Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 20. HUKUK DAIRESI


20. Hukuk Dairesi 2007/8784 E., 2007/9260 K.

20. Hukuk Dairesi 2007/8784 E., 2007/9260 K.
ÇEKİŞMELİ TAŞINMAZEKSİK İNCELEMEKADASTRO TESPİTİNE İTİRAZYETERSİZ BİLİRKİŞİ RAPORU

5304 S. KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKIND... [ Madde 14 ]
3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 45 ]
"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.03.1993 gün ve 1993/1815-2142 sayılı bozma kararında özetle; "Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun hükme yeterli olmadığı, en eski tarihli memleket haritası, amenajman ve hava fotoğrafları yöntemince uygulanarak çekişmeli taşınmazın bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin saptanması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacı ve katılan gerçek kişilerin davalarının reddine ilişkin hüküm kesinleştiğinden, davacı ve katılan davacı gerçek kişilerin davalarıyla Orman Yönetimini davasının reddine, çekişmeli parselin tutanak ve eklerinin tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.

Çekişmeli K. Köyü 664 parsel sayılı 3900 m2 yüzölçümündeki taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.

Mahkemece, duruşmanın sona erdirildiği oturumda kurulan hüküm fıkrasında, köy tüzelkişiliğinin davası hakkında hüküm kurulmadığı halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hüküm kurulması, kara başlığında taraf olarak gösterilmeyen, aleyhlerindeki ilk mahkeme kararı kesinleşen gerçek kişiler ile köy tüzelkişiliği hakkında hüküm kurulması, yine davaların reddine karar verildiği halde, taşımazın tapuya ne şekilde tescil edileceğine dair hüküm kurulmaması ve sicil oluşturmaması usul ve yasaya aykırıdır.

Ayrıca; bozma kararına uyularak yapılan araştırma inceleme ve eski tarihli haritaların uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonu düzenlenen bilirkişi raporlarıyla çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlendiği gerekçesiyle yazılı olduğu biçimde davacı ve katılan gerçek kişiler ile Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmişse de, hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın eski tarihli memleket haritası üzerinde ölçeksiz olarak basit kroki şeklinde işaretlenmesi nedeniyle denetime olanak tanımaz.

Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.

Mahkemece, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı) ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak, sicil oluşturmayacak biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Orman Yönetiminin temyizi itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının istek halinde yatıran Orman Yönetimine iadesine 28.06.2007 günü oybirliği ile karar verildi.

UYAP Entegrasyonu