Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 13. HUKUK DAIRESI


13. Hukuk Dairesi 2009/4036 E., 2009/13880 K.

13. Hukuk Dairesi 2009/4036 E., 2009/13880 K.
ZAMANAŞIMI

818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 128 ]
"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı, davalı ile kardeş olduğunu, 10.07.1999 tarihli Taahhütname başlıklı senetle 18.500 DM davalıya borç verdiğini, ödememesi halinde babaları ve annelerine ait olan evlerden davalıya düşecek hisselerin kendisine devri konusunda anlaşıldığını, davalının borcunu ödemediğini, babasının kendisine ait olan evi sattığını, pay devrinin yapılmadığını ileri sürerek, verdiği paranın karşılığı olarak fazlasını saklı tutarak 6.000 DM karşılığı 3.066 Euro'nun aynen temerrüt tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, 10.07.1999 tarihli senedi kabul etmediğini, etse dahi senedin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, Adli Tıp tarafından sözleşme tarihinin aslen 1991 olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle, 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğuna dayanılarak davanın zamanaşımından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında düzenlenen 10.07.1999 tarihli sözleşmede; anne ve babalarından kalacak sözleşmedeki evlerden davalıya düşecek payın davacıya devri karşılığı olarak davacının davalıya 18.500 DM borç verdiği sabittir. Davalı bu senede yönelik imza itirazında bulunmamıştır. Adli Tıp tarafından senetteki asıl tarihin 1999 değil, 1991 olduğu ve tahrifat yapıldığı bildirilmiş ise de, davalı cevap dilekçesinde senedin tarihine itiraz etmemiş, sadece 1999 tarihli senedi kabul etmediğini, etse bile zamanaşımına uğradığını bildirmiştir. Diğer yandan senet içeriğine göre davalı, babadan ve anneden kalacak evlerdeki hisselerini davalıya devretme taahhüdü altına girmiştir. Bu taahhüdün yerine getirilmesi, yani borcun muaccel hale gelmesi, ancak anne ve babanın vefatları sonrasında mümkündür. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, tarafların s annelerinin 07.10.2004 tarihinde, babalarının ise 10.02.2005 tarihinde vefat I ettiği görülmüştür. BK'nın 128. maddesi gereğince müruruzaman, ancak I alacağın muaccel olduğu zamandan başlar. Davacı sözleşme hukuki ilişkisine i dayanarak talepte bulunmuştur. BK'nın 125. maddesi gereğince aksine yasada hüküm bulunmayan hallerde her türlü sözleşmeden kaynaklanan davalar 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Davanın 06.11.2006 tarihinde açılmış olduğu görüldüğünden ve muacceliyet de ölüm tarihi itibarı ile gerçekleşmiş olacağından ! zamanaşımının dolduğunun kabulü doğru değildir. Ayrıca davacı, babasının |

| sağlığında kendisine düşen evi sattığını ve bu eve yönelik edimin yerine getirilmesinin de imkansız hale geldiğini bildirmiş ise de; mahkemece bu evin satım tarihi ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığı gibi, davacının o tarih itibarı ile davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin bir bilginin de bulunmadığı görülmüştür. Hal böyle olunca, mahkemece az yukarıda açıklanan hususlar ışığında taraflardan delilleri toplanıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı mahkeme kararının davacı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu