9. Ceza Dairesi 2022/16746 E. , 2023/4183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, düşme
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi ve sanık ... müdafiince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, belirlenen tarihte müdafiinin yerinde görülen talebine istinaden duruşmalı yapılan değerlendirmede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.09.2014 tarihli ve 2010/360 Esas, 2014/322 Karar sayılı kararı ile;
a) Sanık ... hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yapılan yargılamada değişen suç vasfına göre reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan şikayet yokluğu sebebiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca davanın düşmesine, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan 5237 sayılı Kanun'un 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
b) Sanık ...'nin, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan lehe olduğu kabul edilen suç tarihinde yürürlükteki haliyle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasıyla altıncı fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
c) Sanık ...'ın, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan lehe olduğu kabul edilen suç tarihinde yürürlükteki haliyle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
d) Sanık ...'in, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan lehe olduğu kabul edilen suç tarihinde yürürlükteki haliyle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin birinci fıkrasıyla üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Anılan karara karşı sanıklar müdafileri ile katılanlar vekilinin temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 15.11.2018 tarihli ve 2017/6891 Esas, 2018/6772 Karar sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun'un 182 ve 185 inci maddelerine göre sadece on sekiz yaşını doldurmayan sanık hakkındaki hükmün kapalı duruşmada açıklanabileceği, genel ahlakın kesin olarak gerekli kıldığı hallerde duruşma kapalı yapılsa dahi hükmün açık duruşmada açıklanmasının zorunlu olduğu gözetilmeden hükmün kapalı oturumda okunup açıklanması suretiyle âleniyet ilkesinin ihlal edilmesi gerekçesi ile hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
3. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli ve 2019/23 Esas, 2022/311 Karar sayılı kararı ile;
a) Sanık ...'ın, değişen suç vasıflarına göre reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan şikayet yokluğu sebebiyle 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca davanın düşmesine, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan 5237 sayılı Kanun'un 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
b) Sanık ...'nin, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan lehe olduğu kabul edilen suç tarihinde yürürlükteki haliyle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasıyla altıncı fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
c) Sanık ...'ın, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan lehe olduğu kabul edilen suç tarihinde yürürlükteki haliyle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
d) Sanık ...'in, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan lehe olduğu kabul edilen suç tarihinde yürürlükteki haliyle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin birinci fıkrasıyla üçüncü fıkrasının (f) bendi ve beşinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
4. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 21.12.2022 tarihli ve 9-2022/132298 sayılı, kısmi düşme, kısmi onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İsteği
Mağdurenin beyanlarının tutarsız ve çelişkili olduğuna, sanık ...’in iftiraya maruz kalmasından ötürü beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
B. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İsteği
Mağdurenin tüm aşamalarda çelişkili anlatımlarda bulunduğuna, sanığın istikrarlı beyanları karşısında uzman görüşü de dikkate alınarak mağdurenin çelişkili anlatımlarına itibar edilmesinin hatalı olduğu, sanığın atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
C. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanık ...’ın atılı suçu işlediğine dair somut delil bulunmadığı ve lehe hükümlerin hatalı şekilde uygulanmadığı hususlarına ilişkindir.
D. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İsteği
Mağdure ...’ın aşamalara çelişkili anlatımlarda bulunmasına karşın sanık ...’nin tüm aşamalarda istikrarlı anlatımlarda bulunduğu, bozma öncesi kararın aynen bozma sonrasında da karar içeriğine alınarak beyan olunmayan hususlara hatalı şekilde yer verildiği, adli tıp raporlarına karşın mağdurenin tedavisine dair bir tespitin yapılmadığı ve aynı raporda sanıkların birlikte mağdurenin ruh sağlığını bozduğunu belirtmesine karşın nitelikli halin sadece sanık ... hakkında uygulanmasının hatalı olduğu ve tam bir tespit yapılamaması sebebiyle nitelikli halin uygulanamayacağı, adli tıp raporları arasındaki çekişkinin giderilmeyip bu husustaki taleplerinin de gerekçesiz olarak reddedildiğine, mağdurenin alınan ilk ifadesinin yönlendirme ile alınması karşısında ifade anını gösterir kaydın huzurda izlenerek değerlendirilmesi taleplerinin de haksız olarak reddedildiği, sanık ... lehine anlatımlarda bulunan tanık beyanlarına itibar edilmeme gerekçesine karar içeriğinde yer verilmediği, akut yada kronik livata bulgusu olup olmadığı ve mağdurenin suç tarihindeki yaşı ve fiziki durumu itibarı ile atılı suçun işlenemeyeceğine dair tespit yapılmayarak eksik araştırma yapıldığı hususlarına ilişkindir.
E. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği
Sanıklar hakkında üst hadden ceza tayini ile takdiri indirim hükümleri uygulanmadan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiği, sanık ...’ın eyleminin vasıflandırılmasına hataya düşüldüğü hususlarına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Hafif derecede zeka geriliği bulunan mağdurenin, on bir yaş içinde bulunduğu 2006 yılı içinde çalıştığı iş yerine yakın mevkideki iş yerinden çalışan sanık ... ile tanışarak arkadaşlık ilişkisi kurduğu ve devam eden günlerde sanığın çalıştığı iş yerinde bulundukları sırada sanığın dükkanın kapısını kilitledikten sonra mağdureyi iç kısımda bulunan ve depo olarak kullanıldığı anlaşılan ayrı bir bölüme götürerek rızası hilafına mağdureyle anal yoldan cinsel ilişki yaşadığı, 2009 yılı Ağustos ayı içerisinde mağdurenin, sanık ... ile tanışarak duygusal mahiyette ilişki kurup devam eden günlerde sanığın daveti üzerine mağdurenin adı geçenin ikametine gitmesi ile anılan mahalde bulundukları sırada rıza dahilinde anal yoldan cinsel ilişki yaşadıkları, mağdurenin sanık ... ile ilişkisinin son bulmasından sonra adı geçen aracılığıyla tanıştığı sanık ... ile görüşmeye başlayıp sanığa ait ikamette bulundukları sırada rıza dahilinde anal yoldan cinsel ilişki yaşadıkları, mağdurenin on beş yaşını tamamladığı 22.09.2010 tarihinde ebeveynleri olan şikayetçilerle birlikte yaşadığı evden adı geçenlerin bilgi ve rızası dışından ayrılması ile daha önceden tanıdığı sanık ... ile buluşarak adı geçenin ikametine giderek bir haftalık bir süre boyunca anılan mahalde kalıp bu süre zarfında birkaç kez rıza dahilinde cinsel ilişki yaşadıkları, şikayetçilerin müracaatı üzerine hakkında düşen kayıp ilanına istinaden mağdurenin 29.09.2010 tarihinde kolluk kuvvetlerince bulunması üzerine alınan ifadesinde maruz kaldığı eylemleri bildirdiği, Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde doğum tutanağı, ilgili hastane doğum raporu, adli tıp ihtisas kurulu raporları, sanık savunmaları, mağdurenin olaylara dair yer ve zaman belirtir ayrıntılı ve tutarlı beyanları, taraflar arasında husumet yokluğu, adli muayene raporu ve tüm dosya kapsamı itibariyle sanıkların eylemleri sabit görülmekle, Mahkeme aşamasında mağdurenin sanık ... ve ... ile yaşadığı cinsel ilişki sayısının birden fazla olduğunu beyan etmesine karşın "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi doğrultusunda ilk beyana itibar edilerek bir kez cinsel ilişki yaşandığının kabulü ile sanıkların mahkumiyetlerine dair hüküm kurulduğu ve sanık ... hakkında değişen suç vasfına göre şikayet yokluğundan reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan düşme kararı verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A. Sanık ... Hakkında Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İsteklerinin İncelenmesinde
Sanığın, yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin suçun işlendiği 29.09.2010 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
B. Sanık ... Hakkında Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İsteğinin İncelenmesinde
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış olup, bu kapsamda hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Sanıklardan ... Hakkında Beden veya Ruh Sağlığını Bozacak Şekilde Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı, ... ve ... Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı ile Sanık ... Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümlere İlişkin Temyiz İsteklerinin İncelenmesinde
1. Olayın intikal ediliş şekli ve zamanı, sanıkların istikrarla inkara dayalı savunmada bulunmaları, aşamalarda mağdurenin sanıklarla olan ilişkisi, cinsel ilişkilerin şekli, sayısı ve rızaya dayalı olup olmaması hususlarında birbiri ile çelişkili anlatımlarda bulunması, kovuşturma aşamasında şikayetinden vazgeçtiğini bildirmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanıkların atılı suçları işlediklerine dair cezalandırılmalarına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi hukuka aykırılık bulunmuştur.
Kabule göre;
Sanık ... hakkında yapılan uygulamada; Adli Tıp Kurumu 6. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 20.12.2013 tarihli ve 4615 sayılı raporunda "mağdurun henüz 12 yaşındayken, 2009 Ağustos ve daha sonraki zamanlarda ve 22.09.2010 tarihlerinde mağduru bulunduğu 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' olayları nedeniyle ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan Travma Sonrası Kişilik Değişikliği denilen psikiyatrik bozukluğunun tespit edildiği ve anılan olaylar nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu, nitelikli cinsel istismarda bulunan kişilerin birlikte ruh sağlığını bozduğu" şeklinde tespite yer verilmesi karşısında, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulma ile sanık ...'nin eylemi arasında müstakilen illiyet bağı bulunup bulunmadığına ilişkin açıklama içermemesi sebebiyle 5237 sayılı Kanun'un 103 üncü maddesinin altıncı fıkrasının uygulanmayacağından şüpheden sanığın yararlanacağı ilkesi de nazara alındığında söz konusu maddenin sanık ... hakkında uygulama imkanının bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde tatbiki suretiyle sonuç cezanın fazla tayini hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Açıklanan gerekçe ile Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak olunmamıştır.
IV. KARAR
A. Sanık ... Hakkında Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli ve 2019/23 Esas, 2022/311 Karar sayılı kararında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteğinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık ... Hakkında Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İstekleri Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli ve 2019/23 Esas, 2022/311 Karar sayılı kararına yönelik katılan Bakanlık vekili ve sanık ... müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
C. Sanıklardan ... Hakkında Beden veya Ruh Sağlığını Bozacak Şekilde Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı, ... ve ... Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı, Sanık ... Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümlere İlişkin Temyiz İstekleri Yönünden
Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenle Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli ve 2019/23 Esas, 2022/311 Karar sayılı kararına yönelik katılan Bakanlık vekili ve sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerinin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.06.2023 tarihinde karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ...'un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK'nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!