10. Hukuk Dairesi 2023/2688 E. , 2023/3018 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2835 E., 2022/2466 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tire 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2021/437 E., 2022/476 K.
Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ve fer'i müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve fer'i müdahil SGK vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;davacının 15.08.1992 tarihinde Tire Alacalı Mahallesi Muhtarlığı bünyesinde bekçi olarak çalışmaya başladığını, Kurum kayıtlarında bordro kayıtlarına rastlanılmaması nedeniyle müvekkilinin işe giriş tarihinin 01.10.2008 olarak dikkate alındığından aylığa hak kazanamadığını beyanla, sigortalılık başlangıç tarihinin 15.08.1992 olarak tespiti ile 15.08.1992 ile1996 arası bildirilmeyen çalışmalarının tespitini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tüm primlerinin ödendiğini, Belediye kamu kurumu olduğundan personelin sosyal güvenlik işlemlerinin zamanında ve eksiksiz yerine getirildiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
2.Fer'i Müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde; davacı adına 96782.35 sicil sayılı Alacalı Köyü Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı işyerinden 15.08.1992 tarihli işe giriş bildirgesinin Kuruma intikal ettiğini, bu işe girişle ilgili olarak 1992/2 ve 3 üncü dönem bordrolarının verilmediğini, davacının 01.10.1996 - 31.10.1996 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanuna tabi Tarım Bağ-Kur sigortalılığı olduğundan iddia edilen tarihlerde kesintisiz sigortalı çalışamayacağını, hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya kapsamında SGK dan alınan belgelerden kurumda Alacalı Köyü Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı adına kayıtlı 96782.33 sayılı işyerinden 15.08.1992 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunduğu, dinlenen taraf tanıkları ve kamu tanıklarından (muhtar, aza, öğretmen, imam) davacı ... ...'nun 1992 yılında ve sonrasında çalıştığını örtüşen beyanları ile ifade etmişler ve davacıya tüfek verildiğini, tarlaları koruduğunu, yabancı hayvanların tarlalara girmesini önlediğini, maaşını muhtarlığın ödediği şeklindeki beyanlar dikkate alındığında davacı ... ...'nun bağımlılık unsuru ve düzenli bir çalışma ilişkisinin bulunduğu ve hizmet akdine istinaden çalışmanın gerçekleştiği, dinlenen tanık beyanlarından davacının iddia edilen çalışma dönemlerinin uyumlu olduğu ve davacının çalışmasının bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının işe giriş bildirgesi Çiftçi malları koruma başkanlığından bildirildiği, 6360 sayılı kanun sonrasında köylerin mahalleye dönüştüğü, tüzel kişiliklerin sona erdiği, kanun kapsamında devir tasfiye komisyonunca usulüne uygun olarak bir devir yapılmamış ise de 6360 sayılı sonrasında Tire Çiftçi mallarının tüm mahallelerden sorumlu olduğu, Mahalli İdareler Kurulunun 20.05.2010 tarihli 53349 sayılı görüş yazısı dikkate alındığında fiilen tüzel kişiliği sona eren koruma başkanlıklarının bağlanan belediyelerde bulunan koruma başkanlıkları ile birleştirildiğinden Tire Çiftçi Malları Koruma Başkanlığının pasif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmış olup tüm tanık beyanlarından davacının çalıştığı anlaşıldığından davanın kabulü ile, davacının Alacalı Köyü Çiftçi Malları Koruma Başkanlığına ait işyerinde 15.08.1992-01.01.1996 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden toplam 1215 gün çalıştığı, bu çalışmasının tamamının kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verilmiştir. Davacının sigorta sürelerinin birleştirilmesi talebi yönünden yapılan incelemede mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra kurumun yapacağı bir işlem olması sebebi ile bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer'i müdahil SGK vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, talep ettikleri belgeler ve deliller toplanmadan sundukları tanık listesindeki tanıklar da dinlenilmeden karar verildiğini, davacının dava dilekçesinde ve daha sonraki sunmuş olduğu beyan dilekçelerinde belirtmiş olduğu tarihlerde veya başka bir tarihte hiç bir şekilde müvekkili nezdinde çalışmadığını, müvekkili Tire Çiftçi Malları Koruma Başkanlığının davacının çalıştığını iddia ettiği Alacalı Mahallesi Muhtarlığı ile veya Alacalı Mahallesi Çiftçi Malları Koruma meclisi ile organik veya başka hiç bir bağ ve alakasının bulunmadığını, müvekkili Tire Çiftçi Malları Koruma Başkanlığının geçmişten bu güne kendisine ait ayrı bir tüzel kişiliği, ayrı yönetim organı, ayrı çalışanları, ayrı iş yeri binası bulunmakta olup Alacalı Mahallesi Muhtarlığı veya Alacalı Mahallesi Çiftçi Malları Koruma meclisi ile hiç bir ortak bağlarının bulunmadığını, her ne kadar 6360 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra müvekkili Tire Çiftçi Malları Koruma Başkanlığının görev ve sorumluluk sahası tüm Tire İlçesi mahallelerini kapsamaya başlamışsa da bu durumun bir iş yeri devri, birleşmesi veya intikali olarak değerlendirilemeyeceğini, müvekkilinin bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra sorumluluk sahasının genişlemesi ile birlikte hiç bir şekilde davacının çalışmış olduğu Alacalı