12. Hukuk Dairesi 2009/3198 E., 2009/11215 K.
12. Hukuk Dairesi 2009/3198 E., 2009/11215 K.
ŞİKAYETTAKİBE DAYANAK BELGE
6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 597 ]
6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 700 ]
6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 730 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı hamil tarafından 31.08.2008 keşide tarihli çeke istinaden başlatılan takipte, keşideci borçlu, çekin üzerinde ciro edilemez kaydının bulunduğunu, bunun kapatıldığını ve tahrif edilmiş olarak ciro edildiğini, ala-caklının bunu bilerek devraldığını, çekin nama yazılı hale geldiğini, ciro ile devir imkanının kalmadığını belirterek takibin iptalini istemiştir. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde, çekin arkasında lehtar cirosunun altında daksil maddesi İle kapatılan "iş bu çek ciro edilemez, devredilemez" ibaresinin mevcut olduğu ortaya çıkmış, mahkemece ciro yasağına rağmen devri halinde, alacağın temliki hükümlerinin uygulanacağı, borçlunun senedi temellük edene karşı her türlü defilen ileri sürebileceği, bu ibarenin çeki nama yazılı hale getirdiği, ancak kambiyo vasfını etkilemediği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Çekte ciro edilemez kaydı olup, lehtann bu kaydı kapatıp ciro ettiği, bu şekilde alacaklının hamil olduğu anlaşılmaktadır. Hamil, senet üzerindeki kayıtla birlikte çeke sahip olduğundan, senet üzerindeki bu kayıt kendisini de bağlar.
Kural olarak, TTK'nın 730. maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulanması gerekli aynı Kanun'un 597/2. maddesi uyarınca, keşideci, çekin ciro edilmesini yasak edebilir. Bu halde keşideci, senet sonradan kendilerine ciro edilen kişilere karşı mesul oimaz. TTK'nın 700/2. maddesine göre ise, ciro edilemez kaydı bulunan çekin, ancak yasada öngörülen şekilde usule uygun olarak alacağın temliki yolu ile devri mümkündür. Bu durumda, çekin yüzünde bulunan ciro edilemez kaydı, çekin kambiyo senedi niteliğini etkilemez ise de, lehtar dışındakilere devrini engeller. Somut olayda gözlendiği gibi takip alacaklısı, lehtar olmadığından yetkili hamil değildir. Mahkemece istemin ka-bulüne karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!