorumluluğunun varlığı ve kapsamı yukarıda aktarılan unsurlar dahilinde oluşmakla birlikte; zararın varlığı ve niceliğinin ortaya konulmasında; maddi olayın tüm unsurlarıyla incelenmesi ve tazmin sorumluluğu açısından bir tespitin yapılması da yargının görevidir. İdare üstlendiği kamu hizmetini gereği gibi yerine getirmekle yükümlü olup, hizmetin işleyişi ve yerine getirilişi sırasında gerekli önlemlerin alınmaması, hizmetin iyi işlememesi nedeniyle verilen zararların hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmini gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; 21/10/2007 tarihinde ... İlçesi ... Köyü civarında keçi ve koyunlarını otlatan davacının, burada konuşlu 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığını çevreleyen tel örgülere yaklaşık 40 - 50 metre mesafedeki ağaçlık alana girdiği, bu nedenle nöbetçi bir asker tarafından açılan ateş sonucu yaralandığı, geçirdiği ameliyatlar ve tedaviler sonrasında Keşan Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 08/10/2008 tarihli sağlık kurulu raporuyla vücudunda kalıcı fonksiyon kaybı olacağını öğrenmesi üzerine 13/11/2008 günü taahhütlü postaya verilen dilekçeyle davalı idareden 240.000,00 TL maddi, 60.000,00 TL manevi zararın ödenmesini istediği, talebinin zımmen reddi üzerine bakılmakta olan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Olayda; askeri bölgeyi çevreleyen tel örgünün dışının sık meşe ağaçlarıyla kaplı olduğu, tel örgü üzerine belirli aralıklarla uyarı levhaları koyulduğu, davacıya ateş eden asker ile ilk kan izi arasında 33 metre olduğu, olayın niteliği gereği askeri savcılık tarafından yürütülen ceza soruşturması sonucu düzenlenen iddianamede, davacının ağaçlık alandan nöbetçilerin görüş alanına girdiği, yola çıkarak ... Köyüne doğru ilerlemeye başladığı, asker ve devriye arkadaşının davacının hareketlerinden şüphelenmesinin ardından askerin silah kullanma yetkilerine ilişkin talimat hilafına (önce sözle ikaz, sonra havaya ateş, sonra ayaklara ateş) havaya ateş etmeksizin doğrudan davacıya ateş edip sağ kolundan vurduğu, davacıyı vuran asker hakkında açılan ceza davası sonucunda, nizamlara, emirlere ve talimatlara riayetsizlik dolayısıyla başkasının yaralanması suçunu işlediği sabit bulunarak mahkumiyetine hükmedilmişse de, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve askerin 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği görüldüğünden oluşan zararın idarenin hizmet kusuru çerçevesinde tazmini gerekmektedir.
Ancak, davacının maddi zararı hesaplanırken gerçek gelirinin tespit edilmesi, tespit edilemiyorsa hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerekmektedir. ... Köyü Muhtarlığınca düzenlenen 19/11/2008 tarihli belgede köylerinde çobanlık yapan bir kişiye ayda 700,00 ila 800,00 TL arasında ödeme yapılmakta olduğunun belirtildiği görülmekle birlikte davacıya anılan miktarda ödeme yapıldığına ilişkin hukuken kabul edilebilir herhangi bir belge veya bilginin (SGK kaydı, maaş ödenmesine ilişkin banka kayıtları vb.) dosyaya ibraz edilmediği görüldüğünden, davacının maddi zararı hesaplanırken aylık net asgari ücret baz alınarak hesaplama yapılması gerekirken, muhtarlıktan alınan yazı uyarınca davacının net asgari ücretin 1,53 katı tutarında aylık 700,00 TL kazandığı varsayılarak tazminat hesabı yapılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda, maddi tazminat isteminin kabulü yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı Milli Savunma Bakanlığının, Danıştay Onuncu Dairesinin 18/03/2016 tarih ve E:2013/7592 K:2016/1534 sayılı kararının, İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü yönünden onanması yolundaki kısmına yönelik karar düzeltme isteminin reddine,
2. Davalı Milli Savunma Bakanlığının, Danıştay Onuncu Dairesinin 18/03/2016 tarih ve E:2013/7592 K:2016/1534 sayılı kararının, İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat isteminin kabulü yönünden onanması yolundaki kısmına yönelik karar düzeltme isteminin kabulüyle Daire kararının bu kısmının kaldırılarak .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının maddi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 01/06/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!