Mahallesi Muhtarlığı veya Alacalı Mahallesi Çiftçi Malları Koruma meclisinden tesisat, makine, bina gibi iş yerinin hiçbir aktif veya pasif varlık veya unsurunu devralmadığı gibi buradan müvekkiline hiç bir çalışanın da geçmediğini, 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra bu dava açıldığını beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Feri Müdahil vekili istinaf dilekçesinde; hiç bir somut araştırmaya, bilgi ve belgeye dayanmaksızın Tire Belediye Başkanlığı'nın taraf sıfatının re'sen kaldırıldığını, aynı şekilde, Alacalı Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nın herhangi bir kuruma devredilmediğini, Tire Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nın 30.09.2014 tarihinde sonra sorumluluğunun Tire ilçe ve mahallelerini kapsadığı (öncesine dair böyle bir durum olmadığı) açıkça belirlenmiş olmasına rağmen; hiç bir somut araştırmaya, bilgi ve belgeye dayanmaksızın, sadece 20/05/2010 tarihli bir görüş yazısına istinaden re'sen, gerekli usul işlemleri dahi yerine getirilmeksizin Tire Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nın davalı sıfatı ile davaya dahil edildiğini, ilk derece mahkemesince ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi'nin 2021/1243 E., 2021/1118 K., sayılı kaldırma kararında belirtilen eksiklikler ve tespitlerin de tam ve usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, gerekçeli kararda iddia olunan işe giriş bildirgesi de gözetildiğinde; davacının yine de davalı nezdinde çalışmasının olduğu tespitinin somut hiç bir bilgi ve belgeye dayanmadığını re'sen bir işyeri yaratılarak hüküm kurulmasının da mümkün olmadığını, hizmet tespiti davaları nitelikçe kamu düzenine yönelik olup, çalışma iddiasının hiç bir tereddüde yer bırakmayacak biçimde kanıtlanması gerektiğini, hükmün fer'ilerinin hatalı oluşturulmasının da kararın kaldırılması nedenleri arasında olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; yapılan incelemede; Alacalı Köyü Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı adına kayıtlı 96782.33 sayılı işyerinden 15.08.1992 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunduğu, muhtar, aza, imam, öğretmen tanık anlatımlarından, davacının 1992 yılında ve sonrasında çalıştığı, tarlaları koruduğu, yabancı hayvanların tarlalara girmesini önlediği, ücretini muhtarlığın ödediği, bu şekilde aralarında bağımlılık unsuru ve düzenli bir çalışma ilişkisi içerisinde hizmet akdine istinaden çalışmalarının gerçekleştiği, işe giriş bildirgesinin Alacalı Köyü Çiftçi Malları Koruma Başkanlığından bildirildiği, 6360 sayılı Kanun sonrasında Alacalı Köy Tüzelkişiliğinin kaldırıldığı ve tüzel kişiliğinin sona erdiği, Tire Kaymakamlığı Çiftçi Koruma Başkanlığının sorumlu olduğu köy ve sınırlarının 6360 sayılı Kanun sonrasında tüm Tire İlçesi mahalleri kapsadığı, bu nedenle Tire Çiftçi Malları Koruma Başkanlığının pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, ilk derece mahkemesinin 15.03.2021 tarih ve 2018/325 E., ve 2021/123 K., sayılı kararını davacının istinaf etmediği, bu nedenle davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetildiğinde, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 15.08.1992 tarihli işe giriş bildirgesine istinaden 15.08.1992 tarihi olduğu ve 15.08.1992-31.12.1993 tarihleri arasında köy bekçisi olarak çalıştığı, bu çalışmalarının Kuruma bildirilmediği tespit olunmakla, hükmün bu yönüyle hatalı olduğu anlaşılmıştır. Sonuç itibarıyla, 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesinde yer alan, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun kendiliğinden gözetileceği yönündeki düzenleme çerçevesinde yapılan incelemede, istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili ve fer'i müdahil ... vekilinin istinaf dilekçelerinde yer verdikleri itirazların yukarıda sıralanan gerekçeler ışığında kısmen yerinde olduğu, ancak bu hatanın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği dikkate alınarak;Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi nin 2 numaralı alt bendi gereğince belirlenen aykırılık düzeltilerek davalı vekili ve fer'i müdahil ... vekilinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile; Tire 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 28.06.2022 tarih, 2021/437 E., ve 2022/476 K., sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi nin 1 numaralı alt bendi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile; davacının sigortalılık başlangıcının 15.08.1992 tarihi olduğunun ve Alacalı Köyü Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı adına tescilli 96782.35 sicil numaralı "koruma bekçiliği" işyerinde 15.08.1992 - 31.12.1993 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının ve bu çalışmalarının SGK Başkanlığına bildirilmediğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer'i müdahil SGK vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarlamıştır.
2.Feri Müdahil vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarlamıştır.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79 uncu maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86 ıncı maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ve feri müdahil SGK vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!